Kağnı
Sabahattin AliYorumlar ve İncelemeler
Kitap çok güzel kısa öykülerden oluşuyor, insan Sabahattin Ali'nin bir kitabını eline aldı mı bırakmak istemiyor ve bitince üzülüyor.
Bu kitap hakkında birçok övgü sıralayabiliriz, bu çok kolay. . Ama ben kendimi biraz zorlayarak kitabın içerisinde en sevdiğim öykü olan "Bir Skandal" isimli öyküyü birazcık eleştirmek istiyorum.
Bu öykü 1932 yılında Yeni Anadolu Gazetesi'nde "Bir Kadın Dalaveresi" ismi ile yayınlanmış.
Sebahattin Ali burda kadına büyük haksızlık etmiş. . diyeceğimi, Feministlik taslayacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. .
Sevgili arkadaşlar; Bir insan sizin görüşlerinizi savunduğu zaman ile karşı fikirde olduğu zamanki tutumlarınız aynı değil ve sürekli demagojiye düşenleriniz oluyor. Çok şey bilen bir yazar bile istemediğiniz bir iki fikir yüzünden gözünüzden düşebiliyor ( gerçi kimin umurunda). . Bazı incelemelerde diyorsunuz ki " kadını erkeği yok, iyi insan kötü insan var. . bla bla bla . . " evet haklısınız ama kadının yapacağı kötülük var erkeğin yapacağı kötülük var. Sabahattin Ali bir kadına bakarken salyaları akan ayaşları zaten yerden yere vurmadı mı? Koca bir şaheser kitap olan 
İçimizdeki Şeytan 'ı bunları anlatmak için yazmadı mı? Ee . . kadının fenası da böyle oluyor işte. . Gerçekten de biraz "şeytansı". .
Tanrı bizleri kötü kadının şerrinden, sapığın hırs ve ihtirasından korusun.. okuyun bu kitabı. Keyifli okumalar. . .
Sevgili kitapseverler bu hafta #sabahattinali 'nin 
kopernik kitap 'tan çıkan #kağnı 'sını paylaşıyorum.
Kağnı, Sabahattin Ali'nin 1935-1936 yılları arasında yazdığı 13 güzel öyküden oluşuyor. Onun klasik ve yalın dili, çoğunu mahpus yıllarında yazdığı öykülerde sizi geçmişe götürüyor.
Kağnı'da ezilenlerin, güçsüzlerin, haksızlığa uğrayanların, bürokrasinin çarklarında ufalanan insanların dramlarına odaklanmış birbirinden güzel, unutulmaz öyküler bulunuyor.
Hikâyelerin hepsi çok akıcı ve sade bir dille yazılmış. Hepsini okurken oldukça etkilendim.
#alıntılar
“Sessiz sedasız bir köşeye çekilip yaşamak lazım.”
"Dilini bilmediğim bir memlekette gibiydim bu şehirde."
"Hayat ne güzel, fakat ne can sıkıcı şeydi!..."
"Herkes kendi havasında ve menfaat peşinde"
"Hiçbir cümle hakikati değiştirmek iktidarında değildir."
"Felaket, nedense, başkalarında olduğu zaman bile bizi yanından kaçırıyor."
️
️
#okumayadeğer #kitaplarimiz #kitaplarimizdan #kitapönerisi #kitapkurdu #kitapoku #kitapyorumu #kitaptavsiyesi #kitapokumak #tavsiyekitap #kitapaşkı #bookstagram #bookblogger #kitapokuyorum #okudumbitti
Kitaba kendimi öyle kaptırdım ki kalbim kırıldı resmen. Birbirinden acıklı 13 kısa öyküden oluşan kitap, benim gibi okuduğunu yaşayan insanlar için üzücü deneyimler bütünü olabilir. Her bir öykünün sonunda kendime zaman verdim ve düşündüm "Acaba böyle mi olmalıydı?" diye.
Yazıldığı dönemin şartları ve dili, hikayelerin geçerliliğini anlatmakta yeterli. Sabahattin Ali'nin kalemi, tarzı ve kalitesi her zamanki gibi belirgin ve çok hoş. (Eğer yazarın hayatıyla ilgili bilginiz varsa kitap biraz daha anlam kazanıyor.) Kırsalı, natürel yaşamı ve alıkonulan özgürlük hissini iliklerinize kadar hissedeceğiniz, eğer eski Türkçe'ye hakimseniz okumakta/anlamakta zorluk çekmeyeceğiniz çok güzel bir eser.
Sabahattin Ali öykülerinde kendi dönemi içinde zamansız olanı buluyor, yerel olandan evrensele ulaşıyor. Habercilikle masalcılığı, anıyla efsaneyi, bir gözlemcinin tarafsızlığıyla kıssadan hisseler anlatan bir çınar altı meddahının dilini birbirine harmanlıyor. 
Sabahattin Ali 
Kağnı
