Antabus'un Leyla'sı Kul'un Mercan'ı...Seray Şahiner, yine göz önünde olmasına karşın görünmeyen, yok sayılan kadınların dünyasına girmiş.Merdiven temizliği yaparak hayatını kazanan Mercan'ın özlemleri, yaşam savaşı, her şeye rağmen ayakta kalma mücadelesi (ki başarıyor ayakta kalmayı) alıp götürüyor okuyucuyu.Kapak görselindeki gibi bir bodrum katta yaşıyor Mercan, kendi oturduğu apartmanın merdivenlerini silmiyor ama...Kendi gibi bir kadının işini elinden almamak adına. Mercan'ın tek arkadaşı televizyon.Hep söylerim, Seray Şahiner'in gözünden kadınların dünyasına bakmayı seviyorum.Seray Şahiner'in anlattığı yaşamlar hep karanlık olsa da satır aralarına sığdırdığı güçlü bir mizah var.Biçimsel olarak da farklı buldum kitabı, başlangıçta tekrara düşmüş cümleler var gibi görünse de ben Mercan'ın dünyasına girebilmemiz için bilinçli yapıldığını düşünüyorum.Mercan kimsesi olmadığı için, içinden konuşan, tekrarlara düşen bir kadın zaten.Kitabın sonlarında dil,kurgu tamamen değişiyor.Seray Şahiner, Antabus'ta da bunu yapmıştı.İki farklı sonla bırakmıştı okuyucusunu.Burada da farklı bir anlatım dili kullanıyor, Mercan'ı iş başında görüyoruz.Her katı Mercan'la siliyoruz, temizliyoruz.Ne acı ki Mercan da kentsel dönüşümünden payını alıyor, işini kaybetme, oturduğu evi kaybetme tehlikesi ile yüz yüze kalıyor.Mercan'ın kişisel tarihi, kentsel dönüşüm ile kesişiyor.Yine severek okuduğum bir Seray Şahiner kitabı oldu Kul.