Kumaşının yünlü olduğunu hayal ettiğim turuncu perdenin kenarı görünüyor, pervazda bir fincan duruyor; yarısı boş ya da yarısı dolu, sıcaklığıyla cam buğulanmış.
İki fincan arasındaki beş bin kilometrelik bu muhayyel güzergahı böyle gidip durdum haftalarca. Ne zaman çay koyup pencereye komşu masama otursam, gönderdiği fotoğrafı açıp o dağlara baktım, sonra önüme haritayı serdim.
Melisa Kesmez Okuduktan sonra kafamda "Sanırım ben bir Melisa Kesmez öyküsüyüm." cümlesi canlandı. Ruhu ruhuma yakın bulununca hemen yeni kitabı da alınıp okundu.
Şehirli ve yalnız kadınların öykülerini, zevkli bir dil ile bizlere anlatmış.