Daha ne kadar başkalarının hayallerini, kendi hayatın üzerinden gerçekleştirmek için mücadele edeceksin?
Ya da hayatını başkalarına göre yaşamaya devam edeceksin?
İçindeki ses ne diyor, kalbinin gerçekten istediği bu mu, başkalarını mutlu etmek için yaşamak mı?
İsteklerinden susarak vazgeçmeye daha ne kadar devam edebilirsin?
Kader dediğimiz tam da bu değil mi, kendi seçimlerimiz! Peki seçimlerimizi belirleyen ana unsur nedir? Kendi isteklerimiz mi yoksa yakınlarımızı memnun etme çabası mı? Bu çaba seni de yeterince yormadı mı?
Kitap bunca sıkışmışlık duygusundan, öğrencilerini korumaya çalışan, onlara kendi isteklerine göre yaşamlarını sürdürmeleri gerektiğini anlatmaya uğraşan idealist edebiyat öğretmeni John Keating’in “anı yaşa” felsefesi üzerine kurgulanmış.
Kitap Welton Akademisi’nde henüz hayatın çok başında olan gençlere ışık olmak isteyen bir öğretmenin, eğitim çabasını oldukça yalın bir dille anlatmış.
Yazar Kleinbaum bu kısacık, film tadındaki metinde edebiyat öğretmeni John Keating üzerinden, eğitimin çocuklara ne yapmaları gerektiğini dikte etmek değil, çocukların istekleri, hayalleri doğrultusunda neyi, nasıl yapmaları gerektiğini, çocukların gerçek ihtiyacının cesaret ve kararlılık olduğunu, aile ve çevrenin de bu ihtiyaca destek olması gerektiğini ifade etmiş.
Her eğitimcinin, ebeveynin çocukların kendi yaşam seçimine saygı duyması gerekliliği üzerine güzel bir kurgu metin olmuş.
Keşke hayatlarımızda böyle idealist eğitimciler her zaman olsa da yolumuz hep aydınlık olsa…