Yakın zaman Türk Öykü yazarlarından Tomris Uyar Hanımefendi ile tanışma kitabım. İsmiyle müsemma Otuzların kadınının ince bir zekayla kurgulandığını söylemek isterim. 8 Biyografik öykü, öyküler arası teğet geçişler kısa film izler gibi, dilde kullanılan nezaket bir kenara hayatın her anını eleştiren, yaşadığı döneme dikkatle tanıklık ettiği her cümlesinden belli olan, pamuk şeker bir kalemi var :) Otuzların kadını iken okumanın ayrı bir keyif verdiğini de söylemeden geçemeyeceğim, zira ne kadar eğitimli, sosyal, karakterli, güçlü olsanız da bu coğrafya da kadın olmanın zorluklarını bir kez daha hatırlayacaksınız. Kitabın bende bıraktığı en güzel his, insanın “sevilmekten çok anlaşılmak” istemesi’nin gerçekliği .. Zira son öykü de verilen mesaj gibi; Özellikle bizim gibi toplumlarda, O yıllardan günümüze nispeten müspet yönde değişerek gelse de, bu toplum ayakları yere sağlam basan, kendi öz değerinin farkına varan, kendi işini kendi gören bir kadın profiline çok da alışık değil. Her şeyi o kadar kitabına göre yapmak zorundayız, erkeklerin istediği, hayal ettiği kadın olmak zorundayız ki onlar da bize hakettiğimiz mutluluğu bahşetmiş olsunlar :) Kitapta zaman zaman kendiniz, bazen anneniz, hatta anneanneniz zamanını size anlatan ince anektodlar var. Bilhassa otuzların kadınları olmak üzere, tüm hemcinslerimin okumasını tavsiye ederim. Keyifli olsun, verimli olsun ..