Eser, II. Dünya Savaşı sonrası Alman toplumunun dini ölçüt alarak dönüşmesini, toplumun iki yüzlü davranışlarını zengin bir aileye mensup palyaço olarak yaşamını idame ettiren Hans karakteri aracılığıyla bizlere anlatmaktadır.
Kendi ailesi başta olmak üzere sevgilisi ve diğer yakınlarının da toplumsal ideolojilere nasıl körü körüne bağlı olduklarını, çıkarları doğrultusunda değiştiklerini, kendileri gibi düşünmeyenleri, eleştirel yaklaşanları dışladıklarını ve sonunda yaşadığı topluma yabancılaşan bir karakteri geriye dönüş tekniği ile yazılan eserde görüyoruz.
Yazar Böll’ün kendisi de üniversiteye kayıt yaptırdığı yıllarda II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ile savaşa katılmış ve daha da önemlisi eserlerinde yer verdiği savaş sonrası dönüşümlere tanıklık etmiş biridir. Nobel edebiyat ödülünü alırken “Hiç kimsenin düzenlemesine ya da uzatmasına gerek olmayan tek geçerli pasaportum, yazdığım dildir’’ demiş ve tıpkı Palyaço gibi hiçbir dine, partiye, kuruma ait olmadığını dile getirmiştir.
Yazarın dili, açık ve anlaşılır. Geriye dönüş tekniği ve hiciv türünde yazılmış, savaş öncesi Nazileri’nin savaş sonrası barışçıl insanlara dönüşmesini, yani rüzgar nereden eserse oraya dönenleri, burjuva ahlak anlayışını, siyasi ve dini ideolojileri tartışan önemli bir eser. Yazar Alman toplumunu anlatsa da kendi toplumumuz özelinde hala güncelliğini koruyan bir anlatı, tavsiye ederim.