Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tarihi Kırıntılar

Barış Bıçakçı

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
194 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Bu kitap incelemelerini yazarken düşünüyorum, "Acaba yazarlar kendi kitap eleştirilerini burada okuyorlar mı? Kötü yorum yazdığımızda üzülüyorlar mı, kırılıyorlar mı? Ne boktan eleştiri yazmış, işin özünü hiç anlamamış diyorlar mı?" falan diye. Bu kitap hakkında ne düşüneceğimi bilemedim çünkü anlayamadım kitabı galiba. Hikayede kaybolan bir abla/evin kızı var ve kitap onun gidişine/evi terk edişine takılıp kalmış erkek kardeş tarafından yazılıyor. Zaman zaman bunaldım, "çıksın gelsin artık şu abla" dedim, zaman zaman da "ne güzel söylemiş bu sözü" diye düşündüm muhtemelen kendimden bir şey bulduğum için. Kitapta toplumsal olarak yaşadığımız acılar da var kısa kısa; madımak olayı, mülteciler falan gibi, bunlar sanki biraz karıştırmış kitabı. Kitabın içerisinde de şöyle bir kısım var: "Anlamıyorum dedi Ali, gitgide daha sade yazman gerekirken daha karmaşık, daha süslü yazıyorsun. Ne söylediğin anlaşılmıyor. Sanki bütün yazılara bir biçimde kendi dertlerini iliştirmek istiyorsun. Belli olmasın diye de ortalığı velveleye veriyorsun." :) Ama sonuçta yazar ne yazmak isterse onu yazar, biz de okumak istersek okuruz. Barış Bıçakçı'yı ilk kez okudum. Diğer kitaplarını da okurum.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
Reklam
194 syf.
·
Puan vermedi
“Şiir, şairi kim olduğuna hayatta neyi başarıp neyi başarmadığına bakmaksızın çağırır. Şiir şairi çağırır.” Bir ailenin kaybının etrafında dolaşıyor bu sefer Barış Bıçakçı, şiir ile birlikte. Bu seyahati toplumsal bir duyarlılıkla yakın dönemin tarihiyle sindirmiş yer yer. Okurken kendi kayıplarımızı da hatırlıyoruz sıkça. Kitabımızın baş karakteri Can Aladağ'ın ablasının bir şiirin peşine takılarak kayboluşunun ardından geride kalan annesi ve babası ile birlikte şiirle onu arama çabasından bahsediyor. Her taşın altından bolca sözcük çıkıyor. Kitabın anlatmak istediği olay örgüsünün dışında bir farklı anlatı daha okumuş oluyoruz. Ki bunu yazmış olduğu bir önceki kitabı Seyrek Yağmur'da da kullanmıştı Barış Bıçakçı. "İsimsiz Şair Hikayeleri" adlı kitabı için şairler ile söyleşiler yapıyor. Bu söyleşilerle birlikte şehir şehir dolaşıyoruz bizler de. Onların hikayelerine ve hayatlarına misafir oluyor ve bir taraftan da kendi poetikasını oluşturuyor. Kitabın kurgusunda, zaman biraz komplike biçimde yaratılmış. Kimi vakit doksanlı yıllara gidiyoruz kimi vakit de günümüze geliyoruz. Barış Bıçakçı'nın naifliği ve şairaneliği kitabın dokusuna yine sirayet etmiş.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1992 yılının Aralık ayında Meral aniden evi terk etti. 2023 yılının Aralık ayında Ayşe okumak için bu kitabı seçti. sadece bu ufak tesadüf için bile sevebilirim bu kitabı. Barış Bıçakçı(Barış Abim), tertemiz Türkçesiyle modern Türk edebiyatının en yalın ve en samimi, erkeklerin dünyasını en iyi anlatan yazarlardan biri ve ben gerçekten onun
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Önyargı kötü bir şey…
Bu kitabı birkaç yıl evvel arkadaşım hediye etmişti. Tanımıyordum o zaman Barış Bıçakçı’yı sanırım bu yüzden biraz da önyargıyla başlamıştım kitaba. Nedendir bilmiyorum anlamsız ve sıkıcı bulmuştum. Her zamanki gibi bu uygulama yine fikrimi değiştirdi ve yeniden okumaya başladım ve gördüm ki hiçte öyle sandığım gibi anlamsız ve sıkıcı değilmiş. Olay örgüsünü inanılmaz beğendim, çok gerçekçi buldum. Son sayfaya kadar Meral’in hep geleceğini bekledim. Söyleşilerde hep onu tanıyan bir şair çıkacak diye hızlı hızlı okudum. Ben galiba hep mutlu son istiyorum ama bu kitapta da istediğim olmadı. Ne Meral geldi, ne de Meral’i tanıyan biri çıktı. Gerçi gelse ne değişecekti onu da bilmiyorum. Belki de değişmeyecekti, belki de yazarın dediği gibi bir kere giden zaten hep giderdi…
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
Reklam
194 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Yakın tarihimizi en iyi serçeler biliyor.
Kitapla ilgili söylenecek çok fazla cümle varken gördüğüm incelemelerin, değinilecek pek çok noktaya değindiğini düşünüyor ve bu kitabı incelemek yerine bana hissettirdiğinden bahsetmek istiyorum: İşe Yarar Bir Şey isimli güzide filmi izlerken gördüğüm o yolda, arayışta olma hissini kitabı okurken de hissettim. Filmin final sahnesinde bana geçen buruk ve sakin mutluluk, alışıldık büyük bir final olmadan gündelik bir finalin getirdiği iç açıcı duyguların benzerlerini Tarihi Kırıntılar'ın son kısmında da iliklerime kadar hissettim. Gözümde canlanırken Kalamış Parkı'nda kısa konuşup uzunca etrafı izleyen o arkadaş grubu, o uzun sessizliklerde onların sessizliğine eklenen sokak/deniz/park/insan/İstanbul sesi de kulağımdaydı. Vakit bir mart ayıydı ama güneşin ışıldadığından emindim. Barış Bıçakçı ile aynı dönemde yaşayıp onun bir araya getirdiği sözcükleri ana dilimle okuyabildiğim için şanslı olduğumu düşünürüm yıllardır. Benim gibi şanslı olan sizler de buram buram Ankara kokan fakat sürekli "yolda" ve böylelikle her yerde olma halini anlatan bu kitapta, bir kardeşin ablasının gidişinin ardından yapabildiği en iyi şeyi yapıp yazmasını okuyacaksınız. Yakın geçmişimizdeki tarihi olayları bir de yazarın kaleminden okuyacak, kırıntıları bir arada gören serçeler gibi hissedeceksiniz belki yazarın da dediği gibi.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1992 Aralık ayında Meral gitti. Şimdi ise 2019 Mart ayındayız, Meral’in gidişini,şiirleri,bırakılanları ve kazanımların ardından geleniz. Can anlatıyor ama sadece Can da değil, yanına şairleri de alıyor, yürüyorlar; bir gün ansızın gidiveren ablası Meral’in yerine .. . Barış Bıçakçı roman içinde öyküler,öykü köşelerinde şiirler gizliyor. Her cümle bir öncekine başını yaslıyor,bir sonrakine kucak oluyor.. Okur ise bir pencere kenarında Meral’i gözlüyor. . Karakterimiz Can, şairlere hayat hikayelerini sormak yerine onlardan hikaye anlatmalarını istiyor. Hikayeler zamanın o bükülmüş ruhunu yakalamakla birlikte,anımsamamızı sağlıyor. 1993 Temmuzunda ne olmuştu? 2002 Aralıkta? Size bir bellek emanet ediliyor bu kitapla birlikte. Meral’in gözlerini, Sevgi ve Taner’in içindeki boşluğu,Can’ın omuzlarındaki kelimelerini, Ali’nin sizi dinlemeye hazır halini de.. . Yine,yeniden ne güzeldin Barış Bıçakçı.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Meral’in gidişi ile bir aileye kalan “tarihi kırıntılar” 19 yaşında Meral bir şairle giderek evini terk etmesi üzerine bir ailenin de şiire sarılması. Her bir şiirde Meral’den izler aramaları. Meral’in onları terk etmesi ancak onların Meral’den gidememeleri. Can ablasının gidişiyle oluşan ve şiirlere ilgisini “Şairler Geçidi” adını koyduğu kitapta şairlerle söyleşilerini kaleme alıyor. Meral’in gidişini kabullenmeye çalışıyor aslında. Barış Bıçakçı’nın kendine has şiirsel üslubunu seviyorum. Ayrıca kitabın içine serpiştirilmiş toplumsal konuların olmasını çok sevdim. Ancak bazı imgeleri çok yoğun buldum ve anlamakta zorlandım.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
6/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Bıçakçı, bu kitabında yazıyı ve yazma edimini kişiyi iyi eden bir araç olarak kullanmış. Yazı yazarak hayat bulan Can Aladağ’ı merkeze alarak kurguyu ve bu kurgu içindeki diğer kurguyu oluşturmuş. Can görüştüğü şairler sebebiyle geçmişiyle barışır, ablası Meral’i affeder. Yazarlığa adım atıp varoluşunu ve hayatı sorgular. Can okuduğu kitaplar
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
Reklam
194 syf.
8/10 puan verdi
Barış Bıçakçı, Seyrek Yağmur'dan sonra yeni kitabı daha 5 sene gelmez derken Tarihi Kırıntılar ile 2019'a giriş yaptı. Kitap ismi ve kapağı "beni okuma" derken, Barış Bıçakçı ismi tüm bu kötü seçilmiş detayları kapatıyor. Hatta kitabı okuduktan sonra ismine de hak veriyorum. Diyor ki "şair, mutfak masasındaki kırıntıları avucunda toplarken sabahı, öğleni, akşamı, masada oturanların geçmişini toplar. Pencerenin önüne serper sonra onları. Yakın tarihimizi en iyi serçeler biliyor." Kitap 4 ayrı zamanı tek potada eritiyor. İlki başkarakter Can'ın ablası Meral'in kayboluşunun ardından yaşadığı süreç, ikincisi şair yolculuğunda edindiği birikimler, üçüncüsü diğer şairler ile yapılan söyleşiler ve sonuncusu da söyleşiler sonunda yer alan mini şiirler. Bu 4 kısım birbirlerini nevresim örtüsü gibi rahatsız etmeden örtüyor. Tüm karakter kaybolmuş vaziyette bana göre, kitapta yolda karşılaşır gibi karşılaşıyoruz ve selamlaşıp ayrılıyoruz. Biz de kayboluyoruz onlar gibi. Nereye gittiğimizi, ne yaptığımızı bilmeden. Diğer kitaplarına nazaran daha az heyecan verse de altı çizilecek onlarca satır hatırına yine son dönem Türk edebiyatında en önemli yazarlardan biri olarak yer ediyor."
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
7/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Barış Bıçakçı'nın tarzını çok severim ve onun yazıya çok farklı bir yerden baktığını düşünürüm hep. Tarihi Kırıntılar; oldukça lirik, şiirsel ve yoğun bir kitap. Bir kaybın peşinden şiire sarılan ve giderek kendi içlerinde boşluğa düşen bir ailenin hikayesinin içinde ayrıca farklı farklı şairlerin kendileri ve kurmacalarını okuyorsunuz. Elbette Barış Bıçakçı tarzında iz bırakan, kendini birkaç kez okutan cümlelerle. Kitabın bir yerden sonra tekrara düşüşü dikkatimi çok dağıttı, sürekli bir ivme bekledim ama aksine giderek düştü. (Belki de bu amaçlanmıştır.) Arka kapağında "şiir kadar yalın" benzetmesi geçiyor kitap için, bana göre yalınlıktan oldukça uzak... Kötü bir kitap mı, değil, lirik okumaları sevenler için etkileyici olacaktır hatta. Benim okuduğum Barış Bıçakçı kitaplarından favorim hala Veciz Sözler'dir.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
8/10 puan verdi
Tarihi Kırıntılar
Barış Bıçakçı’nın en sevdiğim kitabı Veciz Sözler.. Tarihi Kırıntılar’ın şiir tadında yazıldığını görünce bir solukta okudum. Yine çok sevdim ama bazen satırlarda, bazen kimliklerde, bazen zaman ve mekanlarda kaybolduğumu hissettim. Ben dili, o dili, şair dili zaman zaman karıştı. Ama yine de Barış Bıçakçı o.. Mesela şu cümleyi yazan kişi: “Yazmak kendini kazımak demek oluyor” Eline sağlık üstad!
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
19 yaşında bir şairin peşinde, ortadan kaybolan Meral’i, annesi ve yıllar sonra kardeşi, edebiyat üzerinden arar. Can, ablası Meral’in izini sürerken, farklı şairlerle yaptığı söyleşileri de bir proje kapsamında toplamayı amaçlamaktadır. Şairlerle yapılan söyleşilere ülke tarihi de sızıyor. Kopukluklar ve bir karmaşa olduğunu düşünsem de kitapta, sevdim Tarihi Kırıntılar’ı.
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
7/10 puan verdi
Okumam sırasında çoğunlukla, geride bırakılan, hayatı bir güne sabitlenen Aladağ ailesi ile sohbet etmek istedim. Can ile konuşabilmek için şair olmak istedim mesela, ona söyleyecek sözler tasarladım kafamda. Annesi ile dergileri arayıp Meral'e ulaşmak, babasının şiirlerini okuyup üzerine konuşmak istedim yer yer. İçimdeki geride kalan olma duygusuyla bu şekilde mücadele etmek istedim belki de, kim bilir. Barış Bıçakçı'nın çok sevdiğim anlatımı hikayeye hoş bir tat katmış bence, olayların sırayla değil de parçalar hâlinde anlatılması en sevdiğim şeylerden biriydi. Şairin hikayesini okurken sonraki bölümde Can ile ilgili ne olacak diye düşündüğüm de oldu, Can'ın geçmişini anlatırken acaba bugün ne yapıyordur dediğim de. Keyif alarak okuduğum, okurken daha önceden hissettiğim pek çok duyguyla karşılaştığım bir kitaptı...
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kalemine bayıldığım Barış Bıçakçı’nın sayfalarında sürüklendiğiniz güzel eserlerinden biri. Yazarı seviyorsanız bu eseri de kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Bir yandan ablası Meral’in evden gitmesiyle trajik bir ana sabitlenmiş ve hayatlarına devam etmek için şiire, edebiyata tutunmuş Can’ın ailesini okuyoruz. Bir yandan da Can’ın çeşitli şairlerle yaptığı röportajlar ile onların hikayelerini derlediğini görüyoruz. Bu hikayeler çoğunlukla açık uçlu kalmış, bazıları en heyacanlı yerinde yarım bırakılmış, pek hoşuma gitmedi. Aralardaki poetika kısımlarına bayıldım. Şiire hep farklı bir açıyla bakılmış, hepsi çok kıymetli. Aralarından bir tanesini aşağıya bırakıyorum: “Bir gün biri bana kaybettiğim şeyi bir şiirde bulabileceğimi söylerse ona hemen inanacağım ve bir şiiri hissetmenin bütün araçlarını yanıma alarak o şiire doğru yola çıkacağım.”
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
194 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarihi Kırıntılar 30.11.2020 Birden kaybolan kızlarını şair peşinde aramaya başlayan ailenin hayatlarına bir şekilde şiir dahil oluyor. Baba yazarak, anne ise okuyarak dahil ediyor hayatına şiiri. Kardeşi ise şairlerle yaptığı röportajlar ile bu arayışta yer buluyor kendine. Her röportaj bambaşka bir görüş bambaşka bir hikaye. Sadece şiire değil topluma dair gözlemlerde satır aralarında...ama Meral nerede ?
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019951 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.