Hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmî kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım.Şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum.
Evde okumamı bekleyen onlarca kitap ve D&R’a girince yine dayanamayan bir ben:)
Uygulamadan almayı tercih ediyorum genelde. Daha ekonomik ve kolay oluyor aslında. Ama yok, kitap kokusunu duyunca dayanamıyorum:)
Yeni canlarım:
Fyodor Dostoyevski
2022 yılının ilk gününe Suç ve Ceza ile başladım ve çok heyecanlıydım. Çünkü tam 10 sene geçmişti ilk okuyuşumun üstünden. İlk sayfalardan anladım Raskolnikov'u nasıl özlediğimi ve bir kez daha ''neden Dostoyevski'' sorusunun cevabını aldım. Suç ve Ceza, dünya
Üç Silahşor - Alexandre Dumas
Bu sene okuduğum en iyi kitap olmakla birlikte, hayatım boyunca okuduğum en iyi 10 kitaptan da biri Üç Silahşor. Özellikle bir serüvene atılmak istiyorsanız, kılıcınızı çekin, D'artagnan ve dostlarına katılın. İçinde aşk, dostluk, entrika,
Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşam boyunca içimi kemirdiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmî kuruluşlarınızla içimi kemirdiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım.
“Ben yeterince iyi değilim, tamamen kötü de değilim. Güven vermiyorum ama umursamaz da değilim. Kaçmıyorum, durmuyorum da. Sarhoş gezmiyorum, ama her an ayık da değilim. Bağımlı değilim, kaçabilecek kadar da özgür değilim. Politik değilim ama tarafsız da değilim. Umutsuz da değilim, sonsuz da değilim. Camus gibi yaşamın bir adım uzağında, ölümün bir koşu yakınındayım.”
Ağustos ayı bitti ve bu ay neler okumuşum diye dönüp baktığım zaman az kitap okusam da kaliteli kitaplar okumuşum. Birkaçı dışında :D
10 tane kitap okumuşum ve okuduğum kitaplar aşağıda:
1-)
❝İnsan yaşamının mutlak en önemli olgusu sevilen bir insanı özlemek. Onun yanındayken de özlemek. Oysa yaşam, genellikle insanın bir başına kalması.. Derin uykuların ötesinde bile zaman zaman düşünde sezinlemiyor mu insan birbaşınalığının çaresizliğini? Yollarda, okurken, pencereden bakarken, başka olgular düşünürken, gidenleri, gelenleri, ölenleri, doğanları özlerken, severken, sevilirken hep yalnız değil miyiz?❞