Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haçlılar geldiğinde...
"Ünlü tarihçi Robert de Clari o zamanki İstanbul'un ihtişamını şöyle anlatıyor: "Dünya kuruldu kurulalı, ne İskender zamanında ne de Charlemagne devrinde, ne önce ne de sonra bu kadar büyük, bu kadar zarif, bu kadar fevkalade servet ne görülmüş ne alınmıştır. Kanaatimce, dünyadaki en zengin kırk kentte Konstantinopolis'te bulunan servet bulunmaz.."
"O Bizans İmparatorluğu'ndan geriye ne yazık ki vücutsuz bir baş, ülkesiz bir başkent kalmıştır. Konstantinopolis, Konstantin 'in kenti, bir zamanların Bizans'ı olarak yaşamaktadır. Bu toprakların da sadece bugünkü İstanbul tarafı imparatorundur..."
Reklam
404 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bitmesini istemediğim için tadını çıkara çıkara okuduğum bir eser oldu
Amin Maalouf
Amin Maalouf
eseri.Kitapta bir hedef bağlı kalmamız gerektiğini, evde kurduğumuz bu hesabın hayatın hesabına uymadığını , eserde bunu çok açık bir şekilde görebiliyoruz. Baş karakterimiz Cenevizli Baldassare
Yüzüncü Ad
Yüzüncü Ad
kitabı için uzun bir yolculuğa çıkar Konstantinopolisten İzmir'e , İzmir'den sakız adasına ordan Londra'ya ve daha bir çok yere sürükler bu kitap. Dünyanın gidişatını etkileyeceğine inanılan bu kitap Baldasaare'yi bir çok çıkmazın , aşkların, güzel dostlukların ve uzun bir seferin içine sokar.Kitapta Osmanlı döneminin izlerine ,saray içindeki duruma, dönemin İstanbul'u yani Konstantinopolis'ine bolca yer veriliyor. Bu uzun yolculukta Baldassare'nin yazgısı şekillenir, hayatı ve kendisini sorgular.Kitaptaki olaylar anlatım olarak Baldassare'nin tuttuğu günlükler şekilinde verilmiştir.Ve 4 bölüm yani 4 günlük kitabı şekilindedir.Anlatımı açık ,dili oldukça sürükleyici buldum. Gizem ve olay hikayesi sevenlerin keyifle okuyacağı bir eser.
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
Günlerdir İstanbul'u arşınlıyoruz. Kentin bana göstermeye, tanıtmaya çalıştığı yüzü ilgimi çekmiyor. Buranın Konstantinopolis'tem beri bir çelişkiler yumağı olduğunu, kendine doğru gelen herkesi çekim alanını soktuğunu ve kendi içinde erittiğini biliyorum . Bin yıllar boyunca sınırlarından içeri ayak basan herkesi kucaklayan , yutan ama özümsemeyen ,kendi potasında eritmeyen, bir mozaiğin parçaları gibi ayrı tutan , herkes onu sahiplenmeye çalışırken, aslında kimsenin olmadığı veya herkesin olduğu için tarihin hiçbir döneminde kimseye teslim olmayan kent..
Sayfa 165Kitabı okudu
Gündoğusu Bizans'ın başşarı olan ve gelecekte kendi torunlarının İstanbul diyecekleri Konstantinopolis sarını her üçü de çok sevmişlerdi. Havası, suyu, yeşil korulukları ile cennetten koparılmış bir parçaya benziyordu.
Altı yüzyıl süren ve modern zamanların en güçlü Müs­lüman devletinin dağınasına yol açacak olan Osmanlı İmpa­ratorluğu, adını (Selçuklularla akraba olan) bir Türk aşire­tinin başı olan Osman'a borçludur. Bitinya' dan [Gebze, Ko­caeli bölgesi] başlayarak yavaş yavaş Moğolları ve Bizanslı­ ları püskürten aşiret kendi alanını genişletmeyi başardı. Bir süre Timurlenk'in önlediği Osmanlı yayılması yeni bir güç kazanmakta gecikmedi: Il. Mehmed'in Konstantinopolis'i alması (1453) ve Balkan Avrupa'sının i§gali, I. Selim tara­ fından Suriye ve Mısır'ın Memlüklerden fethi , son olarak da, Muhteşem denen Kanuni Süleyman'ın lrak'ı ele geçirmesi (1520-ı566). Bu dönemde imparatorluğun nüfuzu Viyana'dan Nil' e, Bağdat'tan Türk korsanların ele geçirdikleri Tunus ve Cezayir'e dek uzanıyordu ve kubbeli ve minareli Hanefi Türk camilerinin serpiştirildiği İstan­bul gibi büyük şehirlerde Osmanlı sanatı tamamen serpilip gelişmişti.
Sayfa 32 - Dost kitabevi ekım 2008Kitabı okudu
Reklam
Batı Avrupa'da Roma İmparatorluğu'nun çöküşü, aslında imparatorluğun sonu değildi. Kendilerini Romalı olarak tanımlayan imparatorlar, Konstantinopolis (günümüzdeki İstanbul) şehrinde, Gotların Roma'yı yağmalamalarından sonra 1000 yıl hüküm sürdü. Bu imparatorluk bugün genellikle Bizans diye anılır ama imparatorlar ve onların uyrukları, dilleri Yunanca olsa da, kendilerini Romalı sayıyordu. Bu 1000 yılın büyük kısmı boyunca -lüks imparatorluk sarayları, kütüphaneleri ve hamamları, Yunan ve Roma antikitesini bilen bilginleri, 300 kilisesi ve muhteşem Ayasofya katedraliyle- Konstantinopolis'in görkemi, Avrupa'nın geri kalan kısmının Hıristiyan ülkelerinde egemen olan yoksulluk, cehalet, hurafeler ve sonu gelmeyen savaşlar karşısında bir kültür tabyası gibi göze batıyordu.
Sayfa 122Kitabı okudu
152 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Tarih boyu Keşmekeş şehr-i İstanbul
Eser, 1920 sonbaharında Sivastopol'da ender rastlanan bir iklim olayını anlatmakla başlıyor. Her geçen haftayla birlikte havaların soğuyacağını takvimlerin doğal seyrine Göre kışın gelişiyle sonuçlanması beklenirken Bir general yazarımızın yanına geliyor ve Şehri terk etmeniz gerektiğini söylüyor. Neden diye sorduğunda, yakınlarda hava öyle
Bir Safdilin Hatıra Defteri
Bir Safdilin Hatıra DefteriArkadi Averçenko · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018586 okunma
Ama tarih kanla yazılıyor Ali Komserim. Fatih Sultan Mehmed de Konstantinopolis'i fethettiğinde, askerlerinin üç gün boyunca şehri yağmalamasına izin vermişti. O üç gün boyunca Fatih'in askerleri halka çiçek dağıtmadılar. Evet, gerçekleri istiyorsanız, açık konuşalım. Kan döktüler, güzel kadınları, delikanlıları, çocukları esir aldılar...
Sayfa 406 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
120 syf.
6/10 puan verdi
Stefan Zweig genelde psikolojik roman, hikaye ve biyografilerin yanı sıra tarihsel olaylara da değinen bir yazar. Yazdığı zaman gerçekten kısa öz ve akıldan çıkmayacak şekilde yazıyor .Buda yazdığı konuları ne kadar iyi irdelediğinin ispatı bence. Örneğin ben Zweig’ın Satranç, Korku, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu,Rotterdamlı Erasmus ve en sonda Gömülü Şamdan’ı okudum. Her biri bende bazı izler bıraktı.. Okumanın amacıda bu değil mi zaten ?. Bu kitabında da Musevi inancının kutsal emanetlerinden biri olan Süleyman Tapınağında Ahit Sandığı içinde bulunan Yedi Kollu Şamdan (Menora Şamdanı) ‘ın tarih boyunca başından geçenlerin anlatıldığı bir söylenceden esinlenerek yazmıştır. Yazarın kendisi de Yahudi asıllıdır. Süleyman Tapınağı Babil kıralı tarafından yıkıldıktan sonra Menora Kudüs’ten Babil’e gitmiş,oradan Roma imparatoru Titus Flavius Vespasianus tarafından Roma’ya getirilmiş, sonra Vandallar’ca çalınıp Kartaca’ya götürülmüş sonra Flavius Belisarius (Dönemin büyük Bizans Komutanlarından Mö:500-Ms:565) Kartacı’yı fethedince şamdanı Bizans’a Konstantinopolis (İstanbul)’a nakletmiş İustinianos (Jüstinyen) sonra bu şamdanı Kudüs’e fakat Hristiyan kilisesine göndermiştir Bu ilginç yolculukların Yahudilerin yüzyıllardır süregelen göçebeliklerine benzetilmekte ve onla ilişkilendirilmekte. Çok ilginç ve tarihi kısa ve öz roman. Okumanızı tavsiye ederim.
Gömülü Şamdan
Gömülü ŞamdanStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,2bin okunma
Reklam
Konstantinopolis, Asitane, Dersaadet, İstanbul güzeldir; alımlıdır, şuhtur ama kirli ve tehlikelidir de aynı zamanda.
Sayfa 143 - Doğan KitapKitabı okudu
İstanbul, Nea Roma, Konstantinopolis, Konstantiniyye, Kuşta, Bolis, Çarigrad?
“Felemenk elçi ve seyyah Ogier Ghiselin de Busbecq 16. yy’da şöyle yazmıştı: ‘Şehrin kurulduğu yere gelince, sanki doğa burayı dünyanın başkenti olmak üzere yaratmış.’ Roma İmparatoru Büyük Constantinus 330 yılında şehri başkent ilan edince, adı ‘Nea Roma’ oldu. Osmanlılar 1453’te şehri Constantinus’un siyasi ahfadı Bizanslıların elinden aldı. Türkçe konuşan kesim şehre artık Yunanca Konstantinopolis’ten (Konstantinos’un şehri) bozma ‘Konstantiniyye’ diyordu. Yerel Yahudiler ilk iki heceyi ödünç alıp şehre ‘Kuşta’ dediler. Yerel Ermeniler son iki heceyi alıp ‘Bolis’ dediler. Slavlar ise ‘Çarigrad’ (yani Çar’ın şehri) adını kullandılar.”
" Meğer ta 715 yılında sahabe neslinden Mesleme bin Abdülmelik kumandasındaki bir Arap ordusu İstanbul'u fethetmeye gelmiş, kuşatma uzayınca İmparator Leon'la varılan antlaşma sonucu 717 yılında Arap Mescidi inşa edilmiş, böylece Konstantinopolis semalarında İlk ezan burada okunmuştu. "
Sayfa 210 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
İstanbul'un kuruluşu
Karadeniz'in ağzında bulunan Konstantinopolis MS 324 yılında Constantinus'un eski Yunan şehri Byzantion'u "Yeni Roma" olarak "yeniden kurmasının" ardından Doğu İmparatorluğu'nun başkenti olmuştu.
Sayfa 213Kitabı okudu
638 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.