Bir başka konu da roman taslakları diyebileceğimiz, özellikle 12-15 yaş grubunun ve daha çok genç kızların iltifat ettikleri kitaplar. Bu yaş grubunun belli bazı yayınevleri standları önünde oluşturdukları uzun kuyruklara bakınca, o kitapları inceleme gereği duymayan yöneticilere esefle bakılmalıdır. Kavram, olay ve sahneleri birbirine çok benzeyen bu kitapların ayrı ayrı yazarlar tarafından değil de bir yazar grubunun elinden çıkmış olabileceğini sanıyoruz. Erotik ve pornografik kavram ve etkinliklerle dolu sahifelerin 12-15 yaş grubunun vakti gelmemiş beklentilerini hayal dünyasına taşıması kaçınılmazdır. Kitapların kapaklarındaki yazarların isimlerinin Beyza, Büşra, Elif, Zeynep, Ayşe, Tarık veya Miraç olmaları tesâdüfilikle açıklanabilir mi?
Sosyal medyada yapılan reklamasyon ve okuyanların okumayanlara ballandırarak anlatmaları sonucunda yüz binler satan bu kitaplara, anne-babalar ve öğretmenler mutlaka göz atmalıdırlar. Bu kitaplar, bireysel ve toplumsal iyiye katkı sağlayamazlar ve yarına da kalmayacaklar ama bugünkü tabula rasayı kirletiyorlar.
Geçmişten günümüze kadar gelmiş olan uzun zaman diliminde yoğun emek verilerek on yılda, yirmi yılda yazılmış olan eserlere bakılınca, kağıt israfına yol açan niteliksiz çalışmalara üzülmemek mümkün değildir. Tolstoy, Dostoyevski, Balzac, Nietzsche, Konfüçyüs, Mevlana, Yunus Emre, Kemal Tahir, N. Hikmet, Yaşar Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Mehmet Akif, Sabahattin Ali gibi daha birçok şair ve yazarın özgün eserleri yarınlarda da okunacak görünüyor. Aradaki uçuruma kör olmamalıyız.