Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ben biçare bir gölge idim. Yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul, biçare bir gölge… “Gül!” dedikleri yerde gülen, ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan, ağlayan, enteresan buldukları zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri..."
Valide sultan ve kraliçesi buldukları hatunun hakkında gereksiz yere baskı yapmasında sıkılmaya başladım. Bilim ile kitapla ilgilenmeyen hatunla olmaz. Müzik konusunda tek bir kanala saplanmış ve o kanalın saçma sapan amerikan şarkıları çalan müzik kalite yerlerde sürünen şarkıların hastası olan insanla olmaz. Gereksiz yere alınan ve trip atan hatunla olmaz. Aşırı kıskanç hatunla olmaz. Eve et olması kaldıramayacak kadar vegan hatunla olmaz. Oyun oynamama karışan hatunla olmaz. (Süresi kısımda kesinlikle karışabilir ona itirazım yok ama süreyi 10 dakka gibi tutarsa olmaz. :D) Akşamları saçma sapan dizilere ömrünü veren hatunla olmaz. Değişken ruh halimi kaldıramayacak hatunla olmaz. Yüksek sesle konuşan ve insanları bağırarak sindirmeye alışmış insanla olmaz. Sayısal zekası 0 olan hatunla olmaz. Bu arada olmaz içinde sanırım kapıda kaldım. :D Evde yaşam belirtisi olarak sanırım kedi , köpeğe doğru gidiyorum. :D
Reklam
Kendisini alışkanlıkların dışında denemek için başka türlü bir adam olmak lazımdı.Koşmak,kımıldamak,atılmak,istemek,isteyişinde devam etmek lazımdı.Bütün bunlar benim için değildi.Ben biçare bir gölge idim.Yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan,ondan ayrılır ayrılmaz,iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan,birbirinin kucağında gülen,ağlayan,bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul,bi çare gölge...'Gül!' dedikleri yerde gülen,,ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan,ağlayan,enteresan buldukları zamanenteresan olan,yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri...
Sayfa 147Kitabı okudu
651 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Murakami'nin okuduğum ikinci kitabı. Sanırım bütün kitaplarının ortak noktası rüyada seyahat / astral seyahat üzerine kurulu. Bu romanında üç farklı hikaye paralel ilerlerken, en sonunda üçünün de birbiriyle bağlantısı güzel kurgulanmış. Bir kedi sever olarak kedilerle konusulmasi ve sokaktaki kedilerin başına gelebileceklerin işlendigi kısımlar çok hoşuma gitti. Tabi onlarla konuşan cok saf ve temiz kalpli olan insanın tüm roman boyunca sıcacık varlıği da romani okuyan kişiye güzel duygular geçmesini sağlıyor. Tabi roman kahramani 15'lik takma ismiyle Kafka'nın cinsellikle ilgili olan bölümleri bazı okuyucuları rahatsız edebilir. Bu arada yazarımız sayesinde Çek dilindeki Kafka kelimesinin karşılığının Karga olmasını öğrenmiş bulunuyoruz..Kalın bir roman olmasına rağmen çok akıcı dili ve her bölümde farklı hikayenin kurgusuna geçiş yapmasıyla çok sürükleyici..Tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
478 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitap başlangıç olarak şeker portakalı kitabını hatırlatıyor. Zeze nasıl güney amerikalı bir çocuk üzerinden o hayatı anlatıyorsa, bunu anlatırken hayal gücü sayesinde ağaçla konuşuyorsa kediyle konuşan bir kızın çok benzer bir hayatı var. Türkiye'de kadının sorunlarını yarı mizahi gülerken ağlatan bir üslupla anlatılıyor. Hele kitabın bir noktasında cinnet halini o kadar güzel anlatmıştı ki nefesim kesilerek okudum. Beklemediğim derecede güzel çıkan bir kitaptı.
Kedi Beni Çağırıyor
Kedi Beni ÇağırıyorZekiye Boyana · Kavis Kitap · 201110 okunma
Reklam
- bu dünyada, tanrının hep sustuğunu fark ettiniz mi? bir şeytan var konuşan. ne kadar dikkat edersek edelim, ancak şeytanın sesini duyabiliyoruz... - şeytan ile ulu tanrı aynı şey, anlaşıyorlar. yeryüzünde kötü olan ne varsa hepsinin şeytandan geldiğine inanmaya çalışıyoruz; ama başka türlü yapsak, tanrıyı bağışlamaya güç bulamazdık da ondan böyle yapıyoruz. eğleniyor bizimle, fareyle oynayan bir kedi gibi... bundan sonra da kendisine minnettar olmamızı istiyor. neden dolayı minnettar? neden?..
94 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Kitapta on bir adet hikaye mevcut. Beğendiğim hikayeleri özetleyecek olursam; İlk hikaye "Akbaba" çok kısa ama gerçeküstü edebiyat açısından oldukça önemli bir yapıttı. İkinci hikaye "Bir Açlık Sanatçısı" oldukça vurucu etkileri olan bir öyküydü. Hayatını aç kalarak kazanan bir sanatçının hikayesini anlatıyor Kafka. "Bir Melez" de yine fantastik edebiyat ile aynı anda Kedi ve Kuzu olan bir hayvanın hikayesi var. "Çakallar ve Araplar" adlı hikaye yine fantastik etkileri olan bir hikaye. Çakallarla konuşan çöldeki bir adamın hikayesini konu alıyor. "Akademiye bir Rapor" yine fantastikti bana göre. Konuşan bir maymun vardı karşımızda. Genel olarak bazı yerlerde anlamakta zorlansam da öykülerinin mekan ve konu açısından romanlarına göre daha etkili olduğunu söylemek istiyorum. Bu herkes için değişebilir ama bir Kafka severseniz bu kitabı da okuyun derim :)
Akbaba
AkbabaFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016826 okunma
Perde aralandığında,tam da buna uygun ironiyle tasarlanmış dekorla karşılaşmıştık. O ses, tanıdığımız bildiğimiz bir sesti ama yok öyle değildir işte… Orhan Veli canım basbayağı… Uzun boylu zayıf avurtları çökmüş, mırıldanır gibi konuşan…Tatlı tatlı alay eden her şeyle, gündelik yaşamdan bulup çıkardıklarını söyleyen, dalga geçer gibi konuşan ama Hüzünlü mü hüzünlü,acısını,sıkıntısını içine akıtan ’’işte böyle olur şair yaşamı!’’ dedirten.Bir telaş bir sevinç içimdeki…Sahnede Orhan Veli… Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi; Senin yiyeceğin kalaylı kapta; Benimki aslan ağzında; Sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik Ama seninki de kolay değil, kardeşim; Kolay değil hani; Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü. …diyecekti birazdan bize. O gördüğümüz kartondan iki kedi değildi, yalan! Biri ciğercinin kedisiydi işte. Öyle çaresiz mahzun,üstelik komik bakıyordu. Yaşama telaşından,açlıktan gözlerinin feri sönmüş;ciğer kokusu alınca irkilen kulakları…Kimi kandırıyorsunuz çizimdir bunlar diye…Sonra bitti gösteri. Selama geldi Orhan Veli. Bir alkış,bir alkış…Şiirlerimi alkışlayalım,kendini mi,yoksa oyuncu kedilerini mi?
651 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Haruki Murakami'nin okuduğum ilk kitabı, ama bir kitaptan dahi az çok tarzını anlayabiliyorsunuz yazarın. Dili sade, okuması son derece basit ve okurken hikâye genel olarak keyifle akıyor. 15 yaşında kafasını 'gitmek' ile tıkıştıran kafka, bir gün bu dileğini gerçekleştirmek üzerine evini terk ediyor. Onu dışarıda yeni bir hayat beklerken bu kadar serüveni tahmin etmemiş olsa gerek ki, kendini fantastik denebilecek bir gerçeğin içinde buluyor. Otobüs yolculuğunda tanıştığı kız Sakura, çalışmak için gittiği kütüphanede ki Oşima ve Saeki Hanım. 2. bölüm olarak anlatılan kısımda Kedilerle konuşan Nakata, Nakata'nın yolculuk arkadaşı Hoşino. Hepsinin kaderi bir kehaneti ortadan kaldırmak. Ve esas ana karakter Kafka, evi ise bu 'lânet' diye adlandırdığı kehanet yüzünden terk ediyor. Okunmadan tadı anlaşılamayacak bir kitap benim için. 650 sayfalık bir serüven... Not:Bu kitapta kedi ve taşlarla konuşan adamlar kadar fantastik, göklerden balık ve sülük yağacak kadar sürreal olaylar mevcut! :)
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
Reklam
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Neden Murakami neden, neden bu kadar güzel romanlarında bu kadar çok soru işareti bırakıyorsun? Tamam senin tarzın bu olabilir, kitaplarını okuduktan sonra okurlarının düşünmesini istiyor olabilirsin ama yine de bu kadar cevapsız soru işareti bırakmasan mı ki acaba diye de düşünmeden edemiyorum. Şöyle bir durum da var ki bu derece neden diye
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,291 okunma
“O akşam kumarhaneye girdiğimde dolu iki masanın önünden geçip üçüncü masaya yöneldim, birkaç altını elimde hazır tutuyordum ki, beklenmedik bir sessizlik oldu, sözcüksüz, gergin ve suskunluğun hakim olduğu bu sessizlik, rulet topunun iki numara arasında gidip geldiği andır, işte tam o sırada karşıdan garip bir gürültü geldi, adeta
“Esnek ve lastik gibiyim, sinirdenim, peluş ve kadifeyim. Düşmanlarımı tırmalar ve dişlerim dostlarıma ise kadifeden patiler: Ben kediyim.”
Can
506 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.