kadın, erkeğe devamlı bir laf sokma ihtiyacı duyuyor. Ağlama krizine giriyor, ‘sensiz yapamam’ moduna geçiyor. Bu dengesiz tepkilerin sebebi de kadınlarda yine daha büyük olan duygusal bellekten sorumlu olan Hipokampüs’ten başkası değil.
Varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Aziz Sancar'ın yakasında Atatürk rozeti vardı, kravatı ise Osmanlı tuğrası motifliydi.
Bu sentezi Atatürkçülere laf sokma fırsatı olarak gören bazı dangozlar, "Cehape zihniyeti karşı çıkıyor ama, bak gördünüz mü, insan hem Atatürk'le hem Osmanlı'yla gurur duyabiliyor" dediler.
E
Özetle mutsuzluğumuzun birincil sebebinin kadınların erkekleri yetiştirme biçimi olduğuna karar verdim(42).
.
Gördüklerim karşısında emin oldum ki toplumumuz pisliğini halı altına süpürüyor, kendini de kadın bedeni üzerinden temize çekmeye çalışıyor(55).
.
Her erkek böyle değil elbet, ama ben zaten birer birer şahısları değil, kabul görmüş değer yargılarını ve yerleşmiş anlayışları eleştiriyorum(63).
.
Kadınlar iletişim sorunu yaşıyorlar. Bu bazen kendilerini ifade edememelerinden, bazen de karşı tarafın anlama kapasitesinin olmamasından kaynaklanıyor. Bazen de kadınlar herhangi bir şeyi dile getirmeden anlaşılmayı bekliyorlar. Burada şunu söylemeden geçemeyeceğim, ben dahil pek çok kadının en büyük hatası bu: İma. Laf sokma. Üstü kapalı bir şeyler anlatma çabası. Anlaşılamadığında da üzülüp sinirlenmek. Bence kadınları rahatlatacak, öğrenilmesi gereken ilk şeylerden biri istekler ve talepler konusunda net olmak. Kırılır mı, gücenir mi demeden, üslubunca neyi istediğimizi ya da istemediğimizi söylemek. İnanın hayat çok kolaylaşıyor(82).
.
Bunca zaman söylemeye çalıştığım en önemli şey; hayat görüşümüz, siyasi düşüncelerimiz, dinimiz, ırkımız ne olursa olsun her alandaki farklılıklarımızı bir kenara koyup hak arayışında önce el ele tutuşabilmemiz ve bazı kavgaları bir kenara bırakabilmemizdi(86).
.
Sonuç olarak ülkemiz, kadınlar ve çocuklu kadınlar için cehennemin provası gibidir(216).
.
Düşünmek; önyargılardan, önkabullerden, fanatizmden, kavgadan, karşı tarafa laf sokma şehvetinden, ideolojiden, siyasetten, polemikten, aidiyetten,klişeleri tekrarlamaktan başka bir şey.
Arzuhalim vardır, dinleyen için
Boş ver deyip dudak bükme Başkanım.
Bu ses halkın sesi, anlayan için,
Okumadan çöpe tıkma Başkanım.
Millet seçti seni, başkan oldun sen,
Halka hizmet için görev aldın sen.
Halkın içindensin, halktan geldin sen,
Ağaymış, paşaymış, takına Başkanım.
Kimi laf anlamaz, sağırdır elbet,
Başkanlığın yolu çöğürdür
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
_Goethe: Cahillerle tartışırken akıllı kişi, gömülür boğazına kadar cehaletin içine. İzin vermeyin hiçbir zaman götürülmenize, haklı olmayan biçimde.
_İlkeleri, kanıtları ve nesnel gerçekleri inkar edenlerle tartışamayız.
_Nasıl ki müsabakalara birbirinin dengi olanlar kabul ediliyorsa, tartışmalarda da böyle olmalı.
_Bir bilge, cahillerle
Düşünmek; önyargılardan, önkabullerden, fanetizmden, kavgadan, karşı tarafa laf sokma şehvetinden, ideolojiden, siyasetten, polemikten, aidiyetten, klişeleri tekrarlamaktan başka bir şey.
Hanım koş, dışarda kavga var. Ya güzel kardeşim bunlar nedir? Üşenmeyip bi okuyun n'olur. Adam bildiğin İbrahim Kutluay'a laf sokma kaygısıyla şarkı yazan Demet Akalın misali şiir yazıp Allah'a rest çekiyor "bu gece de yanıma gelmezsen gürültüler koparırım" diye. Oldu, istersen bir de Facebook'tan engelle de seni merak etsin.
Düşünmek; önyargılardan, ön kabullerden, fanatizmden,kavgadan, karşı tarafa laf sokma şehvetinden, ideolojiden, siyasetten, polemikten, aidiyetten, klişeleri tekrarlamaktan başka bir şey.