Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Akbaş

Kübra Akbaş
@mahiranesaire
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği
İstanbul
16 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Türkler de çadırın kurulması ocağın hazırlanması sırasında sacayağı olmayanlar onun yerine üç taş kullanırlar ki, bunlardan ikisi sabitken diğeri ileri geri çekilme hatta kaldırılma özelliğine sahiptir. Yemek ve ekmek yapma işi bittikten sonra sabit olmayan taş şeytanın ekmeğini, çorbasını, yemeğini yapmaması için bozulur ki bu husus türklerin İslamiyet öncesi inançların Anadolu’daki uzantısıdır.
Reklam
Beni de, insanların topluca ve hızla alıştıkları şeyler ürkütüyor, yalan değiş tokuşu yapmaya yarayan ortamlar yaratmaya olan hevesleri…
Dünyada kuşlar olmasaydı göğe nasıl bakardık bunu hiç bilmiyoruz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, her şeyden önce uyuyan bir varlık. Her gün düzenli olarak kendimizden vazgeçiyoruz. Çevrene bak, bütün canlılar saatlerce boşluğun kucağında.
Taşlar bile ufalanıp gitmemek için direnç gösteriyormuş.
Reklam
Güneş öncesinin serinliğinde yamaçlara, vadilere uykulu gözlerle bakarsanız, dünya nasıl rahat eder anlıyorsunuz işte.
İnsanın anımsadıkları, unuttuklarının milyonda biri etmez.
Bir kadın tutup bardağı yere atarsa bu okadının kendi kızgınlığını nasıl ele aldığını, bu yüzden başkalarından nasıl bir davranış beklediğini gösterir. Erkek aynı şeyi yaparsa bu, yalnızca onun öfkesini dışa vurmasıdır. Kadın güzel bir fıkra anlatırsa bu, onun kendi içindeki fıkracı nasıl davrandığını, elbette fıkracı bir kadın olarak başkalarından ne beklediğini gösteren bir örnektir. Fıkra anlatmak için fıkra anlatmak ancak erkeğin yapacağı bir şeydir. Buna şöyle yalınlaştırabiliriz: Erkekler davrandıkları gibi, kadınlarsa göründükleri gibidirler.
Sayfa 46 - MetisKitabı okudu
Fotoğraf makinasının bulunması insanın görüşünü değiştirdi. Görünen nesneler başka bir anlama gelmeye başladı. Bunlar hemen resimlerde yansıtıldı.
Reklam
Bir yaz bulutu gibi geçici, bir kılıç şakırtısı gibi kaybolucu olan bu aleme gereğinden fazla itibar göstermekten kalbini uzaklaştır.
Sayfa 222Kitabı okudu
Geçici arzuların peşinde sürüklenip gidenler bir takım isteklerine kavuşmak için ne kadar zorlukları göze alırlar, gündüz durmaz geceleri uykusuz kalırlar, gerektiğinde yemez içmez ve isteklerine de ulaşınca onu korumak için de büyük bir gayret gösterirler. Hakiki saadet ve fazilet yolunda kemâle ulaşmak isteyenler, bazı fedakarlıkları göze almazlarsa mesut bir hayatı, din ve dünya hayatında mutluluğu kaybederler, hüsrana düşerler, pişman olurlar.
Uzleti seçen aziz olur.
Bir kimse lüzumsuz yere ve zamansız bir şekilde insanların arasına karışmamalı, bir tertip gözetmeden rastgele her topluluğa girip çıkmak iyi sonuç vermez. Bu bakımdan uzleti seçen aziz olur denmiştir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Bir kalbi temelinden sarsmak için kader her zaman sillesini vurmaya, serçe müdahale gücüne gerek duymaz; aksine, asıl sudan sebeplerden yıkım üretmek onun zapt edilemez yaratma hevesini kamçılar.
Islak bir karanlık duruyordu kendisiyle dünyası arasında.
Reklam
Etrafındaki her şeyin, hatta soluduğu havanın bile bayağı ve itici olduğunu fark etti.
Bir kadının yüzüne bakıp sarhoş olacağımı hiç sanmazdım.
Ayın battığına inanmazsan yıldızların parladığını da görmezsin.
"Ve eğer bir varlığı güzelliğinden dolayı seversen, sadece Allah'ı sevmiş olursun; çünkü Allah güzeldir."
" İnsanın yüreğinin iyi olmadı için akla ihtiyacı yoktur. Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi biri olmadığını görüyorsun."
" ama unutma yoksulluk yüzeyde acı dipte."
Sayfa 429 - YkyKitabı okudu
Reklam
Oktay Rifat
" kaçınılmaz bir sıladır yalnızlık kişi bir gün kendisine dönse bile"
Sayfa 119 - YKYKitabı okudu
Paulo Coelho - Aldatmak
"Körlerin en fenası, görmek istemeyendir."
Sayfa 132 - Can yayınlarıKitabı okudu
Paulo Coelho - Aldatmak
" insan hayatını seçemiyor: hayat insanı seçiyor.hayatta payına mutlulukların mı, mutsuzluklarin mı düşeceğini bilmek mümkün değil.kabul edip yola devam etmek gerek."
Sayfa 92 - CAN yayınlarıKitabı okudu