Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TÜRKİYE’YE YÖNELİK GAZZE ELEŞTİRİLERİNE CEVAP *Cemal SULTAN *twitter.com/GamalSultan1, Mısırlı yazar, 2 Mart 2024) Son zamanlarda Türkiye’nin Gazze’ye yönelik saldırılar konusundaki tutumunu eleştiren yazılarda bir artış olduğunu gözlemledim. Bu yazıların bazıları, Türkiye’nin büyük askerî kapasiteye sahip yükselen ve güçlü bir
23 Aralık 1876 günü yürürlüğe giren Anayasa ile birlikte ‘Heyet-i Ayan’ yani senatörler kurulu oluşturuldu. Bu kurul, ilk Türk senatosu olarak nitelenir. Yürütme organı görevini üstlenen Heyet-i Ayan üyelerini padişah seçerdi. Üyelerin sayısı, milletvekilleri toplamının üçte birini geçemezdi. İlk Ayan Meclisi, 19 Mart 1877 Pazartesi günü Server Paşa başkanlığında Dolmabahçe’de çalışmalarına başladı.
İlk senato-Ayan Meclisi
Reklam
Son Sözler...Rahmetle...1877∞
20 Mart 1960, sabah sa­at tam do­kuz­da Üs­tad’ımı­zın ace­le em­riy­le Is­par­ta’dan yo­la çık­tık. Kon­ya, Ada­na ve An­tep’ten son­ra Ur­fa’ya va­sıl ol­duk. Üs­tad’ımız mü­ker­re­ren: "Ev­lât­larım, siz hiç me­rak et­me­yin. Ri­sa­le-i Nur din­siz­le­rin, ma­son­la­rın belini kır­mış­tır. Ri­sa­le-i Nur dai­ma ga­lip­tir. Siz hiç me­rak et­me­yin. Bun­lar be­ni an­la­ya­ma­dı­lar, bun­lar be­ni anlaya­ma­dı­lar. Bun­lar be­ni si­ya­se­te bu­laş­tır­mak is­te­di­ler" di­yor­du. Mükerreren bunları söylüyordu Üstad’ımız...
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Gizemli bir rıhletten sonra 23 MART 1960 GECESİ VEFAT ETTİ. RABBİM EBEDEN, DÂİMEN RAZI OLSUN.
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Doğu Anadoluda Ermeni İşgali
Rusya'daki Ekim 1917 İhtilali'nden sonra, Rus ordusu dağılmaya, savaş gücünü kaybetmeye başlar. Rus birliklerinin çekildikleri yerleri İngilizlerin desteğindeki Ermeni kuvvetleri tutarlar. Doğu Anadolu'da Ermeni işgali ve zulmü giderek artar. Bitlis-Şirvan hattını tutmakta olan Vehip Paşa komutasındaki 3. Ordu 12 Şubat 1918'de ileri harekete başlar; soğuk ve yokluk içindeki birlikler adım adım ilerleyebilmektedir. Kazım Karabekir Paşa komutasındaki 1. Kafkas Kolordusu 13 Şubat'ta Ermeni kuvvetlerini dağıtarak Erzincan'a girer ve Erzurum'a yönelir. Yakup Şevki Paşa komutasındaki 2. Kafkas Kolordusu bir koluyla Bayburt'a, diğer bir koluyla Rize'ye varır. 27 Şubat'ta Trabzon'a girilir. 1. Kafkas Kolordusu 12 Mart 1918'de Ermenilerce tahkim edilmiş olan Erzurum Kalesi'ni düşürerek şehre hakim olur. Türk birlikleri sahilden Hopa'ya ve doğuda Kars'a doğru ilerlemelerini sürdürürler. 2 Nisan'da Van, 6 Nisan'da Batum kurtarılır. Mayıs başında Doğudaki birliklerimiz 1877'deki sınırlarımızı geçerler. Kars, Ardahan ve Artvin alınır.
Sayfa 368Kitabı okudu
Dmitriy Alpatov: Kazak kökenlidir. Naurskiy Stanitsa'da doğmuştur. Sosyal haksızlıklara dayanamayan Alpatov Çeçenya'da Rus ordusuna karşı çete savaşları vermiştir. Yakalandıktan sonra asıldığı yere bugün Alpatovskiy denmektedir. Kahramanlıklarıyla ün yaparak tarihe geçmiş analarımız, gelinlerimiz ve kızlarımız da çoktur. Örneğin Dadi
Reklam
Duin Umma (Du'nun oğlu Umma, Umma Duev): Zumsoyludur. Şamil, bu naibi hakkında "Sağ kolum, askerimin yarısı" demiştir. Çarlık subayları da kendisinden "Akıllı koca kurt" diye söz etmiştir. Şamil'in esaretinden sonra 1860-61 isyanında Argun boyundaki kuvvetlere önderlik etmiş, esir düşerek sürgüne gönderilmiştir. Dönüşünde 1877-1878 isyanına katılmış, 9 Mart 1878'de 13 arkadaşıyla birlikte asılmıştır.
Bu sırada Rusya'da panslavist heyecan doruk noktasına tırmanmıştır. Mart 1877'de bir yazarın günlüğünde "Konstantinopolis bizim olmalıdır" diye üstüne basa basa söyleyen Dostoyevski aslında iyice kızışmış bir kamuoyunun sözcülüğünü üstlenmektedir.
Efendiler; muharebe meydanında, emre intizar eden şark Ordumuz, 28 Teşrinievel 1920 günü Kars üzerine harekete başladı. Düşman mukavemet etmeksizin Karsı terketti. 30 Teşrinievelde tarafımızdan işgal olundu. 7 Teşrinisani tarihinde kitaatun Arpa çayıma kadar olan mıntakayı ve Gümrüyü işgal etti. Ermeniler, 6 Teşrinisanide tatili muhasamat ve sulh için müracaat etmişlerdi. Biz de mütareke mevaddını, Hariciye Vekâleti vasıtasile 8 Teşrinisanide Ermeni ordusuna bildirdik. 26 Teşrinisanide başlayan müzakeratı sulhiye 2 Kânunuevelde hitam buldu ve 2/3 Kânunuevel gecesi Gümrü Muahedesi imza olundu. Efendiler, Gümrü Muahedesi hükümeti milliyenin aktettiği ilk muahededir. Bu muahede ile düşmanlarımızın hayalhanesinde kendisine ta Harşit vadisine kadar olan Türk ülkeleri bahşedilmiş olan Ermenistan, Osmanlı Devletinin 1877 Seferile kaybetmiş olduğu yerleri bize, hükümeti milliyeye terkederek dava haricine çıkarılmıştır. Şarkta, vaziyetlerde mühim tebeddül olması yüzünden, bu muahede yerine, bilâhare aktolunan 16 Mart 1921 tarihli Moskova ve 13 Teşrinievel 1921 tarihli Kars Muahedeleri kaim olmuştur.
Sayfa 390Kitabı okudu
II. Abdülhamid devri (1876-1909), Osmanlı tarihinin siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan en sıkıntılı dönemlerinden biridir. Hasta Adam, Panslavizm ve Şark Meselesi gibi siyasi terimleri paravan olarak kullanan sömürgeci devletler, başta Balkan coğrafyası olmak üzere merkeze uzak Osmanlı topraklarını paylaşma yarışına girdiler. Bu bağlamda; Rusya ile
Sayfa 273Kitabı okudu
Reklam
23 Aralık 1876 tarihinde ilk Osmanlı anayasası olan Kanun-i Esasi ilan edildi ve 19 Mart 1877 günü parlamento toplandı. Ne var ki parlamentonun açılışı Rusları yatıştırmak yerine Çar'ın savaş ilan etme kararını hızlandırdı. 14 Şubat 1878 tarihinde Osmanlı ordusu Ruslara yenilince Abdülhamit, parlamentoyu kapattı. Gerçi kuramsal olarak anayasa varlığını sürdürüyordu ama padişah ülkeyi tek başına yönetmeye başladı.
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Anayasanın fıili ömrü kısa sürdü. Genel seçimlerden sonra, ilk Osmanlı Parlamentosu Mart 1877'de toplandı ve hazirana kadar oturumlar sürdü. Daha sonra yeni seçimler yapıldı ve aralık ayında ikinci bir parlamento toplandı. Kısa sürede endişe verici bir etkinlik göstermeye başladı ve 14 Şubat'ta hızlı bir şekilde padişah tarafın­dan lağvedildi. İlk Osmanlı parlamentosu beş ayda toplam iki otu­rum yaptı ve otuz sene boyunca bir daha toplanmadı. Bu erken anayasal reformlar sadece Avrupa'ya yönelik eğilimin işareti değildi. Aynı zamanda teskin niceliğine de sahipti. Kendi yazarlarının da Avrupa standartlarında medeni ve ilerici olduğunu ve böylece saygıyı hak ettiğini ispatlamayı amaçlamışlardı: Böylece borç alabilsinler, kendilerine başka türlü değerler biçilebilsin ve ba­zı uç örneklerde olduğu gibi Batı'nın müdahalesini yahut işgalini önleyebilsinler. Bu amaçlarla yalnızca düzensiz ve sınırlı bir başarı elde ettiler.
Sayfa 68 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Moskova Antlaşması veya Kardeşlik Antlaşması 16 Mart 1921'de imzalandı. Antlaşmada, Ruslar "Türkiye" terimi olarak Osmanlı Meclis-i Mebusan'ının Misak-ı Milli'de tanımladığı sınırları kabul ettiler. Bu nedenle, Türkiye Kars ve Ardahan'ı elinde tutarak, Batum limanından gümrük vergisi, resim ve harçları olmaksızın, serbest ihracat ve ithalat hakkını kazanmış oldu. Özerk bir Nahcivan Sovyet Azerbaycan'ına bırakılmıştı. Rusya aynı zamanda tüm imtiyazlarından ve Türkiye'nin Çarlık rejimine olan borç yükümlülükleri üzerindeki hak iddialarından vazgeçiyordu. Moskova, Boğazlar ve İstanbul'daki Türk egemenliğini destekleme sözünü de verdi. Bundan başka, Sovyetler yıllık on milyon altın ruble yardım sağlamayı ve hatırı sayılır miktarlarda silah ve cephane göndermeyi kabul etmişti. Moskova Antlaşması, Mustafa Kemal açısından büyük bir diplomatik zaferi temsil ediyordu. Bu Türkiye'nin Mustafa Kemal'in liderliğinde, bir Avrupa devletiyle yaptığı ilk resmi antlaşmaydı. Bu sayede Ankara artık Doğu cephesini güven altına almıştı. Mustafa Kemal kuzeydoğuda, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda kaybedilen ve Çarlık Rusyası'nın eline geçen toprakların çoğunu geri almıştı. Batum'u almak için yaptığı ikinci hamleyle, diplomasiyi destekleyen akıllıca bir harekette bulunmuştu. Batum pazarlık için elini güçlendirmişti. Mustafa Kemal Moskova Antlaşması'nı imzalayarak ulaşılabilir hedefleri elde etmek için savaşın ve diplomasinin dengeli kullanıldığı realpolitik anlayışını sergilemişti.
Sayfa 171 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.