Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“… Yarının henüz gelmediğini ve asla gelmeyebileceğini öğrendi. Bizim için evrenimizde gözlemlenebilecek yegane mekân ve zaman bu andır. Size diyorum ki, bu anın tadını çıkarın ve verdiği dersi anlayın. Size diyorum ki bir hükümetin güçlenmesi veya ölmesi, vatandaşlarının güçlenmesinden veya ölmesinden anlaşılır.”
Unutma Jonathan, cennet bir mekan ya da zaman değildir, anlamsızdır mekan ve zaman.
Reklam
Cennet diye bir yer yok mu?"
"Hayır Jonathan, öyle bir yer yok. Cennet ne bir zamandır, ne de bir mekan. Cennet yetkinliğin ta kendisidir."
Zaman biziz, mekan biz; imkansıza yok imkân.
Sayfa 22 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okuyacak
Sorokin'e göre zaman ve mekân şartları içinde farklı görünümler kazansa da aslında her zaman ve mekânda hüküm süren tabakalaşmanın doğal faktörlerini biraz açalım (Başak Avcılar, 1994: 51-54): 1. Birlikte yaşama gerçeği: Sorokin'e göre, sürekli birlikte yaşamak ancak bir grubun üyelerinin ilişki ve davranışlarının düzenlediği bir duşum
İçinde boğulduğum karanlıktan gözlerimi açarak uyandım zaman ve mekân bilincim kaybolmuş gibiydi.
Reklam
Yitirdiği dış dünyaya karşı kendisine yeni bir iç mekan yapmıştır.
·
Puan vermedi
Tek Kelime : Muhteşemdi...
Yazarla tanışmama vesile olan bu kitap bir içim su misali okunan bir kadeh zehirdi aslında. Kitap boyunca o kadar güzel ve bir o kadar.güçlü şekilde insanın karanlık yanlarına şahit oluyorsunuz ki,.hemen hemen her.tahlil ve içe.bakış dimanıza yavaşça yayılan hem.zehirli hem de bir o kadar.sizi kendinizle.ve toplumla yüzleştiren nadir.bir zehire dönüşüyor. Yaratılan olay, karakter.ve mekan üçlüsü son derece uyumlu.ve sürükleyici şekilde akmakta, dikkatinizi diri.tutmakta. Açıkçası okurken ki ruh halimden mi yoksa yazarın karakter konuşturma becerisinden mi bilemedim ama 400 küsürlük kitaba zaman zaman ara versem zihnimde hep taşıdım olayları, kahramanları ve konuşmaları. Ayfer Tunç şapka çıkarılası bir romana imza atmış bu eseriyle...Beni, ikinci kitabını hemen ardından okutacak kadar etkiledi. İnanılmaz güzellikte ve altları çizilesi iç konuşmalara ve diyaloglara ev sahipliği yapan.bu romanı okumadıysanız, roman puzzılınızda bir parçanın eksik olduğunu bilin. Keyifli okumalar...
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,2bin okunma
Bu yüksek ve sanırım kubbeli salon, bütün hepsinden daha ağır basıyor; loş yüksekliğiyle, hiçbir zaman aydınlatılamayan köşeleriyle, yerlerini tutacak başka hayaller vermeksizin, insanın bütün hayallerini emiyordu. İnsan orada çözülüp dağılmış gibi oturuyordu; büsbütün iradesiz, düşüncesiz, isteksiz, aciz. İçi boş bir mekan gibi oluyordu insan.
Herkes kesime hitap eden o kutsal mekan " Mescid-i Aksa"
İşte Mescid-i Aksa budur! Küçüğünden büyüğüne, gencinden yaşlısına herkese hitap eden bir ruh olgunlaştırma merkezidir burası.
Reklam
BALIKSI VAROLUŞ
Önceleri sahip olduğun alan çok küçüktü, doğumundan sonraysa çok büyük. Mekân şimdi boşluktur senin için. Doğmadan önce aşağı ile yukarıyı birbirinden ayırt edemezdin. O zamanlar bunların hiç önemi yoktu. Birden önemli hale geldiler. […] Her türlü sınırlamadan yoksunsun. Ne yanlara, ne yukarı ne de aşağıya doğru bir sınırın var. Sadece boşluk. Balıksı varoluşuna geri döndüğünü düşlersin. Sana destek veren ışıl ışıl bir sıvı. Boşluksuzluğun gücü. Var olmanın yoğunluğu. Günün birinde havanın da yaşamana yetecek miktarda direnç sağlayacağına inanırsın. Günün birinde senin de içinde bulunduğun mekânı kestirebileceğine.
İnsanlar diyorlar ki : "Efendim apartmanda yaşıyoruz, komşuluk bitti." Aslında apartman ile komşuluk ilişkisi arasında bir tezat olduğunu hissediyoruz ama adını koyamıyoruz. Apartman özellikle "Komşuluk bitsin" diye yapılmış bir mekân!
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Rüyanın Öte Yakası
Kitap tamamen Zhuangzi'nin kelebek öyküsüne dayandırılarak kaleme alınmış. Bunu özellikle belirtmiyor ama o enfes kurgu bunu net bir şekilde ele veriyor. Kitabı çok sevdim. Bitirmek için sabırsızlandım. Karakter sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Rüyalar yüzünden defalarca dolup boşalan ve değişen tek bir mekan var. Aksiyon yok denecek kadar az. Yine de hiç sıkılmıyorsunuz. Sadece son kısım belki biraz daha paradoksal olabilirdi diye düşündüm. Bunun da zararı yok, çünkü öykünün sonuna kadar epey geriliyor ve artık başka bir şey olmasın diyorsunuz. Bu arada eser yeni bir tür olarak iklim gerilimi açısından da okunabilir. Sanırım çok yakında bu türe ait yeni örnekler de göreceğiz. Kitap hakkında spoiler vermeyeyim ama hatırlamak isteyenler için öykü şöyle: "Zhuang Zhou kır bir alandayken uykuya dalar. Dalar dalmaz kendini çiçekler arasında oradan oraya dilediği gibi uçarak gezen mutlu bir kelebek olarak görür. O artık kelebek olmuştur, Zhuang Zhou olduğunu bilmez bile. Birden bire uyanınca etiyle kemiğiyle Zhuang Zhou olduğunu anlar. Ama kafası karışır, kendisinin bir kelebek olduğunu gören Zhuang Zhou mu, yoksa, rüyasında Zhuang Zhou olduğunu gören bir kelebek mi olduğunu bilemez. Bunu ayırt edebilecek bir kural olmalı. İşte buna Şeylerin Dönüşümü denir." Bu kısım Wikipedia'dan alıntıdır.
Rüyanın Öte Yakası
Rüyanın Öte YakasıUrsula K. Le Guin · Metis Yayıncılık · 20201,119 okunma
"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur!"
Hastayım Efendim al beni içeriye Nabzımda çözülüyor zaman ve mekan Bu akıntı sokaklara vuruyor yüreğimi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.