Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

deniz

deniz
@menevislideniz
hiç olmadığım kadar gözü kara ve yanlıyım
82 okur puanı
Temmuz 2016 tarihinde katıldı
“güzeldir istendiğinde çıkarıp vermek, çok daha güzeldir istenmeden vermek gerektiğini anlamak.”
Reklam
anlamak zor çünkü kavuşmak çok bir kavuşmak on misli ayrılık eder anlamak yok anlamak yok
kaydetmekten ibaret olan edebiyatın bir değeri olamaz, çünkü gerçeklik, kaydedilen küçük şeylerin altında gizlidir (uzaktan duyulan uçak sesindeki, saint-hilaire çan kulesinin çizgisindeki yücelik, bir madlenin tadındaki geçmiş vs.) ve bu gerçeklik çekilip çıkarılmadığı sürece, bu küçük şeylerin kendi başlarına bir anlamı yoktur. gerçekten hissettiklerimizden hiçbir iz taşımayan, doğruluktan uzak ifadeler zinciri hafızamızda korundukça, düşüncemiz, hayatımız, gerçeğimiz de yavaş yavaş bu ifadelerden oluşur; sözümona "yaşanmış" bir sanat da, hayat gibi basit, güzellikten yoksun bu yalanı üretmekten başka bir şey değildir; gözlerimizle görüp zihnimizle saptadığımız şeylerin bu gereksiz tekrarı o kadar sıkıcı ve anlamsızdır ki, kendini buna adayan sanatçının, kendisine çalışma hevesi ve sebatı veren haz dolu, devindirici kıvılcımı nereden bulduğunu anlayamayız.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
derin bir yara iziniz varsa, o bir kapıdır; eski, çok eski bir öykünüz varsa, o da bir kapıdır. gökyüzünü ve suyu tahammül edemeyecek kadar çok seviyorsanız, o da bir kapıdır.
Keder hissi o kadar içime işlemiş ki refleks halini almış.
Reklam
duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
yürürken sık sık insanlar girdi aramıza. demek ki ayrılmaz bir bütün gibi gözükmüyorduk.
kendini dünyaya adamışları manen ölmüş say, sen ölü değilsin, ölülerle oturma.
Kahrını çekemem onun ama ondan ayrılamam da; çünkü henüz doğru dürüst yürüyemeyip, pek uzağa gitmeye kalkan küçük bir çocuk karşısında da insan hiç tutamaz kendini, karışmadan duramaz.
Sayfa 312
Kendimden söz etmiyorum, önemli değil bu; nasıl olsa senin gözlerini bana çevirmenden sonra armağanlara boğuldum hep ve armağanlara alışmak da güç sayılmaz.
Reklam
insanlar birbirlerinin hayatını yıllarca işgal ettiklerinde, orada neredeyse kök saldıklarında bile selamsız sabahsız, hiçbir açıklama yapmadan çıkıp gidebiliyorlar.
eminim ki eğer kağıtları karalamasaydım, uzun zaman önce kendimi öldürmüş olurdum. Yazmak, olağanüstü bir tesellidir.
ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma oysa güneş pek batmadı senin evinde söyle ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.
Hayatta o kadar çok şeyle ilgileniriz ki, belirli bir durumda, henüz mevcut olmayan bir mutluluğun temeli atılırken, aynı sırada, çektiğimiz bir acının doruk noktasına çıkması, oldukça sık rastlanan bir durumdur.
Doğru olduğunu bildiğin yolda ilerle kim ne derse desin. “Normal“ olduğu söylenen her şeye kuşkuyla yaklaş!
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.