Ensesine, boynuna, yanaklarını o kadar çekici yapan tenine, teninin üzerindeki uzaktan fark edilmeyen sayısız küçük bene (anneannemin de tam burasında kocaman bir et beni yok muydu?) bir an istekle baktım. Elim sanki bir başkasının eliymiş gibi kendiliğinden uzanıp saçlarına takılı tokayı tuttu. Dört tane mine çiçeği vardı tokanın üzerinde.
"Saçların çok ıslanmış."