Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Felsefe mi, din mi?
Alman yazar Herman Hesse'nin baş yapıtı olan Siddhartha, Hesse’ye 1946 yılında Nobel ödülü getirmiş bir eserdir. Doğu edebiyatına ve mistisizmine düşkünlüğü, ayrıca bireysel bunalımlara çözümü Doğu felsefesinde arayışı, 1960 yıllarında canlanan Budizm ve Zen Budizm akımlarının da yardımıyla en çok okunan yazarlar arasına girmiş. Savaş karşıtı
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,8bin okunma
270 syf.
9/10 puan verdi
“Hayat hiçbir şey değildir, itina ile yaşayınız.”
“Bir hapsedilmişliği başka bir hapsedilmişlikle göstermek, gerçekte var olan herhangi bir şeyler göstermek kadar mantığa uygundur.” Daniel Defoe Öncelikle size kitapta yer alan tarihin en ölümcül salgınlarından biri olan vebadan daha doğrusu Hıyarcıklı Veba’dan kısaca bahsetmek istiyorum. "Kara ölüm" olarak da bilinen ve Orta Çağ
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020bin okunma
Reklam
Türklerin anayurdu bugün bizim pek hazzetmediğimiz bir bölgedir; Moğolistan'ın kuzey tarafı, Orhun Yazıtlar'nın olduğu yer.
Eski Türk yazıtlarının dikilmesine vesile olan gerçekte Kutlug Kağan'ın iki oğlundan biri, Bilge Kağan'ın küçük kardeşi olan Kül Tegin'in bir savaşta ölümüdür. Kül Tegin, birçok savaşa katıldıktan, kahramanlıklar gösterdikten sonra Oğuzların bir baskınında karargahı yiğitçe savunur ve çarpışma esnasında 47 (?) yaşında iken ölür. Bu zamansız ölüme çok üzülen ağabeyi Bilge Kağan da onun hayatını ölümsüzleştirmek amacıyla bu yazıtı hazırlatır ve diktirir. Daha sonra da çevresinde düzenlemeler yaptırarak bir tür anıt kabir haline getirir. Bilge Kağan, Kül Tegin için baba gibidir, çünkü babası vefat ettiğinde o daha yedi yaşındadır.
Türk dilindeki yazılı belgeler bilindiği üzere Miladi 8. asırda başlar; artık günümüz Moğolistan'ının sınırları içinde kalan Orhun Vadisi' ndeki, son yapılan araştırmalarla bugüne kadar bildiğimizden daha çok sayıya ulaşan anıt kitabelerden söz ediyoruz. Orhun bölgesinde Rus Türkolog Dmitri D. Vasilyev tarafından yapılan yüzey araștırmaları ve kismi kazılarda hem bir yerleşim ortaya çıkıyor hem de yazıtlar şu anda dahi bilinenden iki asra yakın bir süre geriye gidiyor.
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Üstümdeki tozu, pisliği atıp kendime gelme amacıyla okuduğum, Şamanlık ile ilgili yazılan en kapsamlı kitaplardan biri. Verilen bilgiler son derece ufuk açıcı, genel anlamda konuyla alakalı bir aydınlanma yaşıyorsunuz; en azından benim kadar cahilseniz. Şamanlığın; ne olduğunu, ne olmadığını öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Malum, Avrupalılar
Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı
Ana Hatlarıyla Türk ŞamanlığıFuzuli Bayat · Ötüken Neşriyat · 201781 okunma
Bilge Kağan Yazıtı, Orhun Irmağı yakınları, Moğolistan
1. Tengri (yaratan) Tektir. 2. Her kim ki Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın. 3. Bir İl, bir Kağan, bir Tengri 4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki töreye uya kutlanır. Kim ki töreye. Kıya katlanır 5. Kimse töreden üstün değildir.
Moğolistan'da birisinin yalan söylemesi çok alışılmadık bir durumdur.
Türkmenistan, Azerbaycan ve bugünkü Türkiye Türklerinin ataları olan Oğuzlar, 7. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Göktürk İmparatorluğu altında güçlü bir boy birliği oluşturdular. Oğuzlar, bugünkü Moğolistan'ın kuzey bölgelerinde, Yukarı Yenisey ile daha güneyde Tule nehrinin kıyılarında yaşıyorlardı. Orhun yazıtlarında onların sık sık Göktürklere karşı ayaklanmalarından söz edilir.
Reklam
Rivayet odur ki; Emir Timur, avuçlarının içinde pıhtılaşmış kanla dünyaya gelmiştir. Kahinler bu kanı iki şekilde yorumlamıştır. Ya çok kan dökecektir ya da zamanın hakimi olacaktır. Ama her hâlükârda girdiği her savaşı kazanacaktır. Bu kâhinlerden en ulusu babasına, doğar doğmaz onu öldürmesi söyler. Aksi halde çok kan dökeceğini, dünyanın sonunu getireceğini kesin bir dille rivayet eder. Masum bir bebeğin avucundaki kan, uğursuzluk demektir. Lakin Timur büyür. Çağının en büyük askeri dehalarından biri olur. Heybetli bir komutan olduğu vakit Maveraünnehir, Harezm, Moğolistan, İran, Mezopotamya, Ermenistan, Kafkasya ve Doğu Anadolu'yu kapsayan bir imparatorluk kurar. Kuzey Hindistan'ın kontrolünü ele geçirir. Küçük Asya'da tüm Altınordu toprağına üstünlük kurar. Çin fethine çıkar. Kolları da güçsüz olan topal bir hükümdar öldüğünde, Sirderya üzerindeki Ortar'da, kış ortasında hazır bekleyen dev bir ordusu vardır. Tarih hiç bir zaman Timur'un yenildiğini yazmamıştır. Bu çağda dahi en ulu hükümdarlardan biri kabul edilir. O bir liderdir. Merhameti kadar gazabı da heybetlidir. Otuz günde yirmi savaşa katılır. Adını duyan herkes titrer. Katıldığı savaşlarda nehirler günlerce kan akar. Avuçlarında kan pıhtısı ile doğan Timur, adım attığı her yeri avucundaki bu kana bulamıştır.
"Orkun", eski Türklerin anayurdunda, bugün Moğolistan denilen ve 10.yüzyıldan sonra moğollaşan ülkede bir ırmağın adıdır..Türk yazısına " Orhun" demek de adet olmuştu.
563 syf.
7/10 puan verdi
Bir çırpıda Türk Tarihi'nin özeti
"Tarihini bilmeyen bir milletin geleceği olmaz!" demiş ulusun kurtarıcı babası. Ne de doğru söylemiş. Bize düşen görevlerden biridir tarihimizi bilip geçmişteki olaylardan ders çıkarmak. Bilgi de tek taraflı olmaz. Sadece okullardaki tarih kitaplarını okuyarak tarihi öğrendim diyemeyiz. Bazı pohpohlanmış olayların gerçeğini de görmek
Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl
Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 YılJean Paul Roux · Kabalcı Yayınevi · 2007903 okunma
MEB Eğitim Takvimi/ Günün Kelimesi
Göktürk: 6-8. yüzyıllarda Moğolistan ve Orta Asya'da yaşamış eski bir Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse, Köktürk.
Orhun Yazıtları
Süleyman Demirel reisicumhur olarak bir heyetle yazıt- ların olduğu yere gitmiş; orada neler yaşandığı yazılı olarak elimizde mevcut... Heyettekiler, Dış Moğolistan'da bulunan Orhun Vadisi'ne helikopterle inerken kimisi ağlıyormuş, kimisi șaşırmış, kimisi de sükût-u hayale uğramış; çünkü o zor tabiat șartlarının ortasında firavunların obeliskleri, Atina mabetleri gibi yapılar görmeyi bekliyorlarmış. Sebze bile yetişmeyen, her yere uzak, tabiat şartlarının çetin olduğu bir dünyada neden bunların beklentisine girersiniz? Belli ki Türk milleti coğrafya bilmiyor. Coğrafya bilmeyince de tarihe bașka türlü bakarsınız. Ziyaret sırasında orada henüz başlayan arkeolojik kazıları da görüyorlar. Kazılar o dönemde yüzeysel arkeoloji safhasında.. Söz konusu kazılar sonucunda Zemarkhos'un elçi olarak geldiği dönem bilgileri açığa çkıyor. Görülüyor ki Orhun Kitabeleri Allah'ın boş kırlarında değil, etrafında bir şehir tipi yerleşme var ve yazıtlar Miladi 8. asırdan daha geriye gidiyor.
1.484 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.