Edebiyatla karnını doyuran bir yazarın, yazılarıyla cebelleşmesine, her seferinde başarısız olma korkusuyla buhranlar geçirdiğine şahit oluyoruz bu güncede. Epey de bir mahremine giriyoruz; ev, aile, haletiruhiyesi derken. Daha samimi nasıl iç dökülebilirdi, bilmiyorum.
Sadece şahsi meselelere değinilmemiş tabii ki. Edebi türlere ait birçok verimli bilgi de edinebiliyoruz, özellikle roman ve tiyatro türleriyle ilgili. Herkese tavsiye etmekle beraber, özellikle yaratıcı yazarlıkla ilgilenen arkadaşların okuması gerektiğine inanıyorum.
Bir de günce okumak her zaman daha rahattır. Okumaya zaman bulamayanlar ama yine de okumadan duramayanlara özellikle günce okumalarını önerebilirim. Kısa yazılardan oluşması (her tarih ayrı ayrı) ve yazıların arasında -çok da- bir ilişki bulunmaması sebebiyle tercih edilebilir.