Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Mü'min, para kazanır ve kazandığını da harcar. Ama asla para onu harcamaz."
Sayfa 82 - Tahlil yayınlarıKitabı okudu
Mü'min, para kazanır ve kazandığını da harcar. Ama asla para onu harcamaz."
Reklam
Mü'minlere söyle!
“ "Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar."; "Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar." (Nûr;30, Nûr;31) Genç kadınları uryan bir halde ekranlara, daha fazla erkek seyirci çekmek ve buna bağlı olarak da daha fazla reyting ve para kazanmak için çıkarıldığını bilmeyen var mıdır? Bu açıkça kadın ticareti değil midir? Bütün bunlara sessiz kalan bir toplumda iffet cinayetlerinin artışına mâni olmak ise muhaldir. ”
Sayfa 102Kitabı okudu
Zühd Ayarları 1- Mü'min, Allah'ın nimet olarak kendisine yazdığından razı olmalıdır. 2- Başkalarının sahip olduklarına özenmeyip az da olsa elindeki ile yetinmeli, kanaat göstermelidir. 3- Zahid olmak dünyada iyi bir meslek sahibi olmamak, para kazanmak için çalışmamak değildir. Bilakis Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem en hayırlı geçimin
Birgün peygamberimizden soruldu:
- Mümin kimdir, münâfık kimdir? Resûl buyurdu: Mü'minin işi-gücü namaz, oruç'tur. Münâfığın işi gücü hayvan gibi yiyip içmek, namaz kılmamak ve Allah'ın koyduğu ahlâk esaslarına muhalif bir hayat yaşamaktır. Mümin, muztarip ve sıkıntıda olanlara yardım etmek ve Allah'tan mağfiret dilemekle meşguldür. Münâfik ise, emeller peşindedir ve hırsla dörtbir yana saldırmakla meşguldür. Mümin yalnız Allah'a güvenir, O'ndan başkasını hakikî kurtarıcı saymaz. Münâfik ise, Allah'tan başka herşeye güvenir, yalnız O'na güvenmez. Mü'min dînini para ve mal-mülk ile satmaz, önce din-iman, sonra mal-mülk ve paradır. Münâfik ise dînini parayla satar, O'nun için para ve mal-mülk dinin de, îmanın da başında gelir. Mü'min, Allah'tan başka kimden korkmaz. Münâfik ise Allah'tan başka herkesten korkar. Mü'min günahtan sakınır, Allah için gözyaşı döker. Münâfik ise, günah işlemekten çekinmez, daima güler. Mü'min, yalnız kalm kalbinde Allah sevgisini geliştirmeyi sever. Münâfik yalnızlığı sevmez, devamlı, insanlarla karışık olmaktan hoşlanır. Mü'min, islâh etmeyi sever, bozgunculuktan sakınmır. Münâfik ise fesatlığı ve yıkıcılığı sever ve bu fesatlık sonunda para toplamak ister. Mü'min, sırf Allah'm emri olduğu için kötülükleri meneder, iyi şeylerin yapılmasını ister. Münâfik ise kendi menfaatı için meneder veya emreder. Hattâ kötü şeyleri teşvik eder, iyi şeylerden meneder.
Mü'min ve Para
Kapitalizmin son icadı 'taksit tuzağına' düşmeyiniz. İnsanları taksit taksit yaşamaya ve taksit taksit ölmeye mahkum eden bu tuzak, son tahlilde alıcının ve satıcının değil 'sistemin' lehine işlemektedir.
Sayfa 77 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Mü'min, dünyadaki nasibini de unutmayan insandır ama paranın esiri olacak biri de değildir. İmtihan dediğimiz şey, en keskin çizgiler arasında temas sıkıntısı çekmeden yol alabilmektir.. Para Allah yolunda cihadın ham maddesi durumundadır. Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur : "Dinar dirheme kul olan sürtünsün!" (Buhari, Cihad, 66/2886)
Tanıdıktan Sonra ))Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun; Nur yolu izinden git, Kılâvuzum!. ))Benim Kılâvuzum, zaman ve mekan boyunca tek rehber, Kainatın Efendisi. ))Elhamdüllillah, her iki taraftan kalbim cayır cayır yanıyor, Yarabbi bu ateşi bana kaybettirme.. ))Bizim ilim sandığımız, gafletin tâ kendisi.. ))Ben insana benzer gibi olduğum zaman
Şimdi ise ne kasası, ne kesesi, ne rütbesi kalmıştır. Karanlık bir çukurda çok ağlayacaktır. O, haram ile vücudunu şişirmiş, semirtmiş, şimdi akrepler, yılanlar, çiyanlar onu yiyecek, semireceklerdir. O dünyaya sığmıyordu, iki arşın yer ona kâfi gelmiştir. O, terzi, kumaş beğenmez idi, bir kefeni bile ona çok görmüşlerdir. Onu çok tanıyan vardı. Çok dostu ahbabı vardı. Fakat şimdi kimse onunla gelmemiş, onu yalnız bırakmışlardı. Şimdi kötü ameli ile, küfrü, inkârı ile başbaşadır. Çok para döktüğü doktorlar da onun derdine çare bulamamışlar, işte çok korktuğu ölüm onu bulmuş, bu hale koymuştur. Allah'ı tanımazdı, Peygamberle arası hiç iyi değildi. Her gün ölenleri görüp hiç ibret almamış, hiç bugün için bir hazırlıkta bulunmamıştı. Diploması, apartmanların tapu ve çapları da ona bir fayda vermedi. Dostları onu yalnız bırakıp gitmişlerdi. İşte o, bu halde âhü feryat ederken iki heybetli melek gelip: (Yaradanın kim, ne için hâlk oldun, sebebi hilkatin nedir, dinin nedir, peygamberin kimdir?) derler, cevap yok, dil tutulmuş, işte idam sehpan, deyip nârı göstererek ve kabrini ateşle doldurup gideceklerdir. Evet, mü'minler. İster mü'min, ister kâfir, ister dinli, ister dinsiz olsun, şairin dediği gibi: Ana rahminden geldik pazara Bir kefen aldık, döndük mezara İşte hayat bundan ibarettir. -Muzaffer Ozak Efendi / İrşâd 1. Cilt
Mü'min ve Para
İhlas ve imanından, bilgi ve şuurundan emin olduğunuz bir çok insanın para karşısında çözülüverdiğini hayret ve esefle müşahede ediyorsunuz. O zaman anlıyorsunuz ki karşınızdakinin Müslümanlığı hayati Müslümanlık değil, kitabi (teorik) Müslümanlık. Teori konuşulurken oldukça iyi olan bu Müslümanın işi pratiğe gelince 'felçli' olduğunu farkediyorsunuz. Onun için, İslami ilişkilere girdiğiniz herkesle insani ilişkilere girmekten çekiniyorsunuz. Oysa bu iki alan bir sayfanın iki yüzü gibi birbirinden kesinlikle ayrılmaması gereken alanlardır. İslami olanla insani olan birbirinden ayrılmışsa, orada İslamlık da insanlık da yarım kalmış demektir.
Sayfa 45
Reklam
Ana, baba! Dinsiz diye yargıladığın ben biliyorum ki; benim ve toplumumun para kazanmasının yolu, sahip olduğumuz servet ve kay­nakları kollamak, düşmanın elindekini geri almaktan geçer. Bilim, tek­nik, düşünce, mantık ve bilinç donanımıyla işe koyulmaktan geçer. Hem görmüyor musun, siz mü'min dua okuyucuları, yoksul ve geri kalmış iken şu kafir ve dinsizler ileri gitmiş ve yeryüzü nimetlerine sa­hip!
Halen bir avuç şuurlu Müslüman, İslâmiyet'i sırat-ı müstakim'de yaşamaya çalışıyor. Gerçek manada mü'min kalmadığı gün kıyamet kopacaktır. Çünkü, Allah bu âlemi, kafirler için yaratmamıştır.
Sayfa 173 - Timaş Yayınları, 16. Baskı
Medîha Kâmil
"Bir gün Rasulullah'ın bir hadisini okudum:"Güçlü mü'min, Allah'a, zayıf mü'minden daha hayırlı ve sevimlidir."Bu hadisi çok uzun bir süre düşündüm. Allah'ın, kullarının güçlü olmasından hoşlandığını fark ettim ve güçlü olmaya karar verdim. Hayatımı gözümün önünden geçirdim. Ün, şöhret, para ve renkli sahneler, hayatımdaki en zayıf şeylerdi ve beni de zayıflatıyordu. İmanın, kalp huzurunun ve sükunetin kıymeti ise, bunlarla asla kıyas edilemezdi. Ben de sahne ışıklarının gerisine çekilmeye karar verdim."
Mü'min, para kazanır ve kazandığını da harcar.Ama asla para onu harcamaz.Mü'min genç eğlenmek için harcayamaz.Eğlenirken bile makul ölçülerle yasamak zorundadır o.
Ne çekilen meşakkat, ne harcanan para yapılan işe değer katar. Değer katan ve o işi, işe yarar hale getiren niyetlerdir.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.