Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arkadaşlarımın bazıları onlarla tanışmadan önceki hayatımın kulağa uydurma gibi geldiğini söylüyorlar. Sanki prenseslerin kaçırılıp kurtarılana kadar bir kulede hapsedildikleri kötü peri masallarından çıkmış gibi olduğunu. Rapunzel gibi. Sadece beni kurtarmaya gelen parlak zırhlı bir şövalye olmadı. Ben kendimi kurtardım. Doğduğum günden beri
Sayfa 87 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Kötü bir fiili meşrulaştırmaya kalkışmanın sonuçları herhalde kötü fiilin kendisinden daha yıkıcıdır. Geçmiş bir suçu meşrulaştırmak demek, toprağa müstakbel suçların ekilip olgunlaştırılması demektir. Gerçekten de, bir suçu tekrarlama , bazan o suçu meşrulaştırmanın kısmi bir aracı olur : Söz konusu suçun sıradan bir şey olup çirkin bir şey olmadığına hem kendimizi , hem de başkalarını inandırmak için tekrar tekrar aynı suçu işleriz.
Reklam
Evet, milyonların, milyarların kalbinde asırlardan beri kanamakta olan o derin yarayı saracak yegâne müşfik el, İslâm'dır. Her ne kadar ufuklarda zaman zaman bâzı uydurma ışıklar görülüyorsa da.. müstakbel, bütün nur ve feyzini güneşlerden değil; bizzât Rabbü'l Âlemîn'den alan ezelî ve ebedî "Yıldız"ındır. O yıldız, dünyalar durdukça duracak ve onu söndürmek isteyenleri yerden yere vuracaktır.
Akılsızlık etmeyin! Solucanlar gibi hususi ve bayağı meşguliyetleriniz ile işlerinizin bataklığına gömülüp gitmeyin ! Devletinizin temellerini nasıl sağlamlaştırırim diye düşünün ! Ve de halkınızin müstakbel ,yeni ve ulvi eğitimini.....
Olgunlukta çığır açan insanlar :)
İtalyan bir adam yabancı bir kadına aşık olur ve kadını ülke­sindeki işini bırakarak kendisiyle İtalya’da yaşamaya çağırır. Kadın sonunda razı olur. İşinden ayrılarak adamla yaşamaya Milano’ya gider. Ancak henüz havaalanındayken müstakbel eşinin, elindeki bavulu görmekten ve “İşte seninle olmaya geldim” cümlesini duy­maktan hiç de hoşnut olmadığını fark eder. “Kurban” rolüne girip adamı suçlamak yerine, sorunu ustalık­la ortaya dökerek adamın gerçek duygularını açıklaması için fırsat yaratır. Sonunda adamdan dönüş biletini almasını ister ve adam bu isteği yerine getirir. Adamın dönüş biletini alması, kadının kurban rolüne girmemesine ve duyduğu kişisel gücenmeyi aşmasına, ada­mın da verdiği sözü tutmamaktan ötürü duyduğu suçluluk duygusunu yenmesine yardımcı olur. Bu, hak ettiğimizi nasıl istememiz ve borcumuz olanı nasıl öde­memiz gerektiğini gösteren basit bir örnektir.
448 syf.
·
Puan vermedi
Alkış sesleri doluşuyor kulaklarıma, önce sahneye en sevdiğin yan karakterlerden Coco görünürde. Sonra ona içten içe tutkun olan saf Ansel geliyor yanı başına. Ama dikkatli olmalısın; biraz heyecan biraz acemi bakışlar ve korku tüm büyüyü bozar. Henüz perdenin ilk çeyreğindeyiz ve başrolde Lou çıka gelir, omuzlarında simsiyah bir pelerin vardır
Yılan ve Güvercin
Yılan ve GüvercinShelby Mahurin · Yabancı Yayınları · 20212,290 okunma
Reklam
Hepimiz, sırtımızda ve elbisemizin altında, gözlerimizin içinde bir müstakbel ölü gezdirmiyor muyduk?
Sayfa 32 - Bir Kıyının Dört HikayesiKitabı okudu
Harbi Umumi memleketimize bir mağlubiyet tevcih etti. Bunu vesile yaparak, düşmanlarımız, milletimizi tamamen imha etmek istediler. Buna karşı meydana gelen milli galeyana, Ankara, muazzam bir sahne oldu. Bizi yaşatmamak isteyenlere karşı yaşamak hakkını müdafaa etmek isteyen Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ankara'da toplandı. Bugün, Ankara, milli
Sayfa 41 - KaynakKitabı okudu
Evleneceksin demek? Herhal çocuğu sevdin! İnşallah mesut olursun canım. Ama müstakbel kocan bana yazdığına kızmayacak cinstendir inşallah. Yoksa seni kaybetmek sesini duymamaktaysa gebereyim daha iyi olur.
Evleneceksin demek? Herhal çocuğu sevdin! İnşallah mesud olursun canım. Ama müstakbel kocan bana yazdığına kızmayacak cinstendir inşallah. Yoksa seni kaybetmek, sesini duymamaktansa gebereyim daha iyi olur.
Reklam
Hepimiz, sırtımızda ve elbisemizin altında , gözlerimizin içinde müstakbel bir ölü gezdirmiyor muyduk ?
(...) Mesela, etrafımda birileri ölse ama bunu, ben seçemiyorum, biliyorsun." Gökçe, çocuğun omzuna vurdu. "Ne istediğine dikkat et," dedi. "Yarın öbür gün ölürsem çok ağlarsın." "Kim?" dedi Alper kaşlarını kaldırarak. "Ben mi? Şuraya yazıyorum, üç güne birini bulurum. Kırkını bile beklemem." Gökçe, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, "Hayata küsersin," dedi. "Hatta çocuğun olursa ona benim adımı verirsin." Alper de sırıttı. "Müstakbel karımla aramı senin yüzünden açamam," dedi. "O ne isterse o olur." "Alper!" dedi Gökçe. "Çok kötüsün!" "Tamam, tamam," dedi Alper ama şakasını sürdürüyor, kızın tepkilerinden zevk alıyordu. "Çok istersen yeni birini bulmak için üç değil dört gün beklerim." Gökçe çocuğun omzuna bir tane daha geçirecekti ki Alper, kızın elini yakaladı. İkisi de gelecekte bunların yaşanabileceğine olanak vermiyormuş gibi kahkahalarla güldüler.
Sayfa 278Kitabı okudu
Günümüz ev sahipleri
Lebedev o gün bir kaç kere taraçanın merdivenlerinden sokağa çıktı, sokaktan malikanesini hayran hayran seyretti. Her çıkışında müstakbel kiracısından isteyeceği kirayı artırdı.
Sayfa 298Kitabı okudu
..kalbinde büyüttüğün her şeyi gözünde de büyütürsün. Bu da müstakbel hayal kırıklığına gebedir.
Sayfa 189Kitabı okudu
Bugünün her vatandaşının içinde müstakbel bir evsiz barksız yabancı yatmaktadır.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.