"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Hellooooğğğ. Aslında inceleme yazmaktan vazgeçmiştim. Ama yapılan incelemelerin en rağbet görenleri bile (hepsi değil) vasat seviyedeydi. Kitaba dair bir şeyler yoksa inceleme diyemeyiz bence (kibarlık ediyorum, evrensel bir gerçek bu). Ya da kitabın son kısmını olduğu gibi kopyala yapıştır yapıp yüzlerce beğeni almak… Yapmayın yahu. Bu nedenle
“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” Virginia Woolf
SUS
OTUR
DİNLE
GEZME
GİYME
Bilesin ki , insanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur. Üç beş dakikalık geçici keyif, günlerce fitil fitil burnundan gelir insanın. Bunları vasiyetim gibi dinle. Vasiyet, nasihat değil .
Kitaptaki şiirler kapağındaki samimiyet ifadesini hak ediyor. "Samimiyet"i kitabın her sayfasında bulacaksınız. Tüm şiir severlerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum ve tavsiye ediyorum...
Şair, bu dünyadaki yaşamı ve herkese hitap eden yaşamsal doğruları ve gerçekleri kendi düşünce ve ifade derinliği ile şiirlerinde anlatmış.
Simyacı kitabını okumama öğrencilerim sebep oldu. Sürekli: “Hocam Simyacı çok güzel de mi? Hocam Simyacı’yı okudunuz mu?” gibi sorular gelince mecbur alıp okumaya karar verdim. Kitabı aldığım esnada kitabın beni kendine doğru çektiğini hissettim. Ciddi anlamda uzun süredir beni bu denli kendine çekebilen bir kitap olmamıştı. Açık okumaya
🍃Bir çocuk kitabı okudum.Hikâyede bir kedi var bir de fare..Dost olamazlar mı? Hikâye değil mi, neden olmasın? Çeviriyorum sayfayı.Kedi fareye bir yiyecek uzatıyor. Fare almıyor, "kesin zehirlidir" diye düşünüyor. Çeviriyorum sayfayı. Kedi fareye bir oyuncak uzatıyor. Fare almıyor, "kesin tuzaktır" diye düşünüyor. Böyle böyle çeviriyorum sayfaları. Aralarındaki mevzu bir neticeye bağlanmadan farenin annesi çıkageliyor, yavru fareyi kaptığı gibi giriyor bir ağaç kovuğuna. Yavru fareye nasihat veriyr: "İnsanlara güvenmeyecksin!”
Bir çocuk kitabında, bu mesajın ne işi var diye sorgularken ben, bir yandan da paronayak bir toplum olma yolunda böyle böyle ilerlediğimizi farkettim..Birbir geliyor mesajlar zihnime, “Türkün Türkten başka dostu yoktur”, “Babana bile güvenme”, “İnsan insanın kurdudur” "Bu kadar iyi niyetli olma" gibi gibi...En büyük sorunlarımızdan biri de bu değil mi? “Kimseye Güvenme!”..
Güvenmeyelim ve sürekli tedirgin yaşayalım. İki değil,sekiz gözümüz olsun. Kesin başka bir şeyler dönüyor diye düşünüp herkese şüphe ile bakalım. Böyle mi koruyacağız kendimizi? Daha makul bir önerim var..
Güven…
Sev…
Ama temkinli ol.
Yaşayacağım en büyük hayal kırıklığını, korkarak yaşamaya tercih ederim sevgi ve samimiyet.. :)))
Aysun Kayacı'nın sosyoloji dünyasını çatlatan meşhur tespitini pek çoğunuz bilirsiniz;
"Ben vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, 'dağdaki çoban'la benim oyum eşit mesela. Niye? Hiç vergisini vermeyen biriyle niye benim oyum eşit. O benim kadar duyarlı benim kadar sorumluluk sahibi bir şekilde yaklaşıyor mu acaba"
'BEN VERGİMİ
Yazarın okuduğum ilk kitabiydi. Eyvallah serisini okuduktan sonra okusam daha iyi olacaktı sanki. Hataya düşmüş "açık" bir günahkar olaraktan, kitabi okurken ötekileştirildiğimi hissettim. Fesleğen gibi yarı melankolik, depresif bir arkadaşım olsa ona katlanabileceğim maksimum gün sayısı üç.. Kitabın dili 20 li yaşlarının başında bir
Adı: Kuranı Kerim. Lakabı: Mecid.
Lisanı: Arapça. Nüzul zamanı: 27 Ramazan , Fil senesinin kırkıncı yılı. Nüzul mekanı: Mekke, Medine, Hira mağarası.Nazil eden: Allah'u Teala .Vahiy meleği: Hz. Cebrail
Vahyi alan: Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve alihi vesellem. Vahiy sayısı: 24 bin defa
Nazil olma müddeti: 23 yıl
İlk nazil olan ayet:
Dost istersen Allah yeter. Evet o dost ise, herşey dosttur.
Yârân istersen Kur'an yeter. Evet ondaki enbiya ve melaike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder.
Mal istersen kanaat yeter. Evet kanaat eden, iktisad eder; iktisad eden, bereket bulur.
Düşman istersen nefis yeter. Evet kendini beğenen, belayı bulur zahmete düşer; kendini beğenmeyen, safayı bulur, rahmete gider.
Nasihat istersen ölüm yeter. Evet ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır.
* * *
(Lem'alar Mecmuası'ndan)
Gençlik Rehberi - 127