Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-İnsanın bir gayesi olmalı ki, çalışsın. Benim gayem ne? Hiçbir şey. -Gaye yaşamak. -İnsanın niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
Sayfa 286 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarKitabı okudu
Astronomi,burçlar vs.bakış açımız nasıl olmalı?
📌 Günümüzde bile astroloji ve yıldız falıyla hayatına yön vermeye çalışanların varlığı karşısında insanoğlunun hurafeye dayalı düşünme şeklinden tamamen kurtulamadığı görülmektedir.Bu hurafeler toplumun sağlıklı düşünme yollarını tıkamakta ve hurafelerle örülü bu puslu ve karanlık hava içinde insanların ilâhî hakikati görmeleri zorlaşmaktadır.
Hadislerle İslam (7 Cilt Takım)
Hadislerle İslam (7 Cilt Takım)
📌 Faydasız ilme dalmak zemmedilmiştir.İlimlerin açığını bilmeden inceliklerine, esaslarını öğrenmeden de gizli taraflarını öğrenmeye çalışmak ve ilimlerin açık taraflarını bilmeye çalışmadan kapalı taraflarını bilmeye gayret etmek ve ilâhî ilimlerin sırlarını araştırmak gibi...
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
📌 Astroloji ve benzeri ilimlere dalmak tehlikeli olduğu gibi faydasızdır ve bu ilimle meşgul olmak vakit kaybetmekten başka birşey değildir.Allah'ın takdir ettiği şeyden kaçınmak hiç kimsenin elinde değildir.
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
Reklam
Belki sözler de karanlık kalmalı, rengini açmamalı onların da, yoksa... Virgül bile aşk için delildir. Belki sözlerin de aynası olmalı ve bakmalı nasıl söylendiğine ve kime... Niye yok yoksa suretimiz suskunluğumuzdan değerli midir?
Sayfa 66 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İnsan hayatına dokunabilen ve yaşamdaki her hikayeden anlam çıkarabilen
Öncelikle sözlerime yine bir kitaptan bir kesit ile başlamak istiyorum. "Yaşamı aşama aşama yaşayacaksınız ama mutlaka bir bütün olarak düşünün. Gün gelip de bu hayata veda etme zamanı geldiğinde, 'Yaşamımda kendim olarak var mıydım, gönlümce yaşadım mı?” sorusuna nasıl yanıt verdiğiniz önemli." Kişinin yaşamında kendisi olarak var olması, üzerinde durulmayan ama güçlü bir kavram; duyguların, aklın, ilişkilerin, inanç ve değerlerinle sen kendi seçimlerinle mi yaşadın? Ne demiştik; insanın aklı bilmese bile içi his olarak yaşamında kendi olup olmadığını bilir. " Bu kesit bana "ASLINDA BEN KİMİM? KENDİM OLABİLİYOR MUYUM?" Soruları sordurttu. Aldığım cevapları neticesinde üzüldüğüm ya da sevindiğim anlar oldu. En nihayetinde ise "yolum nasıl olmalı" sorusunun cevabını verebildim kendime. Hayatta tabi ki saptığımız zamanlar olacak. Tek düze yaşam sürmemiz mümkün değil. Lakin işte kilit nokta burada: kendim olmak... tek düze yaşam sürmek değil, hayatın her notasında farklı bir dans etmek. Böylece ortaya nasıl bir resim çıkacağını heyecanla beklemek. Ve yine sözlerimi kitaptan bir kesit ile bitirmek istiyorum. "Hakikat arayışı olmayan bir insanın gerçek bir filozofa ya da bilim insanına dönüşmesi mümkün değildir."
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202126,9bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bu Coğrafyada, Bu Hayatta
Kitap yazarın kitabın karakterlerinden biri olan Ethem'e ithaf etmesiyle başlıyor aslında, Ethem'in öyküsüyle değil. Aklıma daha bu ithafı okurken Anna Karenina geldi istemsizce. Tolstoy'un rüyalarına girmiş, kendi acısınının hesabını soran Anna Karenina gibi, Ethem de aklına takılmış Şermin Yaşar'ın. Aslında bu iki cümlelik
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,274 okunma
Rudyard Kipling
Hayatın nasıl geçtiğini görmek için sağlıklı olmalı Nerede ve nasıl öleceğine hiç kafa patlatmamalı
Reklam
Çok okumak ile ilgili suyduğum söz! Ve kitapların mükemmeliği şaka mığğ?
Ya şimdi bakın diyorlar ki bana... :) "Bu kadar okumak seni gerçek hayattan koparır azıcık dış dünyaya dön ;)" Ya ben kitap kadınıyım birr BANA BUNU SÖYLEYEN İNSANLAR SİZ GEÇEK HAYATTIN FARKINDA MISINIZ ? ( kötüleme ve alay etme anlamında söylemiyorum gerçek hayatın berbatlığından a ve sıkıcılığından birde kalitesizliğinden söylüyorum
hissedişi olmayan birinin dini de olmaz
Felsefe: Akılla akletmek. Sanat: Akılla hissetmek. Din: Hislerle akletmek. Tasavvuf: Hislerle hissetmek. Felsefe yaparken sadece akıl kullanılır, bu açık. Felsefeye duyguları karıştırmak felsefenin yozlaşmasına sebebiyet verir. Sanat yaparken, akıl hislere önderlik eder. Aklın dizginlerini kaybettiği bir sanat delice hezeyanlara dönüşür. Aklı olmayan birinin dini olamayacağı gibi hissedişi olmayan birinin dini de olmaz. Fakat çıkış noktası bir akıl yürütmeye dayanmaktadır; görülen güçlerin arkasında görülmeyen bir güç olmalı. Bu akıl yürütme o görülmeyen gücü hissetmeye yönelir. Yine de din, -en azından İslam- akla davet eder. “Akletmez misiniz?” Tasavvuf hissetmekle başlar ve hissetmeye yönelir. Çünkü sufi görülmeyenin ardındaki gücü hisseder ve aklederek ulaşamam der. Daha doğrusu bunu bile diyemez. Çekilir ve kendisini çekene teslim olur. Din daha kuşatıcı bir akla teslim olmakken, tasavvuf kuşatan bir hisse teslim olmaktır. Akılla ilişkisinden dolayı din, kendisini felsefeye müracaat etmeden savunamaz. Ne kadar felsefikse o kadar güçlüdür. Yani ne kadar aklî ise… Tasavvuf ise ancak sanata müracaat edebilir. Akla müraccat etmeyen bir din nasıl yozlaştırıcıysa, sanat dışında anlaşılmaya çalışılan tasavvuf da maksadından o kadar uzaklaşmaktadır. Felsefe kendinden geçirmez, bunu sanat yapabilir. Filozofun ve din adamının işi kitaplarladır, sanatçının ve sufininse duyularla… Gibi geliyor bana…
176 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Briç Masasında Cinayet
#KİTAPYORUMUM Hercules Poirot ilginç hobileri olan Bay Shaitana'nın ısrarları üzerine evinde yaptığı briç partisine gitmeyi kabul eder. Yanlız bizim dedektif'i parti'de çok farklı şeyler beklemektedir. Mesela bir ceset. Dört kişinin biriç oynadığı bir oda da kimse görmeden birini öldürmek nasıl mümkün olabilir ki? Partiye davet edilenler dışında eve giren çıkan olmadığına göreee, hatta o odaya o dört kişi dışında kimse girmediğine göreeee... Katil o dört kişiden biri olmalı ama kim? Davetliler arasında bir polisiye yazarı bir dektif ve bir komiserim de olunca hemen olaya müdahale ederler ve bu gizemli davayı çözüme üretmek için kolları sıvarlar. Benim Agatha Christie'dan okuduğum ikinci kitap oldu "Biriç Masasında Cinayet " ve oldukça beğendim. Kitabın yazıldığı dönemden dalayı biraz cinsiyet ayrımı konusuna değinilmiş bu konuda çok hassas olanların bilgisine. Yazarın kalemine sağlık.
Briç Masasında Cinayet
Briç Masasında CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20202,461 okunma
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüleri daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
Reklam
Gök kubemizi 1923 te çaldılar… Harf İnkilabı isimiyle
Kendi Gökkubemiz Yahya Kemal Merhum'dan mülhem bir ifade. Biz Gökkubemizi nerede yitirdik, ne zaman yitirdik, nasıl yitirdik... …bunu buna başlayalım mı…? Bu soruyu sormak bile aslında, bu yolculuğun ilk adımlarından biri olmalı. Çünkü birçok insan Gökkubemizi kaybettiğimizin bile farkın da değil. Önce meseleyi doğru ortaya koymak lazım.
Renklerden Moru alıntılar
(1) Güldü. Sen kendini ne sanıyorsun, dedi. Kimseyi lanetleyemezsin. Baksana şu haline. Siyahsın, fakirsin, çirkinsin, kadınsın. Kahrolası dedi sen bir hiçsin. (...) Bir ses, dinleyen her şeye dedi ki, fakirim, siyahım, çirkin olabilirim, yemekte pişiremem belki. Ama buradayım. (2) Çok mutluyum. Aşkı buldum, işim var, param var, arkadaşlarım ve
Sayfa 1 - Doğan Kitap - Renklerden Moru
Hata etmeyin. Namazı, orucu nasıl doğru eda edeceklerini anlatmanızı istemiyoruz. Aksine, din adına eski töreleri yaygınlaştırmanızı istiyoruz. Bizim, göğüslerine zincir vuran, bıçakla dilim dilim dilimleyen, çabuk inanır, mutaassıp insanlara ihtiyacımız var, dindar Müslümanlara değil. Öyle bir şey yapmalı ki çiftçisi, köylüsü kendisini bana, sana muhtaç görmeli, minnet borcu olmalı. Maksadımıza ulaşabilmek için onlar hasta, cahil, kör ve sağır kalmalı; kendi hakkını bizden dilenmeli.
insan ölüyor nasılsa. ölüler yazamıyor. insanın bunu yaşarken yapmasının en azından kendisi için bir anlamı olmalı. hayatımız üzerine vereceğimiz tek karar belki de bu. nasıl siz başladıysanız, siz bitireceksiniz. belki birkaç şiir eksik olacak. varlığını bilmediğimiz bir eksiklik! bu, hiç kimse için kayıp olmayacak.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.