Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sanki hayatımda olup bitenleri karlı bir televizyon ekranından izliyorum. dünyadan öyle uzağım ki. bu bedene yabancı gibiyim. mutlu anılarımın hepsi zihnimden silinip gitmiş âdeta. gözlerimi kapattığımda mutluluk hissinin ne olduğunu bile hatırlayamıyorum. sabah uyanıp güne başladığımda yine yok olup gitmiyormuşum gibi yapmak zorunda kalacağımı düşündükçe göğsüm daralıyor. uzanıp gerçek bir şeylere dokunmak istiyorum. onları hissetmeyi, onların da bana dokunmasını istiyorum. yaşamak istiyorum. capcanlı hayatımı geri istiyorum.
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni artık ne çiçekler Ne çocuklar kurtarır Ne de o her gün Yinelenen doğum.
Reklam
Burada, mutlulukla huzurla yaşamak istiyorum. Kendim olmaktan, nasılsam öyle olmaktan korkmadan. Nasıl yaşamayı seçtiysem öyle. Hangi dildeysem, dindeysem, fikirdeysem onunla.
Evet bu yüzden, yorgunluğumu anlatamıyorum kimseye. Yakınmalarımda ince bir alay görüyorlar. Bu inceliği bana yakıştıranlar tabiî cahil insanlar. Ötekilerle artık görüşmüyorum. Darıldım onlara. Onlar bu dargınlığımın farkında değil tabiî. Kapıdan çıkıp gidince hemen unutuluyorum. Bir de benimle uğraşacak vakitleri yok. Çünkü uğraşmaya değmiyorum. Ben de darıldım onlara işte. Yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. İçimden geçenleri saklamak istiyorum. Onların içinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. Bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. Sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. Hepsi de sanki hiçbir şey olmamış gibi rahatça yürüyor yolda. Karşıdan karşıya emin adımlarla geçiyorlar. Günlük yaşayışlarını sürdürüyorlar. Galiba yalnız ben yoruldum. Ve bu yorgunluğumu yaşamak zorundayım.
Sayfa 592 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ne Gelir Elimizden Insan Olmaktan Başka
Ne çıkar siz bizi anlamasanız da Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da. Hiçbir şey! Kadınlar geçtiği o kadın kokusu anlarında Yıkanmış, mayhoş ve taranmış duygularıyla Dönüşür içimizde az menekşe, bir sarmaşık Menekşe, hadi neyse, mor deriz sarmaşıklara Mor deriz, mor bilinir çünkü, bir yandan güneşler
Sayfa 247 - Kimlik dediğim!Kitabı okuyor
Reklam
Sevgiliye Mektup
Bir dakika evvel elimde kalem, kâğıt yok iken seninle konuşuyor ve sana yazıyordum; elimde kâğıt kalem olmadığını söylediğim veya yazdığım halde senin karşımda olmadığını söyleyemedim. Bunu bir şair kafası veya fantezisi farz et. Sen karşımda idin. Bunu söylemek güzel bir şey değil; fakat samimi, hem galiba, bugün benim gibiler sevgililerinin
Sayfa 51
Çünkü siz sanki gökten iniverdiniz!
Saçma! Yani… ben fena halde sarhoşum, ama sorun bu değil; ben içkiden sarhoş değilim. Sizi görünce içki başıma vurdu.... Sanırım bu gece hiç uyuyamayacağım! Neyse, tüküreyim bana. Sözlerime kulak asmayın siz. Yalan söylüyorum çünkü, size layık bir insan değilim… Hem de hiç değilim!.. Sizi bırakır bırakmaz hemen şuracıkta, kanalda başıma iki kova su dökeceğim… Sizi nasıl sevdiğimi bir bilseydiniz! Lütfen ne gülün, ne de kızın! Kime isterseniz kızabilirsiniz, ama bana kızmayın! Ben onun dostuyum, bu duruma göre sizin de dostunuz sayılırım. Ben böyle istiyorum… Aslında ben hissediyordum bunu… Geçen yıl, öyle bir an geldi ki… ama hayır, hiç de önceden böyle bir şey hissetmişliğim yok. Çünkü siz sanki gökten iniverdiniz! Sanırım bu gece hiç uyuyamayacağım!
Sayfa 333 - RazumihinKitabı okudu
Evet bu yüzden, yorgunluğumu anlatamıyorum kimseye. Yakınmalarımda ince bir alay görüyorlar. Bu inceliği bana yakıştıranlar tabiî cahil insanlar. Ötekilerle artık görüşmüyorum. Darıldım onlara. Onlar bu dargınlığımın farkında değil tabiî. Kapıdan çıkıp gidince hemen unutuluyorum. Bir de benimle uğraşacak vakitleri yok. Çünkü uğraşmaya değmiyorum. Ben de darıldım onlara işte. Yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. İçimden geçenleri saklamak istiyorum. Onların içinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. Bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. Sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. Hepsi de sanki hiç bir şey olmamış gibi rahatça yürüyor yolda. Karşıdan karşıya emin adımlarla geçiyorlar. Günlük yaşayışlarını sürdürüyorlar. Galiba yalnız ben yoruldum. Ve bu yorgunluğumu yaşamak zorundayım.
Sayfa 592Kitabı okudu
Biraz uzun ama şu harika metni okuyunuz lütfen..
-Gusev sanki kendi içinde derin düşüncelere dalmış gibi, dalgın dalgın konuşuyordu. - Bu konuda epey düşünmüşlüğüm vardır, Mstislav Sergeyeviç. Savaş meydanında tüfeğinle yere yapışmış yatıyorsundur, hava tıpkı şu anda olduğu gibi zifiri karanlık... ve üzerine şakır şakır yağmur yağıyor... O anda ne düşünmeye çalışırsan çalış, dönüp dolaşıp ölüme
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Kapıdan çıkıp gidince hemen unutuluyorum. Bir de benimle uğraşacak vakitleri yok. Çünkü uğraşmaya değmiyorum. Ben de darıldım onlara işte. Yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. İçimden geçenleri saklamak istiyorum. Onların içinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. Bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. Sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. Hepsi de sanki hiç bir şey olmamış gibi rahatça yürüyor yolda. Karşıdan karşıya emin adımlarla geçiyorlar. Günlük yaşayışlarını sürdürüyorlar. Galiba yalnız ben yoruldum. Ve bu yorgunluğumu yaşamak zorundayım.
Sayfa 592Kitabı okudu
Bu diyalog bana yabancı gelmedi :)
Sanki içimden geçenleri okumuş gibi, müfettiş bana, - Sen kalk! dedi. Sevinçle fırladım. Sonradan bana arkadaşların söylediğine göre, müfettiş, -Kaç yaşındasın? diye sormuş. Ben heyecandan soruyu anlayamadığım için, Amerika’nın keşfini soruyor sandım, - 1492 efendim! diye bağırdım. Şaşkınlıktan gözleri büyüyen müfettiş, - Neee? Kaç
1.445 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.