Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şikayetim Var!
Demokrasi artık dünyada çoğunluğun faşizmi olarak kendini gösteriyor daha çok. Kurtarıcı söylem ise “ halk böyle istedi“ oluyor. “La democratie nest pas la loi des majorites, c'est le respect des minorites " yani "Demokrasi çoğunluğun kanunun değil, azınlığın saygısıdır. " demiş Albert Camus halbuki. Köşeye her sıkıştığımızda" Demokrasi" istiyoruz deriz. ancak, ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. kimi demokrasiden eşitliği kastediyor. kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük götürmek için savaş sebebi bile olabiliyor. istediğimiz ne olursa olsun aynı zamanda sistemin garantörü kölelerde yine biz oluyoruz. "kölelik mi kaldı yahu?" demeyin. Bukowski'ye kulak verin : "Kölelik kaldırılmadı, Sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi." katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi. biraz da materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. halinden gayet mutlu şikayet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
Sayfa 140 - DestekKitabı okudu
Aman yok! Sahip olduğunuz her şeyi istiyoruz. Elinizdeki her şeyi almadan muradımıza ermeyiz. İktidarın dizginlerine ve insanoğlunun kaderine biz hakim olmak istiyoruz. Bakın şu ellerimize. Ne kadar güçlüler. Hükümetlerinizi, saraylarınızı, sürdürdüğünüz sefaları sizden alacağız. İşte o günden itibaren tarladaki köylü gibi, şehirdeki aç kalmış kavruk çırak gibi ekmeğinizi kazanmak için siz de çalışacaksınız. Bakın şu ellerimize. Ne kadar da güçlüler!
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Biz yaşamak istiyoruz, Selim. Bırak bizi! Kendi kendimize bırak bizi. Dokunma bu halka. Biz senin kapitalizmin ne, sosyalizmin ne, burjuvan ne, bilmiyoruz. Bu halk bu acayip sözlerin mânâsını bile bilmiyor. Biz sadece yaşamak istiyoruz; çalışıp yaşamak istiyoruz.
Sayfa 157Kitabı okudu
Hürriyeti seçmiş ülkelerde ne varsa, biz de onu istiyoruz. Vatanın kalkınması için başka çare yok.
Kameramı aldım ve insanlarla tanışıp onlara neden savaştıklarını sormaya gittim. Ta ki Şamil Basayev ile tanışana kadar. Bazı insanlar gazeteci olduğumu düşünüyordu. İnsanların dürüst olduklarını gördüm. Allah'a yemin ederim ki yaşlı bir kadınla aramda şu diyalog geçtiği zaman ağladım: "Ne zamana kadar direneceksiniz? Kadın: "Bizler, Ruslardan kurtulmak istiyoruz" Ona sordum: "Neden savaşıyorsunuz?" Kadın cevapladı: "Müslüman gibi yaşamak istiyoruz, Ruslarla birlikte yaşamak istemiyoruz." "Mücahidlere ne verebilirsiniz?" dedim. Kadın: "Hiçbir şeyim yok fakat üzerime giydiğim ceket var" dedi. Bu nedenle ağladım, eğer bu yaşlı kadın bununla mücahidlere yardım edebiliyorsa biz neden korkuyor ve tereddüt ediyorduk? Böylece o gün, kardeşlerle davaya girmeye ve halkı eğitmeye karar verdim, bu ilk adımdı.
Sayfa 43 - Savaş için hazırlıkKitabı okudu
Reklam
Ne İstiyoruz?
Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden hesap versinler.
Sayfa 151 - Yapı Kredi Yayınları
Biz zaten ne ağaçtan, ne çaputtan, ne türbeden ne türbede yatan zattan bir şey istemiyoruz. Biz dileğimizi Allah 'tan istiyoruz.
Sayfa 155
..bir ayna arıyoruz, yüzümüz­deki boyaları silip sahte olanı çıkarmak ve gerçek olmak istiyoruz. Ama yine de bir maske parçası yapışıp kalmış bir yerimizde, unutmuşuz. Kaşlarımızda bir abartma izi durmakta; ağzımızın köşesinde bir kıvnm olduğunu fark etmiyoruz. Ve bu halde, dolaşıyoruz ortada; bir maskara ve bir yarım halinde ne gerçek bir insan ne de bir oyun­ cu olarak. . . Dışta birçok şey değişti. Ne gibi, bilmiyorym. Ama içte ve senin önünde, ey Tanrım, senin önünde, içte, ey seyirci; eylemden yoksun değil miyiz biz? Rolümüzü bilmediğimizi anlıyoruz, bir ayna arıyoruz, yüzümüz­deki boyaları silip sahte olanı çıkarmak ve gerçek olmak istiyoruz. Ama yine de bir maske parçası yapışıp kalmış bir yerimizde, unutmuşuz. Kaşlarımızda bir abartma izi durmakta; ağzımızın köşesinde bir kıvnm olduğunu fark etmiyoruz. Ve bu halde, dolaşıyoruz ortada; bir maskara ve bir yarım halinde ne gerçek bir insan ne de bir oyun­ cu olarak.
Sayfa 181 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Boğazımızı sıkanlara, gözlerimizi kapatanlara göstermeliyiz ki, biz her şeyi görüyoruz, ne aptalız, ne de hayvan; yalnızca yemek değil, yaşamak da istiyoruz, yaşama layık yaratıklar olarak yaşamak!"
Sosyal YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.