Mısır devlet eski başkanı Enver Sedat'ı, yaptığı suikast sonucunda öldüren adama hakim sorar:
"Sedat'ı neden öldürdün?"
Katil:" Çünkü laikti"
Hakim:"Laik ne demek ?"
Katil : "Bilmiyorum!!"
Mısırlı edebiyatçı Necip Mahfuz'u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar :
"Neden vurdun?"
Sanık : "Sokak Çocuklarının Hayalleri adlı kitabı yazdığı için"
Hakim : " Peki Sokak Çocuklarının Hayalleri'ni okudun mu?"
Sanık: "Hayır"
Hakim Yazar Faraç Foda'yı öldüren üç sanığa sorar :
"Neden Faraç Foda'ya suikast düzenleyip öldürdünüz?"
Suçlu : "Çünkü kafir"
Hakim : "Onun kafir olduğunu nereden anladın?"
Suçlu : "Onun kitabından"
Hakim : "Hangi kitabından anladın onun kafir olduğunu?"
Suçlu : "Ben okuma yazma bilmiyorum"
Hakim : "Nasıl?!?
Suçlu : "Ben okuma yazma bilmiyorum"
Her kötülüğün başı her dönemde CEHALET olmuştur.
Burada birilerinin ileti ve incelemelerini paylaşarak haklarında atıp tutmak pek huyum değil aslında ama bu sefer durum biraz farklı. Zira mezkur gönderi popüler olmuş ve benim anasayfama kadar düşmüş olduğundan bir kaç kelam etmek üzerime vacip oldu. Özellikle ileti sahibinin yorumumu okuduktan sonra beni engellemiş olması bu yorumumu ve
Gör Beni, Akilah Azra Kohen imzalı, ülkenin çok satan romanlarından birisi durumunda. Ben de romanı çok beğenen bir arkadaşımın “mutlaka okumalısın” tavsiyesiyle bu kitabı okudum.
Kitabın sitedeki puan ortalamasının çok iyi olduğunu görüyorum. Demek ki, iz bırakan, başarılı bir roman ya da en azından öyle düşünmemiz gerekiyor. Ancak benim için
"İnsanlar rahatsız edici buldukları bilgileri görmezden gelmek, inkar etmek ve çürütmek için gözlerini yummanın, kulakları ve ağızlarını kapamanın yollarını daima bulmuşlardır."
Jack London tarafından yazılan “Kızıl Veba” kitabında tam bir felaket senaryosu anlatılıyor. James Howard Smith adında yaşlı bir Profesörün ağzından 60 yıl öncesine gidiliyor. Torunları Edwin, Hou Hou ve Yarık Dudak’a 2012 yılında başlayan kızıl veba hastalığının ne olduğunu, salgının gelmesiyle medeniyetin nasıl yok olduğunu anlatması üzerine
Kızılderililerin Şeref Yasaları;
1 – Dua etmek için güneşle birlikte kalk. Tek başına dua et, sık sık dua et. Büyük Ruh dinler..
2 – Yollarında kaybolmuş olanlara karşı anlayışlı ol. Cehalet, kibir, öfke, kıskançlık ve açgözlülük, kayıp bir ruhtan kaynaklanır. Rehberlik bulmaları için dua et.
3 – Kendini, kendi kendine araştır, keşfet.
İnsanlık tarihine, insanlığa ve insana dair…
"İnsanlar özgür doğdular ama her yerde zincirler içine alındılar."
~Jean Jacques Rousseau
İlk insandan günümüze kadar birçok şey değişti. En basiti insan değişti… Yaşamak için avlanan insandan, keyfi için avlanan insana güncelleme yapıldı. Bunu tek başına, insan yaptı.. Şempanze yapacak
Spoiler içerir
Yıl 1959. Elimizdeki kitap içinde yazılanlardan gayri kendine ait bir başka maceranın da ana karakteridir. Fakir Baykurt bu kitabı 28 yaşında yeterli edebi ve toplumsal bilgiye haiz bir vaziyette kaleme almıştır. Kitabı bitirdikten sonra "Yunus Nadi Roman Armağanı Yarışması"na göndermiş ve dokuz kişilik jüriden yedi oy
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 22. kitap oldu. Arkadi ve Boris Strugatski kardeşlerden ise okuduğum 3. kitap olmasına karşın eserlerinin diline bir türlü alışamadım. Şu ana kadar okuduğum kitaplarında gördüğüm şu ki: Konu ve fikir muhteşem; ancak işleyiş biçimi ve dil vasat. Bir bilimkurgu eserden harika bir edebi dil
"Sen kitapları okuyarak kendi yolunu kendi başına buldun. Bundan sonra yalnız kalmayasın diye seni bu akşam kitap okuyan diğer adamlarla tanıştıracağım." (Syf 360).
"Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer olur.(Syf 367)
Çok kıymetli bir hocamızın tavsiyesi üzerine okuduğum, yarı otobiyografik
“Ümitle açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır.”
Alphonse Daudet
Kitap hakkında düşüncelerime geçmeden önce yazar hakkında düşüncelerimi buraya yazmadan geçemeyeceğim. Lise zamanlarında kısa kısa araştırmalar ile tanımaya başlamıştım. O zamanlar kitaplarını okuyabilmek için pek müsait (üniversite sınavlarına hazırlık) olamasam da