Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Humoral Patoloji Teorisi. Avrupa’da iki bin yıla yakın hüküm süren paradigma. Hastalığın neden meydana geldiğini ve insanların neden öldüğüne odaklanan, sadece bağlantı değil nedensellik arayan bir çalışma. Jül Sezar, Napolyon, Şarlman bu teoriyi bilir ve inanırdı. Humor özsu anlamına gelir. Bu fikrin popülerleşmesi Yunanlı Doktor Hipokrat ile oldu.
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. ) _Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir. _BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
Reklam
İlkçağda atomcuları her şeyi tesadüfe bağlamakla eleştirmek yaygındı. Oysa, onlar her şeyin doğa yasalarına uygun gerçekleştiğine inanan katı deterministtiler. Demokritos, herhangi bir şeyin tesadüfen gerçekleşebileceğini açıkça yadsıdı.Leukippos, varlığı tartışma konusu olmasına rağmen, bir şey söylediği bilinir: "Hiçbir şey boşuna gerçekleşmez, ama her şey bir zeminden ve zorunluluktan kaynaklanır." Leikippos'un dünyanın başlangıçta neden olduğu gibi olması gerektiğine ilişkin bir neden göstermediği doğrudur; bu, tesadüfe bağlanmış olabilir; ama dünya var olduktan sonra, daha ileri gelişimi değiştirilemez bir biçimde mekanik ilkelerce sabitlenmiştir. Aristoteles ve diğerleri, onu ve Demokritos'u, atomların ilk devinimini açıklamamakla eleştirdiler; ama bu konuda atomcular, kendilerini eleştirenlerden daha bilimseldi. Nedensellik bir şeyden başlamalı ve nerede başlarsa başlasın, başlangıç verisi için hiçbir neden gösterilemez. Dünya bir yaratana atfedilebilir; ama o zaman da Bizzat Yaratan açıklanmaz. Aslında atomcuların teorisi, ilkçağda öne sürülen diğer teorilerden çok, modern bilime yakındı.
Sayfa 138Kitabı okudu
Nedensellik, illiyet, causality
Bu fizik teorisinin (Sosyal Domenler Teorisi) sosyal bilimlere uyarlanması, ana hatlarıyla, şu şekildedir: Fizik dünya'da olduğu gibi sosyal-dünya'da da, bir haricî kültür ve medeniyetin etki alanı (ki bu, yazar tarafından "Sosyo-magnetik Alan" olarak isimlendirilmiştir) diğer kültür üzerine etki ederek kendi yönüne çevirmek üzere onların üzerine bir kuvvet uygular. Eğer bu kuvvet yeteri kadar büyük olursa, onları kendi istikametine çevirmeye muvaffak olur. Bu zorlama esnasında, herbir bireysel kültürün domeninde zorlanmalar olur; eğer kuvvet çok yüksek olursa bu domenlerin duvarları tahrip olur, hattâ hemen hemen bütünüyle çökebilir. O takdirde de bu prosesin nihayetinde, hâkim kültür diğer kültürlerin bireyselliklerini ve kişiliklerini yıkarak onların çoğulluklarını -kısmen veya tamamen- ortadan kaldırır ve ortamı, yani dünyayı, kendi istikametinde oluşmuş olan bir tekillik alanı haline getirir. Bu güçlü kültür alanı bir gün tam olarak yok olsa dahi, geride bırakacak olduğu bakiye alan tesiri, pratik olarak hemen hemen daima, münferit kültürlerin tam olarak eski hallerine avdet etmelerine mani olur.
Sayfa 42 - KOCAV Yayınları, Ocak 2014 İstanbul, "Çağdaşlık" ve "Modernlik" Üzerine Kavramsal Bir Analiz, 1.2. "Çağdaşlaşma" Kavramına Giriş: Domenler Teorisi ve Potanisyel Teorisi, 1.2.1.2. Sosyal Domenler Teorisi
Geriye dönük nedenselliğe göre gelecek şimdiki zamanı, şimdiki zamansa geçmişi etkileyebilir. ..superpozisyon dediğimiz ve geleceğin geçmişi belirleme meselesine ilişkin verdiğimiz bir örnek vardı, bitkiler ve ışıkla ilgili. Kuantum teorisi belirsizlik ilkesine dayalı bir olasılıklar kuramıdır. Geriye dönük nedensellik kuantum açısından mümkündür.
Sayfa 370 - Mona GüncelKitabı okudu
Olaylara neden olarak gösterilen şeylerin insanlar üzerindeki etkilerini analiz eden "yüklenme (nedensellik) teorisi" ne göre, kadınlar, başarıyı, ilgisiz dışsal kaynaklara bağlamaya eğilimlidir. En gözde olanı da şanstır. Kadınlar, başarıyı sahiplenmekten kaçınırken, başarısızlığın sorumluluğunu üstlenme fırsatına balıklama atlamaktadır.
Sayfa 145 - Afrika YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uzay zamanın yerine ne koyabiliriz?
# Sicim teorisi Elektronlar gibi temel parçacıklar on uzamsal boyut (artı bir zaman boyutu) boyunca titreşen küçük sicimlerden oluşuyor. Bu resim, kuantum teorisi ve genel göreliliği birleştirirken hesaplamalarda sonsuzluk gibi sonuçların çıkmasından kaçınabiliyor ancak şu anda test edilemiyor. # Döngü Kuantum Kütle Çekimi Uzay-zaman pürüzsüz bir doku değil, bunun yerine küçük dikişlerden meydana gelen bir ağdan oluşuyor. Bu durumu, uzak evrendeki gama ışını patlamalarından (GRB) bize ulaşan ışığa bakarak potansiyel olarak test etmek mümkün. # Modüler uzay-zaman Uzay-zaman sadece üzerinde oyuncuların olduğu bir sahne. Başka bir deyişle, nesneler arasındaki etkileşimler uzay-zamanı yaratıyor. Bu düşünce potansiyel olarak yerel olmama ve kuantum dolanıklık tuhaflıklarını açıklayabiliyor. # Süper kütle çekimi Genel görelilik ile süpersimetri adı verilen popüler ancak kanıtlanmamış bir teorinin birleşimi. Aynı zamanda karanlık maddeyi açıklamak için önde gelen bir aday. # Nedensellik seti teorisi Uzay-zaman sürekli bir doku değil ancak geçmiş ve gelecek arasında bağlantı olan bölgelere dayalı bir yapıya sahip. Bu teori, David Malament ve Rafael Sorkin'in çalışmalarına dayanıyor.
Henüz insanoğlunun hakikatlerinden ve Darwin'in evrim teorisi ile nedensellik ilkesinden korkmayan bir yaratıcıyı tasavvur edemiyoruz. Bu öyle bir yaratıcı ki, kullarından sadakat ve inanç bekler; ancak beklediği başka şeyler de vardır. Bunlar mantık, sorgulayıcılık, yeni gerçekleri keş- fetme yolunda cesaretli olma, kişinin içinde bulunan yeni bilgilerin odun, şüphenin ise kıvılcım olduğu, Tanrı'yı anlama ateşinde manevi ve sonsuz arınma halidir.
Sayfa 8 - ÖnsözKitabı okudu
Her şeyin Allah’la ve O’nun plânıyla ilişkilendirildiği bir dünyada bağımsız bir siyaset teorisi beklememeliyiz. Ancak 14- yüzyılda Kuzey Afrikalı bir Müslüman, İbn Haldun (1332-1406),1 Ortaçağ’daki yaygın görüşleri aşan bir güç devleti teorisi ortaya attı. Devlet yalnızca, tabiî ve gerekli bir beşerî kurum olan nedensellik kanununun yönettiği bir hayat süren bağımsız bir amaç değildir; aynı zamanda tek başına insan uygarlığını mümkün kılan siyasî ve sosyal birimdir (Rosnethal 1996; çev.Çaksu, 123-124).
NOTLAR: Ne var ki, Halife ve Papanın, Rahip ve İmamın Kral ve Emirin bazı fonksiyonlarının benzerliği İslâm ve Hıristiyanlık’ta birbirine karşılık gelen makamlar ve sahipleri arasındak aslî farkı görmekten bizi alıkoymamalı. Aslında Hz. İsa’nın naibinin ve Hz. Muhammed’in Halifesinin makamlarının teorik meşruiyetleri ve pratik uygulamaları
Reklam
İlkel insan yargılarına çevresindeki dünyanın gerçeklerine dayanarak ulaşır. Beklenmedik bir olay gerçekleştiğinde haklı olarak şaşırır ve bunun özel nedenlerini bilmek ister. Bu noktaya kadar aynı bizim gibi davranır. Ama o bunun da ötesine gider, bizi geçer. Tesadüfün denetlenemez gücü hakkında bir, veya birden fazla, teorisi vardır. Biz "Tamamen tesadüf" deriz. O "Hesapçı bir niyet" der. O bilimin beklentisi olan neden-sonuç bağlantılarını göstermeyen olayları, yani nedensellik zincirini kıran akıl karıştırıcı şeyleri, yani olayların geri kalan yarısını oluşturan şeyleri vurgular. Uzun zaman önce genel kurallara itaat ederken kendisini doğaya uydurmuştur; onu asıl kor- kutan şey içinde gücü nedeniyle, denetlenemez ve hesaplanamaz bir temsilcinin varlığını gördüğü beklenmedik rastlantıdır. İlkel insan burada da haklıdır.
Gazali ve Nedensellik
Gazzâli'yi rahatsız eden bir diğer konu, felsefecilerin tabiatta ontolojik zorunluluk görmeleridir. Ona göre tabiattaki olağan akışı, olmazsa olmaz bir zorunluluk olarak değerlendirmenin hem mantıksal açıdan hem de dinî açıdan makul bir temeli yoktur; olaylar arasında nedensellik ilişkisini kabul etmenin temeli 'müşahede'ye
Aristoteles'e göre 'gayesel nedeni' bilmek bilimin işidir, nedensellik gayeye göre açıklanır: Tohum ağaç olmak için gelişir, yağmur bitkiler büyüsün diye yağar.
İçindekiler
I. METAFİZİK SONSUZLUK Ezelî Hikmet Düşüncesinde Sonsuzluğun Metafizik Anlamı Metafizik Sonsuzluğun Gerektirdiği Zorunlu Özellikler Matematiksel Sonsuzluk Yanılgısı Sonsuzluk ile Belirsizlik Arasındaki Fark Belirsizliğin Analitik Yöntemle Bitirilememesi Ayrık ve Sürekli Nicelik Arasındaki İlişki Belirsizlik ile Uzam, Zaman ve Hareketin
İNSAN YAYINLARI : 782 GELENEKSELCİ EKOL DİZİSİ : 4 - BİRİNCİ BASKİ, KASİM 2021
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.