Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
MUS‘AB BİN UMEYR’İN (R.A.) İSLÂM’A HİZMETLERİ -1
İslâm dini, Arabistan’ın her tarafında ve husûsiyle de Medîne-i Münevvere’de pek süratle yayılmakta idi. Evs ve Hazrec kabileleri Ashâb-ı Kirâm’dan birinin Medîne’ye gönderilmesini talep ettiler. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, onlara, Kur’ân-ı Kerîm’i ve İslâm âdâbını öğretmek üzere Mus‘ab bin Umeyr’i (r.a.) gönderdi. Hz. Mus‘ab (r.a.),
Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Sayfa 38
Reklam
Ji ber ku tiştên ku te ji min re gotin, nayên şûna tiştên ku te ji min birin.
Ew dibêje ku mirov tenê makîneyek e, otomatek e ku bi saya bandorên derveyî dixebite, û berevajî tiştê ku ew difikire, qet ne xwediyê vîna azad e.
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen geçtiği yeri yavaş yavaş çıktım içimden. Dokundum yavaş yavaş acıya, kuvarsa, şiire yavaş yavaş tarttım suyu, anladım nedir ağırlık kokular coğrafya. Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü gördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şey böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana insanlaştırdım yavaş yavaş dışımı böyle karıştım kalabalıklara kalabalıklaştım böylece.
"Marifetin alâmeti nedir?" denirse, kalbin Allah Teala ile hayat bulmasıdır. Allahu Teâlâ, Hz. Davud'a (a.s), "Marifetimin (beni tanımanın) ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Dâvûd (a.s): "Hayır" dedi. Yüce Allah: "O, kalbin beni müşahede içinde hayat bulmasıdır" buyurdu.
Reklam
Acaba bu yarayı hep ağır ağır iyileştiren de nedir ?
Aşkın kokusu uzaklardan... Ellerin gibi sabahlar serin, Nedir çektiği şu göklerin? Gökler yırtıldı uçaklardan. Düşünce. Düşünce. Düşüncelerin. Dalgalar dalgaların ardında. Ya benim kederim vişne ağacı Ya senin çiçeklerin.
Hicran rüzgarıyım tarih bendedir Efsaneler bende, masallar bende Hâlâ anlamadım kavuşmak nedir Feryadım kalmadı bu son bedende
'' Bir insan her ne ise, bu onun yapısına ve kalıtımı, yaşam alanı ve ilişkileri yoluyla taşıdığı etkilere bağlıdır. O, yalnızca, dış etkiler tarafından hareket ettirilir, yönlendirilir, komuta edilir. İnsan hiçbir şey, bir düşünce bile oluşturmaz. ''
Reklam
'' Önyargılar, dış etkiler aracılığıyla sökülüp atılmalıdırlar; aksi halde hiç atılamazlar. ''
Benliği yok etmek "Ahlak" değildir.
Bedenin, yani yaşamın kendini korumasının, gücünü artırmasının ciddiyeti saptırılırsa; kansızlıktan bir ideal, bedenin hor görülmesinden "ruhun selameti" inşa edilirse, bir dekadans reçetesinden başka nedir ki bu?
Maviyi soruyordun, gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi? bir renk değildir, mavi huydur bende ve benim yetinmezliğimdir. ve herkesin yetinmezliğidir. belki denecektir ki bir süre ve denenecektir bir akşamüstünü düşünmek bir akşamüstünü düşünmekten başka nedir ki gönül gözü görendedir, derinler mavidir..." ~ Edip Cansever ~
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.