“Anlamıyorlar evlat, anlamayacaklar,” derdi. “Benim bir şey beklediğim yok. Güzel olanın Gülperi değil benim sevdam olduğunu anlamayacaklar.” Onur anlıyordu. Nil’i Murat’la bırakıp, sevmenin bazen de vazgeçebilmek olduğunu öğrendiğinde Yusuf Dede’yi henüz tanımasa da çoktan anlamıştı.
Sayfa 110Kitabı okudu
1.
"Estetik kaygısı güçsüzlüğün ilk belirtisidir..."
diyordu Suç ve Ceza kitabında.
Bu cümleyi çok düşündü Nili.
Beğenilerimiz üzerine neden bu kadar kaygı duyalım ki diye düşündü.
Denizlerden
Esen bu ince havâ saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
Ne sen,
Ne ben,
Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ,
Sayfa 65Kitabı okudu
Nili Casusları
İsrailli araştırmacılar tarafından NİLİ casuslarının mezarları birer birer bulundu ve kutsaldı İsrail Gazze ye 1967 yılında girerken hedefinde çölde öldüğü bilinen Avshalom Feingberg mezarını bulmak da vardır buldular mezarini kudüs'teki askeri Hertzl mezarlığına askeri törenine aktardı bugün ne de ismi İsrail'e kız çocuklarına halen verilen kutsal bir isme dönüşmüştür
Sayfa 64Kitabı okudu
:D
Bu müslüman adamlar, Hitler'in 'Haydar' adıyla gizlice müslüman olduğunu, Mussolini'nin ise gizlice müslüman olup Musa Nili adı aldığını yayıyorlardı.
Sayfa 277 - II. Cihan Harbi - PropagandalarKitabı okudu
Siyonist Casuslar
Birinci Dünya Savaşı patlak verdiği sırada, Aaron Aaronsohn, Filistin'deki en Birincil Birta botanik uzmanlarından biri olarak şöhrete kavuşmuştu. Cemal Paşa, bölgeyi kasıp kavuran çekirge istilasına karşı Aaronsohn'un danışmanlığına getirdi. Paşa'nın karargahında büyük bir hareket serbestisine kavuşan Aaronsohn, yerli ve yabancı
Sayfa 72Kitabı okudu
O Belde / Ahmet Haşim
Denizlerden
Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
NİLİ casusları, İsrail'in mitolojik kahramanları gibi Siyonizm tarihindeki yerini almış durumdadır. İsrail, bunun bir ifadesi olarak NİLİ örgütünün doğduğu Aaronsohnların Hayfa'daki evini “NİLİ Müzesi” olarak hizmete soktu. Müze'de Aaronsohn ailesine ait eşyalar, ziyaretçiler tarafından kutsal emanetler gibi muamele görmektedir. Aaron, Sarah, Lishansky, Belkind vs. gibi casuslar, İsrail'in kurucuları olarak şükranla yad ediliyor. Zaman zaman posta pullarını da süsleyen casuslar, birer kahraman olarak gençlerin dimağına kazınıyor.
Türklere gelince...
Türkler, NİLİ'nin bir imparatorluğa ve binlerce vatan evladına mâl olduğunu henüz öğreniyor. NİLİ, elbette ki Türk tarihinin silinmez hafızasına kazınacaktır. Fakat bu örgüt, Türklerin tarih boyunca maruz kaldığı ihanetler zincirinin sadece bir halkası olmaktan öteye geçmeyecek.
Sayfa 176Kitabı okudu
Teğmen Jabotinsky, Kahire'de konuşlanan Yahudi Alayı'nın meydana getirdiği havayı şöyle tasvir ediyordu:
Kız Okulunun bahçesi, Yafa'dan, Kudüs'ten, kolonilerden en güzel elbiseleriyle, bazıları fakirlikten üzerinde eskilerle gelen birçok erkek,kadın, çocukla doluydu. Saçlarına çiçek takmış kızlar, Siyonist bayrağı taşıyan birçok insan, İngiliz askerler, özel bir görevle Tel-Aviv'de konuşlanmış birlikten İtalyan subayları, bizim insanlarımız kadar coşku gösteren Arap seyirciler. Hepsi oradaydı.
Sayfa 163Kitabı okudu
Balfour Deklarasyonu, Filistin tarihinde bir dönüm noktası oldu. Gerçekte bu belge, Filistin'i Yahudi halkının milli yurdu olarak tanıma prensibinden bahsetmiyor, sadece Filistin'de bir Yahudi ulusal vatanı kurulmasının kabul edildiğini belirtiyordu. Oysaki Siyonistler, buradaki “ulusal vatan” kavramını, aynen Basel Kongresi'nde olduğu gibi bir “devlet” olarak yorumladı ve Filistin'de İsrail Devleti'ni kurmaya odaklandı.”
Sayfa 54Kitabı okudu