Bir kitap okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
Aynadaki hayalime karşı acı acı güldüm, o da bana güldü.
Reklam
Bütün evren. Çevresini saran bütün o Evrenin sonsuzluğa doğru uzandığını görmüştü -her şeyi görmüştü. Bu görüntüyle birlikte kendisinin o sonsuzluk içindeki en önemli şey olduğunu açıkça bildiren o olağanüstü bilgi de gelmişti.
"Kibirin refahtan anladığı şey kişinin neye sahip olduğu değil, başkalarının neye sahip olmadığıdır. Kibir, zevkle seyredecek ve emir verecek fakir fukaranın olmadığı bir cennete ayak basmaya tenezzül etmez. O ancak sefalet çekenlerin varlığıyla, zenginliğini gösterip caka satacak yoksullarla kendini mutlu hisseder."
Yeniden vuslattır o an ve sonun başlangıcı olarak anılacaktır..
Sayfa 29
Reklam
"İnsanı kendi haline bırakır, kendi hevesine terk ederlerse insan öyle şeylere başvurur ki o şeyler yine kendi hakkında zararın ta kendisidir."
Sayfa 129 - Ulviye HanımKitabı okuyor
Hepimiz gibi o da olumsuz düşünce sarmalları içine çekildiğinde duygularını denetlemekte güçlük çekiyordu.
Sayfa 19
Merak etti, her şeyin bir kez daha değiştiği o sabah nasıl bir gökyüzü görmüşlerdi?
Reklam
Dokunmak başka,temas etmek başka... Dokunmak ve dokunduğunu hissetmek zaman ister. Temas etmekse anlıktır. Aşkta da arkadaşlıkta da dostlukta da kimseye dokunamıyoruz.Anlik temaslarla oyalanıyor ve bunu da kafi buluyoruz.Sonra neden yalnızlaştığımızı sorguluyoruz... Çünkü biz de o aradığımız insan değiliz artık...
Olmanız gereken o kişi olun...
Bence kalıcı olmak bayağı zor bir iştir, başka deyişle ardından kahkahalar doğurmak için en nükteli sözü sona bırakma kaygısı taşıyorsan dürüst kişi olmak ve bunu korumak sanıldığı kadar kolay değildir. Bu kaygı o kadar önemsizdir ki, sonunda insanda ciddiyet falan bırakmaz.
Sayfa 246 - Yapı Kredi Yayınları
Meselâ bâzı vâhşi kabîleler vardır ki deri ile,yaprakla,örtünürler ,barınmak için de ağaç kavuklarına,mağaralara girerler .Halbuki ,medeni kimseler için mevsimine göre elbiseler ,kunduralar mesken olarak da köşkler ,konaklar,şatolar vardır.Aradaki bu yaşayış farkına rağmen ,insan hep o insan ..Fakat bir elbise ile bir yaprak ,bir ağaç kavuğu ile bir kâşâne bir midir? İşte Feylesofun cüz'î olan akıl ile kâmil insanın küllî aklı arasındaki huzur farkı da bunun gibidir.
Sayfa 193 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.