Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah o Türkan yok mu...?
Her şeyi unuttu. Nerede olduğunu, kimle olduğunu! Türkan Şoray’ın yaptığı hareketlere hayranlıkla bakıyor, arada kendi kendisine kıkırdıyordu.
Ayşe Şasa'yı anlatıyor
Geçen Cuma günü (7 Aralık 2001) iftarı Çamlıbel Matbaası’nda Osman Kâhya ağabeyin mütevazı fakat güzel sofrasında yaptık. İftarın sonlarına doğru ağır bir rahatsızlığa yakalandığını duyduğum ciltçi Ahmet Başoğlu’nun yani bir kitabıma ad olan “Şeyh Efendi’nin rüyası”nın son ravisinin sıhhatini sordum. Hastalığının seyri hakkında biraz bilgi verdi:
Reklam
O Türkan yok mu? o Türkan
Kadir İnanır'la Türkan Şoray bir düğünde karşılıklı oynuyorlardı televizyonda. Biraz sonra vurulacaklardı biliyorum, belki on kez izlediğim film. Ama yine de biraz sonra biteceği bilinen bütün mucizeler gibi çok güzeldiler. Hele Türkan, o insan güzeli, o kadın şahanesi; kalemle çizilmiş gibi kaşı gözü, insanı kendi çirkinliğinden utandıracak güzellikteki gülüşüyle ne muhteşemdi. Ve şöhretli olmak, insanların gözü önünde, eski fotoğrafların onların ellerinde, duvarlarında, hatıra defterlerinde capcanlı duruyorken yaşlanmak ne acı.
Hocam," dedim, "ölüm yok ama yaşarken ölü yerine konan sürüyle hastam var. Bana bir saatinizi ayıracak olursanız, büyük sevap işlersiniz." Anlayışlı bir adamdı, ertesi gün kalktı hastaneye geldi. Çay ikram ettim. Çayını içerken, cüzam hastalığının kolayca bulaşmadığını, tedavisinin hem mümkün hem de kolay olduğunu, hastaların
Sayfa 131Kitabı okudu
Kafatasını cetvel gönye ile ölçüp Türklük testi yapmak...
Dönelim bu iki milliyetçi yoldaşa; bunlardan birinin ismi Nihal Atsız, diğerinin adı ise Reha Oğuz Türkkan'di. Aralarında zamanla ayrrılıklar çıktı. Birinin görüşleri Gustave L Bon'a, diğerininki ise, Arthur de Gobineau'nun ırkçı teorilerine dayanıyordu. Bu teorilerin ne olduğuna girip, kafanı karıştırmayayım. Bu bizim iki milliyetçi yoldaş, ellerine cetvel, gönye alıp fotoğrafları ölçerek kimin Türk olup olmadığına karar veriyorlardı. Hatta öyle ki, bunu devletin de yaptığına inanıyorlardı; Türk çıkmadığı için, İsmet İnönü'nün bu raporları "utanıp" yok ettiğini bile söylüyorlardı! Yani atıp tutuyorlardı. Uzatmayayım, sonuçta bizim bu iki yoldaş, o kadar milliyetçi o kadar Türkçüydüler ki, zamanla aralarında liderlik mücadelesi çıkınca, birbirlerinin ırksal açıdan, safkan olup olmadıklarından şüphe eder hale geldiler. Yaşı daha genç olan Türkan, Atsız'in kafatasının, Türk ırkına benzemediğini söyledi. Nihal Atsız yanıt vermekte gecikmedi: "Türkkan'in ataları Ermeni'dir. O Türkkan değil Ermenikan'dır." Atsız ile Oğuz'un tartışması, 1943 yazında başladı ve kırgınlık yıllarca sürdü. Irkçı söylemler o yıllarda herkesi o kadar etkiledi ki, bu iki yoldaşı da yargılayan Sıkıyönetim Mahkemesi, raporunda Nihal Atsız'ın atalarının Gümüşhane Midi Köyü'nden olduklarını ve "dönme" olarak bilindiklerini yazdı! Gördünüz mü, bu "ırkçılık virüsü" buluşmaya görsün, nasıl her tarafa sirayet ediyor.
Sayfa 118
Türkân Hanım’ın Ölümü Gülay Kaya Anlatıyor: Türkân Hanım'ın ölümünün üzerinden yirmi gün geçti, hâlâ kendime gelemedim. Onu pek çok seviyordum. Ama neden bu kadar çok seviyordum? Öyle az tanıyordum ki onu. Arada baş başa olmuştuk. Benimle dostça konuşmuştur. Ama yeterince değil. Aslında anlatmak, çok anlatmak, durmadan anlatmak istediği şeyi
Sayfa 38 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Filozof (kozasındaki) ipekböceğine röntgen şuarıyla baktığında (sanılanın aksine) ipekböceğinin ölmediğini, belki tırtıl halinden kelebek haline geçtiğini görür... Toplumlar da tırtıl ha­linden kelebek haline geçebilirler. Bugün bayram! .. İnsan, ferdilikten çıkmadan içtirnai olabilir mi? On sekiz aydır ben ve benimle birlikte sizler çile
Türkan Şoray
Türkan herkesin sevgisini ister, kendisi insanları sevdiği için insanların da onun sevmelerini ister. Güzel bir şey bu, O Türkan yok mu o Türkan...
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
8 Eylülde Hürriyet ile minimini Türkan'a o gün yazdığı şiirlerini göndermiş. Önce Hürriyet'inkiler: Rüzgar, rüzgar nereye? Görünmez kanadını Açmışsın gidiyorsun Uğrarsa eğer yolun İçine İstanbul'un Götür benden öpüşler Sevgili kızlarıma.. Ve: Bulut, bulut karadan Denizden geliyorsun Pembe kanatların var Evimi, kızlarımı Geçerken görüyorsun Bir haber yok mu bana?
Reklam
İtirafçı Ben Abdurrahman B. Soyadım B ile başlıyor. Ama gazetede böyle yazdılar. Soyadımı böyle yazarak beni gizlediler mi bilmiyorum. Artık hiçbir şeyin önemi yok. Şöyle yazılmış böyle yazılmış, ne fark eder? Başka şey. lerin de bir değeri, önemi yok. Ömür boyu hapse mahkûm edildim. Ömrüm ne kadar bilmiyorum. Şu an kırk iki yaşındayım. Bu rada
Sayfa 115Kitabı okudu
Kadıncıklar PARLAK - Şimdi, Abdullahcığım.. İlk filmimi çevirmekteyim.. Cüneyt ağbi başrolde.. Kız da Türkan Sultan.. Cüneyt ağbi gariban, bizim gibi.. Türkan Sultan varlıklı bir pezevengin kızı.. Cüneyt ağbi de yoksul bir pezevengin oğlu.. Aşk ferman dinler mi, bi görüşte vuruluyor Cüneyt ağbimize.. Buluşacaklar.. Türkan Sultan arabasıyla,
Atsız Yeniden Mahkemede: “Konuşmalar” yazısına karşı tepkiler resmî makamlar üzerinde de tesirini göstermiş ve Atsız ile derginin sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek hakkında dava açılmıştır. Bunun üzerine Atsız, yazının üçüncü bölümünde şunları yazar: "Memleketi parçalamak isteyen, Kürt devleti kurmak için Kürtçülük yapmak isteyenlere
Sinemamızın en büyük aktörlerinden biri o. “Manav Halil”, “Filinta Osman”, “Zehir Ali”... Yüzlerce sinema filmi ve onlarca tiyatro oyununda rol almış dev aktör İZZET GÜNAY’la buluştuk. Sanat macerasını, Türk sinemasını, “Vesikalı Yarim”i, koleksiyonculuğunu ve pek çok şeyi konuştuk. MANAV HALİL’İ GAYET İYİ ANLIYORUM“SEVGİ DE YETMİYORMUŞ, ÇOK
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.