Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
576 syf.
·
Puan vermedi
kitap ilk sayfasından itibaren sürükleyici..betimlemeleriyle hayal dünyamızı zorlayan bir anlatımı var.ayrıca sanat eserleriyle ilgili böyle değerli bilgileri bu kadar heyecanlı bir şekilde öğrenmek de keyifli..İstanbul'u anlatış tarzını çok beğendim.kesinlikle tavsiye edilir..
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325,7bin okunma
575 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir FMArsal klasiği olan mutlu sonla taçlandırılmış harika bir kitap. Kitaplığımda aynı kitaptan sadece kapakları değişik diye 3 tane olan tek kitap Seni Sevmek İstemedim… Ve şimdi de 5. baskısını yaptığı için 4 tane oldu. :) Aslında bu kitap yeşil gözlü dev olarak da adlandırılan, yakışıklı zorba Doğan, yani Dodo’nun diğer FMArsal kitaplarında
Seni Sevmek İstemedim
Seni Sevmek İstemedimFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20151,089 okunma
Reklam
255 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Neredeyse her satırında ''aynen aynen'' dediğim kita,.Sevmenin anlamı üstünde düşündüren,sevmeyi sevdiren müthiş bir kitap,bu kitabı bana öneren sahafçı amcamın gidip ellerinden öpmek istiyorum!
Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek
Yaşamak, Sevmek ve ÖğrenmekLeo Buscaglia · İnkılap Kitabevi · 20201,025 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tasavvufla, aşkla ilgili; aklınızı iyi vermeniz ve sakin kafayla,düşüne düşüne ve manen hazır olarak okumanız gereken bir kitap. Zira öğrenmek yerine sadece boş zaman geçirmiş olursunuz.
Nisan Yağmuru
Nisan YağmuruEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 2013131 okunma
bilmek öğrenmek istiyorum her şeyi ilgi duyduğum her şeyi...
336 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmed Yesevi'nin hayatına bir kitapla da olsa dahil olmak ve ona dair bir şeyler öğrenmek elbette ki şereftir...Kitap bittiğinde size çok şey katmış olacak...Okunmalı kesinlikle..
Pir-i Türkistan
Pir-i TürkistanFatih Duman · Nesil Yayınları · 20131,540 okunma
Reklam
Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım... Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Sayfa 349Kitabı okudu
Seni, lavanta kokulu bir sabunda; bir kavun diliminde, açık, uçuk gümüş rengi bir çorapta; bir yasemin dalında; adını bilmediğim, bilmemekten utanç duyduğum halde öğrenmek istemediğim tek bildiğim, görünüşüne bakılırsa tatulayla bir hısımlığı olması gerektiği sabun kokulu, el büyüklüğünde, fildişi rengi bir çiçeğin açışında; yıkık kemerlerde uyuklayan kedilerde; gecenin soğumuş kumunu döven, patlayan dalgaların sesinde; günün ilk ağartısında —karanlık saatler boyunca dağıtıp durduğun yatağında sabahın serinliği çıplaklığına işlemeğe başlarken— uyanmaksızın, omuzlarına doğru çektiğin, örtündüğün bir çarşafın ılık, ak mutluluğunda bulacağım; dirim içimden çekilesiye... Kokularım, seslerim, görüntülerim, anılarımsın sen benim. Dokunduğum, okşadığım, en gizli tadını tattığımsın. Kahvaltının üçüncü çayı bittiğinde "Uyanamadın mı daha?" dediğim zaman "Ne gereği var?" diyen ilk insansın bana. Yıllardır, yaz gelince bir denize, belli bir denizin belli bir noktacığına gitmekten, orada birkaç gün geçirmekten umduğumuz, bu birkaç günde bulduğumuz nedir? Ödünç bir genlik mi? Bir bolartı tansığı mı? Bir çocukluk uçmağına uğramanın vazgeçilemez olmazlığı mı? Yoksa, bir özgürlük düşü ardında gizlenmiş mutluluk, sürünün içinde kalıp kurda nanik demenin çocuksu böbürtüsü mü?
688 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çanakkale Savaşı destanını tüm gerçekleriyle öğrenmek isteyenler için tarihi belge niteliğinde mükemmel bir kitap
Diriliş
DirilişTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20145,2bin okunma
Yorgunluk benim genel halim. Bana, “Nasılsın?” diye soranlara, en sık verdiğim yanıtın “Yorgunum,” demek olduğunu keşfettiğim günden beri, daha bilinçli olarak “Yorgunum”. Şu memlekette yaşayıp da yorgun olmamak mümkün mü? Beden yorgunluğu dediğinden ne olacak, iki-üç dinlenmeyle geçer, ama ben aslında vatan yorgunuyum! Ruh yorgunuyum, gönül yorgunuyum, hayat yorgunuyum; öğrenmek, bilmek, anlamak, anlamamış gibi yapmak, düşünmek, hissetmek, tanımak, tanık olmak, katlanmak, anlayış göstermek, görmezden gelmek, üzerinde durmamak, idare etmek, üzülmemiş görünmek, alışmak, alışamamak, sabretmek, katlanmak, beklemek yorgunuyum. Tam da artık bu memlekette hiçbir şey şaşırtamaz beni sanırken, her seferinde yeniden şaşırmak yorgunuyum.
Reklam
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben bu kitabı başucu kitabım yaptım,en az beş tanede sevdiklerime hediye ettim.Bir çok pozitif düşünme kişisel gelişim kitaplarından çok farklı,inanç açısındanda çok güzel işlenmiş.Hem dünyadan hem kendimizden hem dinimizden inaçlarımızdan çok güzel örnekler verilerek anlatılmış,ben zaten Muhammed Bozdağ hastasıyım o ayrı.....(Hayal gücünüz denizikeşfedemiyorsa,denizi görmeden yüzmeyi öğrenmek istemezsiniz....)
Ruhsal Zeka
Ruhsal ZekaMuhammed Bozdağ · Yakamoz Yayınevi · 20092,007 okunma
İnsanın bir kütüphanesi varsa bin öğretmeni var demektir. Aslolan öğrenmek. Cühela takımı zanneder ki bu aleme yiyip içmeye yahut kavga çıkarmaya geldik. Veya çoluk çocuğa karışmaya. Halbuki esas işimiz bilgimizi ilerletmek. Bu sebepten buradayız.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.