Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevgi sizlere kızıyordu; kötü bir durumda teslim almıştı beni. Üzerimde çok uğraşmak gerekiyordu. Bana her gün tıraş olmayı öğretmek gerekiyordu. Beni, her gün gömlek değiştirmeğe alıştırmak gerekiyordu. Bana kötü bakmıştınız. Okurken sayfalarımı buruşturmuştunuz.
Sayfa 143Kitabı okudu
Çocuklarımıza kendi dünyalarından önce, göklerdeki yıldızları ve devinimlerin bilimini öğretmek büyük bir saflıktır. Çocuklarımıza ilk önce kendi iç dünyalarına bakabilmeyi öğretmeliyiz oysa.
Reklam
- Öğrenmeyi öğrenmeniz, öğrenme kalitenizi artırır. -Düşünmek üzerine düşünmeniz, düşünme kalitenizi artırır. -Dünyayı nasıl algılandığını algılamak, algılama kapasitenizi artırır. -Hafızanızın nasıl çalıştığını hafızanıza kaydetmeniz, hatırlama kalitenizi artırır. -Beyninizin nasıl çalıştığını beyninize öğretmek, beyin gücünüzü artırır.
ANNE Geleceğin annelerine okumayı öğretmek, birçok kuşağa okumayı öğretmek anlamını taşıyor.
Köy Enstitülerinin eleştrilecek temel özelliklerinden biri Atatürk'ün Ön Türk merkezli Türk Tarih Tezi'nin yerine Yunan-Roma eksenli Greko-Latin Tezi'ni işlemesidir. Hasan Ali Yücel'in Antik Yunan ve Roma kaynaklarını çevirmesiyle başlayan "Greko-Latin" hayranlığı, Atatürk'ün "millet inşasında" çok önemli yer tutan ve bilimsel olarak da çok güçlü referanslara sahip olan Türk Tarih Tezi'nin unutulmasına yol açmıştır. Asırlardır ihmal edilmiş, kendi tarihinden habersiz Türk köylüsüne yapılacak en büyük iyiliklerden biri, ona Antik Yunan ve Roma tarihini değil, köklerinin bağlı olduğu eski Türk tarihini öğretmek olmalıydı. Atatürk'ün çok büyük önem verdiği Halkevleri ile daha sonraki dönemde açılan Köy Enstitüleri arasındaki en ciddi fark "tarih öğretimi" konusunda karşımıza çıkmaktadır. Halkevlerinde Türk Tarih Tezi öğretilirken Köy Enstitülerinde Greko-Latin Tezi öğretilmiştir.
Sayfa 108Kitabı okudu
CEMALNUR SARGUT, tasavvufun insanlığın ortak dili olabileceğine inanmakta ve bu inancını insanlara anlatmak ve öğretmek için konferanslar, sempozyumlar, video alıntıları düzenlemektedir....Tasavvufun hem Çin'de hem de Amerika'da öğretilmesiyle birlikte insanlığın ortak dilinin oluşturulması (Senkretik Din ve Kabala'yı inceleyiniz.) ve kişilerin birbirlerini daha iyi anlaması yolunda büyük adım atılmıştır... İşte bunu başaran CEMALNUR SARGUT.... Yorumsuz.
Sayfa 275 - Serdar Turgut, Haber Türk 3 Haziran 2012Kitabı okudu
Reklam
"Tabiat çırılçıplak, hatta zelzelesi, fırtınasıyla bile güzel, özlenir bir şey. Bizi kucaklamak, bizi avutmak, bizi çalıştırmak, bize öğretmek in neler yapmaz. O artık bir sır değildir. Bize bir saadeti bağıran, bizi yaşamaya çağıran bir bütündür. Tavuklar bizim için yumurtluyor, bu vapuru bizim kafamız yaptı. Bu tayyarede uçan biziz. Ellerimiz ellerimizin içinde gülen, bağıran, seven, en çok seven, insanlarla dolu lokantadayız. Şimdiden sonra kahveler, buğdaylar yanmayacak. Çocuklar kalorifer olmayacak, sinemalar dolup dolup boşalacak. Zaman o zamandır."
Öğrenmek zaten bildiğini fark etmektir. Yapmak onu bildiğini göstermektir Öğretmek başkalarına senin kadar iyi bildiklerini hatırlatmaktır. Hepiniz öğrenensiniz, yapansınız, öğretensiniz.
Çocuklara dinlemeyi öğretmek gerektiğini bana anlatışını anımsıyor musun? "Eğer dinlemeyi öğretirsen, içlerine bir çapa atmış olursun. Kulaklar dalgınsa, ilk esintiyle sözler uçar gider. Herkesin pek korktuğu sessizlik aslında yoktur, her mekanın kendi sesi vardır," derdin. "Dinlemeyi öğrenmek gerekir."
Sayfa 44
Eski Türk filmlerinde görmüşsünüzdür belki… Genç kızlara düzgün yürümeyi öğretmek için başına bir kitap koyar ve kitabı düşürmeden dik yürümesini öğretirler. Demek ki kitap her ne amaçla kullanılırsa kullanılsın, insana düzgün yürümeyi ve dik durmayı öğretir.
Reklam
"İnsanlar, sınırlar içinde yaşamayı öğrenmelidir. Bu, öğretilemez. Hayatta kalmak, insanların neleri yapamayacaklarını çabucak öğrenmelerine bağlıdır. İnsanların, sınırsız üreme, sınırsız tüketim ve kullanımdan kaçınmayı öğrenmeleri gerekiyor. İnsanları, gönüllü yoksulluk için eğitmek ya da yönlendirme yoluyla onlara özdenetim kazandırmak olanaksızdır. Tümüyle daha yüksek verim ve azalan maliyetler yanılsamasıyla yapılanmış bir dünyada, mutluluk yaratan özveriyi öğretmek olanaksızdır."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.