Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama iște zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaș gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu șeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eșit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?"
Eleştirel yeti korkunç bir şeydir. 11 yaşındayken, benim için kötü film diye bir şey yoktu, Seyretmek istediğim film vardı; kötü yiyecek diye bir şey yoktu, yalnızca brüksel lahanası ve ıspanak vardı; kötü kitap diye bir şey yoktu, okuduğum bütün kitaplar harikaydı. Sonra birden, bir sabah uyandım ve her şeyin değiştiğini gördüm. Nasıl olur da kız kardeşim David Cassidy'nin Black Sabbath ile aynı klasmanda olmadığını duymamış olabilirdi? Nasıl olur da edebiyat öğretmenimiz The History of Mr Polly'nin (Bay Polly'nin Geçmişi), Agatha Christie'nin On Küçük Zenci'sinden daha iyi olduğunu düşünebilirdi? O andan itibaren, bir şeyden keyif almak, nadiren yaşanan bir duygu haline geldi.
Sayfa 28 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Onunla konuşurken dağılıp giden bütün düşüncelerim, duygularım, sözlerim ruhumun içinde kalıyor, ruhumu yakıyor, üzüyor ve altından kalkamadığım bir yük olarak kalbime düşüyordu. Hiçbir şeyin ilgimi çekmediği bu gürültü, kimsenin ismimi bilmediği bu kalabalık, hiçbir bakışın cevap vermediği bu oda, birbirinden farksız yeni yeni insanların itişip kakıştığı, tanımadığım insanların yanındaki sessiz masalara oturduğum bu otel; sabit harflerinin hep aynı yerde, hep aynı cümlede aynı kelimeleri tekrarladığı yüz kez okuduğum bu kitaplar… Yazın yaptığımız gezilerden, serseri ve göçebe hayatımızdan önce, Napoli’de ve Roma’da cazip gelen her şey sessiz bir ölüm gibi geliyordu. Kalbim kasvet içinde boğuluyordu.
Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütünü kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere , acılara ve kana alışmaya başlıyorum ;gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor.
Reklam
Kitaplığımdaki kitaplar bile bitap düşmüştü. Okuduğum ve okunmayı bekleyen bütün kitaplar, olmayı umduğum insanı yaratmaya, biçimlendirmeye çalışmaktan bitap düşmüşlerdi.
Katılırız Borges Dede.
Hiç kimse iki bin kitap okuyamaz. Yaşadığım dört yüz yıl boyunca okuduğum kitaplar yarım düzineyi geçmez. Zaten önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır. Şimdi batmış olan basımevleri insanoğluna en büyük kötülüğü yaptı ve gereksiz metinleri baş döndürücü hızda çoğalttı.
Sayfa 112Kitabı okudu
Amaçlarına ulaşmak için canlarını dişine takarak direnen insanlara saygı duymayı, manevi güce değer vermeyi öğretmişti bana okuduğum kitaplar.
Sayfa 272Kitabı okudu
Okuduğum ve okunmayı bekleyen kitaplar, olmayı umduğum insanı yaratmaya, biçimlendirmeye çalışmaktan bitap düşmüşlerdi.
Reklam
Önceden sadece can sıkıntımı dağıtmak için okuduğum kitaplar birdenbire hayatta en büyük mutluluklarımdan biri olmuştu ve bunun tek nedeni onunla kitaplardan ko­nuşmamız, birlikte kitap okumamız ve kitapları bana onun getirmiş olmasıydı...
Sayfa 17 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“.. Halbuki en çok okuduğum bir kitabın en çok okuduğum bir satırı bile bazan başka şeyler söyleyebilir… Kitaplar yeni tanıdıklarına karşı çok ketum olurlar . ..”
Sayfa 65
"Yaşamak neleri öğretiyor Düşünüyorum Okuduğum bütün kitaplar paramparça Çıkıp yürüyorum akşamüstleri bir başıma Bir uçtan bir uca yalnızlık oluyor geçtiğim sokaklar."
Her şey bir delinin düşü kadar anlamsızdı. Ve hepsinin bende uyandırdığı etkinin üstüne okuduğum kitaplar da binince artık hiçbir şeye inancım kalmadı.
Sayfa 137Kitabı okudu
Amaçlarına ulaşmak için canlarını dişlerine takarak direnen insanlara saygı duymayı, manevi güce değer vermeyi öğretmişti bana okuduğum kitaplar.
Sayfa 272Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.