Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ben gibi bir manyak buldum kitapta :)
¶ "Epeyce kitap okuduğuna inanıyorum, ama sizin değer vereceğiniz şeyler değil. Tarım raporlarını ve pencerelerden birisin önünde duran bütün kitapları okuyor, ama onların hepsini kendi kendisine okur, ama arada bir akşamları hepimiz iskambil oynamaya gitmeden önce yüksek sesle bize 'Zayıf Seçmeler' kitabından parça okuyor; çok eğlenceli oluyor. Bir de Wakefield Papazı'nı okuduğunu biliyorum. "
Sayfa 37 - Karbon KitaplarKitabı okudu
kitap okuma denen şey benden koparılıp alınırsa, hiçbir hayat deneyimi olmayan ben ağlanacak halde olurdum galiba. kitapta yazılanlara işte o kadar çok güveniyorum. Bir kitap okuduğumda, onun için deli olur, ona güvenip empati duyar, onu özümser ve hayatımın bir parçası haline getirir, başka bir kitap okuduğumda ise ânında değişiveririm.
Ayrıca, kendi kendime ilk kez baktığımda, dünyaya da baktım ve dünyanın sandığımdan daha çeşitl, daha güzel bir yer olduğunu fark ettim. Pek çok insan gibi ben de sıcak akşamları, taze yiyecek kokusunu, gökyüzünü nokta nokta delen kuşları severdim, ama mistik değildim, din adamı değildim, kitapta okuduğum Üstün coşkuyu hiç duymamıştım. Müthiş bir duygu özlemi içindeydim ama bunun sözcükleri dökemezdim.'Tutku' gibi 'Üstün Coşku' gibi sözcükleri öğreniyoruz ama kitabın sayfalarında kalıyorlar.
Sayfa 177 - Sel Yayıncılık
“İnce Memed 1-2” Kitap Yorumu “Korku insanoğlunun yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez. Bilmez de kendine yediremez korkuyu… “ Yazarların doğdukları, büyüdükleri coğrafyayı bütün çıplaklığıyla anlatmaları her zaman ilgimi çekmiştir çünkü o hikayelerde yanlış veya eksik şeylere rastlamazsınız, ne ütopiktir ne
Reklam
Bir kitabı okuduğum sırada, annemle babam kitapta tasvir edilen yerleri gidip görmeme izin verseler, gerçeğin keşfinde çok önemli bir adım atmış olacağımı zannederdim. Çünkü kendimizi daima ruhumuz tarafından kuşatılmış gibi hissetsek de, bizi çevreleyen bu ruh sabit bir hapishane değildir; daha ziyade, ruhumuzu aşmak, dışarıya ulaşmak için sürekli hamleler yaparak, onunla birlikte, bir hayal kırıklığı içinde sürüklenir, etrafımızda hep dışarıdan bir yankı değil de, içimizdeki bir titreşimin çınlaması olan ve hiç değişmeyen bir tını işitir gibiyizdir. Nesnelerde ruhumuzun onlara aksettirdiği, kendilerine değer kazandıran yansımayı bulmaya çalışırız; doğal ortamlarında nesneleri zihnimizde birtakım fikirlerle yan yana bulunmalarına borçlu oldukları büyüden yoksun bulunca, hayal kırıklığına uğrarız; bazen bu ruhun bütün gücünü dışımızda olduklarını, kendilerine asla ulaşamayacağımızı açıkça sezdiğimiz insanları etkilemek üzere, beceri ve ihtişama dönüştürürüz. İşte bu yüzden, sevdiğim kadını daima o sıralarda görmeyi en çok arzuladığım yerlerle çevrelenmiş olarak hayal etmemin, bu yerleri bana onun gezdirmesini, bilinmeyen bir dünyanın kapılarını bana onun açmasını istememin sebebi, basit ve tesadüfi bir zihinsel çağrışım değildi; yolculuk ve aşk hayallerim, tek bir kuvvet halinde fışkıran ve yönü değişmeyen yaşama gücümün –bugün sedefli ve görünürde kıpırtısız bir fıskiyeden değişik yüksekliklerde kesitler alır gibi, yapay olarak ayırdığım– farklı anlarından başka bir şey değildiler aslında.
Sayfa 84 - YKYKitabı okudu
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
(Bütün okurların iç sesi)
Kitap okuma denen şey benden koparılıp alınırsa, hiçbir hayat bilgisi olmayan ben ağlanacak halde olurdum galiba. Kitapta yazılanlara işte o kadar çok güveniyorum. Bir kitap okuduğumda, onun için deli olur, ona güvenip empati duyar, onu özümser ve hayatımın bir parçası haline getirir, başka bir kitap okuduğumda ise anında değişiveririm.
Sayfa 17 - Öğrenci kızKitabı okudu
56 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.