Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

xeydoke

xeydoke
@okurxy
6 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
"Nasıl? Güneş, ilkbahar, çiçekle dolu tarlalar, sabah uyanan kuşlar, bulutlar, ağaçlar, doğa, özgürlük, hayat, bunlar artık benim değil mi? Evet! Kurtarılması gereken ben değil miyim? Bu imkansız mı? Yarın, belki de bugün ölmem mi gerekiyor? Bu gerçek mi? Aman Tanrım! İnsana başını zindanın duvarlarına vura vura parçalatacak kadar dehşet verici düşünce!"
Reklam
" Etrafınıza şöyle bir göz gezdirin! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı elimizden alsalar öylece ortada kalakalacağız."
" Yaşam, bir seyir esasında. Peki, sen seyir eden misin, seyreden mi? İnsan, her ikisi de! Bu boyutta seyir edebilen bir araca, tasarıma sahibim. Bu araç ile bir yandan seyir ediyorum yaşamda ve bir yandan da olanı seyrederek dilediğim gibi bir deneyime dönüştürebiliyorum. Ben kimim? Ben bilincim. Muhteşem insan oluşunun yapısı işte bu."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" Çoğu hayatlarını biraz olsun kendi kapasitelerine uygun hâle getirmeden önce iş işten geçene kadar beklemedi mi? Başarının o yüce tanrısallığını kovalarken gençlik hayallerini heba etmedi mi? Bu adamların çoğu şimdi nergis gübresi! Yine de biraz daha yaklaşırsanız fısıldadıklarını duyabilirsiniz çocuklar? Hadi, " dedi, "eğilin. Hadisenize. Duydunuz mu?" Çocuklardan çıt çıkmıyordu, bazıları çekine çekine fotoğraflara doğru eğildi. "CARPE DİEM." diye fısıldadı Keating. "ANI YAŞAYIN. Hayatınızı olağanüstü kılın."
"Dün gece gökyüzünü gözledim; yıldızların sayısı gerçekten gittikçe azalıyor sanki. Birbiri ardına sönüyorlar; ve yeryüzünde yangınlar... Dünya Cennet'te başladı, Cehennem'de bitecek. Neden bu kadar geç geldim ki dünyaya?"
Reklam
" Sadece var oluyoruz. Hepsi bu! Abartıp durmayın yaşamayı. Tesadüfler, sadelikler içinde sevilip kabul edildikçe derinleşir. İnsan aklının kolay entrikalarına sığdırmaya çalışmayın çevrenizde ve kaderinizde olan bitenleri, yaşamın işleyişini, doğanın, evrenin düzenini... Hayatın hilelerine akıl erdiremezsiniz. Tabiatın sebepleri vardır. İnsan aklı bu sebepleri biliyormuş gibi yapma öncülüğünü gösterir sadece."
" Ölülerimiz de yaşayan bir parçamızdır, biz yaşadıkça."
" Ne tuhaf! İnsanoğlunun yaşamda en geç keşfettiği şey şimdiki zamandı. İnsan içinde yaşadığı anı derinleştirmeyi zamanla, yani zamanı azaldıkça öğreniyordu."
" Her şeyi yok ettiler. Zahirini koyup batınını, ruhunu, yönünü değiştirdiler ve kendi sosyal, siyasi, sınıfsal, ekonomik çıkarlarına uygun hale getirdiler. Her biri derin bir düşünceyi, bir akideyi içinde barındıran dini kavramları anlamsız, içi boş, kof, çürük ve ruhsuz bir şekle soktular. Keşke içini boşaltıp öylece bıraksalardı. Fakat bununla kalmadılar; bu kavramların içini insanı uyuşturan İslam dışı, Şîîlik dışı hurafelerle doldurdular."
"İnsan içindeki ışığa göre hareket eder, bundan ötesini kimse beceremez."
Reklam
" Ve o, dedi:" Nerdesiniz ey sesler! Ve siz nerdesiniz kuşlar, balıklar, otlar! Nerdesin sevda serçesi! Uyanın, hayat devam ediyor, katılın o sonsuz senfoniye."
" Anlayacaksınız ki hayat sizin nefesinizde. Başka hiçbir yerde, hiçbir şeyde değil. Hayatı siz kuracaksınız. Nefesinizi üfleyeceksiniz. Hayat... Nefesinizin yettiği kadar "
" Kimsenin beni bekleme yaşı yoktur aslında. Ama olduğunda ve o yaşın henüz gelmediğine inanmak isterler. Bense, hep umulmadık zamanlarda çıkar gelirim. İnsanların korkusunu, sevgilerimle yeğlerim. Buna kendimi tanıdıkça değil, onları tanıdıkça karar verdim. Sonuçta insanlara canı ben vermiyorum, bu yüzden alması daha kolay oluyor."
Metis yayineviKitabı okudu
" Sonuçta, her ölümlü, ölümü merak eder, gene de kendi canıyla, kendi hayatının kişisel tuzağına fazlasıyla kapanmış olduğundan, ölümün işleyişiyle, esrarıyla, öldükten sonrasıyla pek ilgilenmiyordu."
""Ölmüş atalarla her zaman pek bağdaştıramadığımız afacanca bir mutluluk yayılıyor bu fotoğraftan çerçeveye. Onlar yaşamdan, bizim aldığımızdan daha azını alıyorlardı; ama çok da az şey bekliyorlardı ondan ve geleceği biçimlendirmeye, bizim kadar çalışmıyorlardı. Biz, kalıcı bir mutluluk sözü olarak doğduğuna kendini inandırmış o küstah kuşaklardanız. Söz mü? Peki kim vermiş bu sözü?"
" Zaman kadar bize ölümlülüğümüzü düşündüren bir şey yok "
Reklam
" -Sevgiyi, sevmeyi niye böyle geçmişte arıyorsun? - Her şeyi öylesine yitirdik ki. Bir daha yaşanamayacak olan o şey. Biz işte onu yitirdik. Her şey boşlukta şimdi."
" Her şeyi anlayarak mı yaşıyoruz sanki? Bilerek mi? Yaşadıklarımız da bilinç payının ne kadar olduğunu hiç düşündün mü? Anlamadan, düpedüz yaşadığımız ne çok şey var gündelik yaşantımızda."
" Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yakınlaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi."
" Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizci. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanılmadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmektense, hayatın ve muhitin verdiği şekli kolay olacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?"
"Sessizlik, korkudan doğmaz; düşünce fakirliğinden doğar. Sessizlik, Arap dünyasında merhamet duygusunun ölümü demektir. Sessizlik, dört bir yanımızda zulmün en iğrenç biçimleri uygulanırken, kendi kirli çamaşırlarınızı yıkamama politikasıdır. Sessizlik, bir hastalığa dönüşen batı karşıtlığı adına, Arapların diğer Araplara karşı yaptıkları deve kuşu gibi görmezlikten gelmektir. Sessizlik, kendisinin reflekslerine karşı olan dünyayı küçültmek için daima uğraşan bir narsistik içsel sanıdır. Arap dünyasındaki sessizlik, vahşetin de ötesindedir."
" Başımıza gelen talihsiz olaylardan dolayı Tanrı'yı suçlamama kararı aldım. Hayat trajedilerle olduğu gibi güzelliklerle de dolu. Ben kimim ki bu kadar mucizenin arkasındaki gücü sorguluyorum? Unutma! İnanç hayatın bazen ne kadar zor gözükürse gözüksün bir anlamı olduğuna inanmaktır."