Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
664 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Yılımın değil tüm zamanların favorisi ve yeri bende çok özel olan bir kitap... Öncelikle size bu kitapta ne aramanız gerektiğinden, ne bulacağınızdan bahsedeyim biraz. Kitap olay üzerine değil duygu ve durum üzerine kurulu. Evet tabii ki olaylar da oluyor ama bu hikayede en önemli olan şey karakterlerin yaşadıkları, duyguları, travmaları. Empati
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 023 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Tavsiye üzerine okumaya başladım. Toynak sesi duyunca at değilde neden zebra gelmiyor aklımıza. Bu cümle üzerinden giden bir kitap. Dünyayı nasıl algılıyoruz? Nasıl algılarsak hakikati görürüz? Kısa kısa hikayelerle bazı konuları idrak etmemizi sağlayan ve sohbet dinliyormuşcasına yazım tarzı olan bir kitap. Okurken sıkılmadım. Yorulmadım. Dünyada yaşarken ahiretimiz için ne yapmamız gerektiğinizi, Allah’ı yaşantımızın her yerinde görmemiz , onu her daim hatırlayıp ona göre yol izlememiz ve davranmamız gerektiğine değiniyor. Yazarın az da olsa şeyhine değinmesi bazılarının hoşuna gitmeyebilir ama beni hiç rahatsız etmedi. Ben alacağımı aldım. Eğer bu tarzda ama ağır olmayan bir kitap okumak veya hediye etmek istiyorsanız tavsiye ederim. Herkesin anlayabileceği bir şekilde yazılmış. Sevdim.
Toynak Sesini Duyunca Zebra Gelsin Aklına
Toynak Sesini Duyunca Zebra Gelsin AklınaShems Friedlander · Sufi Kitap · 2013233 okunma
Reklam
541 syf.
·
Puan vermedi
Tutulma (Bella kalkışa geçti flcşfşfş)
Bella Hayırdır? Yani bir aşk üçgeni arasında kalırsın ama Bella kadarını görmedim cidden. Bir ona gidiyor bir diğerine gidiyor kitabı okurken sinir krizi geçirdim. Onun Dışında diyebileveklerim Bella'ya iki tokat atsam rahatlıcam ama olmuyor işte. Pek bir şey yok sanırım. Bazıları Stephenie Meyer'ı uyduruk bir yazar olarak görüyor ama bence öyle değil. Zamanına göre çok özgün bir eser bırakmış ve bırakmaklada kalmamış halada okutturmaya yani yaşatmaya devam ediyor bu çok büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum fakat ilk kitaba yaptığım incelemede bahsettiğim şeyi burda tekrar bahsetmek istiyorum ( izninizle) O kadar çok anlatılacak hikaye olay varki sen gidiyorsun bellyla edwsrdı 10 yıldır anlatıyorsun hala. Git Alice & Jasper'I Rosalie & Emmet'i Carlis & Esme'nin Hikayelerini git yaz. Çok güzel olur. Kurduğun evren sağlamlaşır dha güzel olur ve bence daha da çok okunur. Neyse Kitaba puanım 6 Yazmassan da senin kaybın Stephenie şffşfşcşflf
Tutulma
TutulmaStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 201616,1bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
59 günde okudu
Kahrolsun zübükizm
Baştan uyarıyorum, ufak spoiler içerebilir. Ona göre okuyunuz. Gelelim kitaba. Aziz Nesin'in okuduğum ilk eseri olduğunu belirteyim. Dili oldukça temiz, nüktedan ve konusu akıcı. Aynı zamanda can yakıcı… Çünkü nedir Zübüklük? Şark kurnazlığıdır. İçten içe kendini diğerlerinden üstün görmek, kendini en zeki sanmaktır. Yalan söylemekte
Zübük
ZübükAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20126,2bin okunma
544 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
5.KURBAN Herkese Merhabalar... Sizlere uzun zamandır kitaplığımda olan bir kitap ile geldim. Aslında beklenti ile başlamıştım ama o beklentimi karşılandığını ne yazık ki söyleyemem. Fazla abartılmış bir kitap bana göre. Tamam güzel tamam akıcı ama çokça da sıkıcı nasıl sıkıcı derseniz sevenim başka sevdiğim başka modu gibi bir şey olmuş. Tabi
5. Kurban
5. KurbanJane Casey · Olimpos Yayınları · 20122,524 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün sizlere Neva Altaj'dan Kusursuzca kusurlu serisinin dördüncü kitabı Harabe Sırlar hakkındaki yorumumla geldim.Öncelikle konusundan bahsedeyim.Isabella,Cosa Nostrada büyümüş birisi.Aniden büyükbabası kalp krizi geçirir ve ölüm döşeğinde olduğu için torununu aklı başında birisiyle evlendirerek herşeyin
Harabe Sırlar
Harabe SırlarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 2024209 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına
Furuğ Ferruhzad 29 Aralık 1934 tarihinde dünyaya gözlerini açmıştı. Zor bir çocukluğu olmuştu. Asker bir baba,dünyayı tek renk, tek ses gören bir anne. Bu durumu şöyle anlatıyordu.”Baba, evi kışla ile karıştırır, çocuklarına emir erlerine davrandığı gibi davranırdı. Anne, yatılı okulun müdüresi gibiydi ya da kurmalı bebekleri sanırdı
Önce Ben Öleceğim
Önce Ben ÖleceğimFuruğ Ferruhzad · Totem Yayınları · 201963 okunma
591 syf.
8/10 puan verdi
❝Heidegger, Tekniğe İlişkin Soruşturma'da Yunanca'daki aletheia kavramına ilgi çekici bir bakış fırlatır: Lethe sözcüğü Yunan dilinde 'unutuş' anlamına gelmektedir, alethes ise 'hakiki, doğru'. Anlaşılan o ki, hakiki bir Yunanlı olan
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
'a göre de alethes, esasında 'anımsanmış anlamına geliyordu; ve
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Şûle Yayınları · 201026,7bin okunma
·
Puan vermedi
ÇOK GENİŞ ÇAPLI BİR İNCELEME-KARMA
Epsilon yayınlarından çıkmış 152 sayfalık eser 5 bölümden oluşmaktadır. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitapta 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Eser,yer yer masalsı öğeler taşıyan öyküleyici anlatım biçimiyle fabl türünde
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,2bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Mecbur değilsin!
Dikkat spoiler içerir! Ülkelerinde yaşanan savaştan kaçan Ferdinand ve karısı Paula, İsviçre'de kendilerine sakin bir yaşam kurar. Ancak Ferdinand'a savaşa katılması için bir çağrı mektubu gelince kurdukları huzurlu yaşamları sona erer. Ferdinand birşeylerin ona hükmettiğini ve kendisini savaşa katılması konusunda mecbur bıraktığını düşünür. Paulaya göre ise savaş bir suç/cinayettir ve kocasının inanmadığı bir amaç uğruna savaşa katılmasını doğru bulmaz. Ferdinand, savaşa katılmak yada karısıyla özgür yaşamak arasında sürekli ikilemde kalır. Savaşa katılmak için karısıyla mücadele etmesi gerekir. Kitapta Ferdinand'ın arada kalmışlığı, ikilemleri, psikolojik buhranı bence iyi işlenmişti. Özellikle Ferdinand'ın 'savaşı ayıran çizgi' konusundaki düşüncesi günümüze de düşündüren bir konu. (Savaş vardı. Fakat savaş sadece karşı taraftaki ülkedeydi). Paula'nın Ferdinandla yaptığı savaş karşıtı konuşmaları da etkileyiciydi. (Aksini düşünmene rağmen dünyanın işlediği bu en büyük suça ortak olacak mısın, olmayacak mısın? Çünkü itiraz etmeyen, karşı koymayan herkes suç ortağıdır.)
Stefan Zweig
Stefan Zweig
eserlerini beğendiğim bir yazar ve
Mecburiyet
Mecburiyet
kitabını da tabii ki beğendim. Zweig'ın okuduğum diğer kitaplarına göre sonu en mutlu biten bu kitap oldu benim için. İlgisini çeken varsa bu mini kitabı okuyabilir. Herkese keyifli okumalar. --- İçinde bir şeyler hayır diyorsa, sen de hayır demelisin ---
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,9bin okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Serpil Ünal
Serpil Ünal
Söz Ver Bana
Söz Ver Bana
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
“Benim için ölür müsün?” Belki de her şey bu soruyla başladı... Çiğdem ve Şebnem tek yumurta ikizi olarak dünyaya gözlerini açmıştı. Küçük yaşlarda babasız kalacak yetim boyunları bükülecekti. Bunun üstesinden gelebilirdi kırık kalpleri. Ancak annelerinin yaşamına tek başına devam etmek istememesi, ille de bir erkeğe ihtiyaç duyması, yanlış bir tercihi iki güzel çiçeğin solmasına neden olacaktı... Çiğdem, mimar olarak hayatını idame ettirecek Nejat’la kesişen yolu onu alelacele evliliğe sevk edecekti. O evden kaçmanın kendine göre tek yolu buydu. Şebnem, bir akşam aile içindeki tartışma ve annesinin tercihini idrak etmesiyle, o eve veda etmek için hiç şüphesi kalmayarak İtalya’da eğitim almak için ayrılacaktı. Kopuk olan aile bağları uzaktan daha iyi idare edebilirdi. Tutunmak için bir ağacın dalına mı, bir beyaz güle mi ihtiyacı vardı? Belki de ikizinin ona ihtiyacı vardı... Çiğdem, Şebnem’e öyle bir şey sordu ki, okuyucu olarak “Ben olsam ne yapardım?” demekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Şebnem ya “söz verecekti” ya da İtalya’da kurmuş olduğu düzenine devam edecekti. Peki Nejat’ı ilk gören kimdi? Kim haketmişti mutlu bir aileyi? Minik Ege nasıl alışırdı bu yeni duruma? Bir mektup her şeyi gün yüzüne çıkartabilir mi? Birçok duyguyu bir arada bulunduran #sözverbana ilk intiba olarak aşk temasıyla damga vursa da, alt metinde aileye, dostluğa, vefaya, güç gösterisine, menfaate, minnete, emanete, hastalık karşısında alacağımız tavra... vurgu yapıyor
Söz Ver Bana
Söz Ver BanaSerpil Ünal · İBK - İz Bırakan Kalemler · 016 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Kusursuz Gelin, deWarenne Dynasty Serisi'nin 8. kitabı. Şimdi sıra kardeşlerin son bekarı Rex De Warenne. Rex, bir savaş kahramanı. Bacağını kaybetmiş, kahramanlığından dolayı Sir unvanı almış, ona hediye edilen çiftlikte kalp acısıyla müzmin bir hayat yaşamakta. Ta ki aile dostları (daha önceki iki kitaptan tanıdığımız) Rex'in de hayranlık duyduğu mükemmel leydimiz Blanche Harrington gelene kadar. Leydi Blanche çocukluğunda travmatik olay yaşamış, yakın zamanda da babasını kaybetmiştir. Büyük bir servete konar ve bir sürü taliple karşı karşıya kalır. Taliplerden bunalan Blanche arkadaşlarının tavsiyesiyle Londra'dan biraz uzaklaşır. Yanlış yönlendirmelerin sonucunda kendisini Sir Rex'in evinde bulur. İkilinin dostlukla başlayan ilişkileri kısa sürede tutku ve aşka dönüşür. Kusursuz Gelin okuduğum ilk historical romans. Tabii bu durumda seride de okuduğum ilk kitap. Seriye birazcık bodozlama dalmışım. İlk okuduğumda daha çok sevmiştim. Diğer kitapları okuyunca bu kitap biraz sıralamanın aşağısında kaldı. Karakterleri sevdim. Onlarla bir sorunum yok. 464 sayfadan oluşan kitapta eksik bir şeyler vardı. İster duygu deyin ister olaylar... İkinci kez okumaktan pişman mıyım? Değilim. Serinin gidişatından ve karakterlerden özellikle de Sir Rex için tekrardan okurdum. Karakterler demişken Blanche'nın arkadaşı Bess'i ve hizmetçisi Meg'i de çok sevdim. Bess'in hikayesi olsa okurdum. Kardeşler bittiğine göre önümüzdeki ay bir aksilik olmazsa çocuklarında sıra.
Kusursuz Gelin
Kusursuz GelinBrenda Joyce · Pegasus Yayınları · 2013179 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Herkes bir özleyişle yaşar...
Evet, evet biliyorum mahkeme sahnesinde hepimiz oradaydık. Bazı ruhlar vardır hani asla mutluluğa ulaşamazlar, hep dışlanmışlık, huzursuzluk, mutsuzluk hiçbir yer kabul etmez onları; işte Atsız öyle bir karakterdir, zaten hayatı sürekli mahkemelerde ve cezaevlerinde geçer. Çocukluk emelini gerçekleştiremez, asker soylu bir ailedir onunki
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,9bin okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
Ustad
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Berna Moran, Oğuz Atay'ın bu ilk romanını ''hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı'' olarak niteler. Moran'a göre ''Oğuz Atay'ın mizah gücü ve duyarlığı ve kullandığı teknik incelilkler, Tutanamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, eserdeki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır''. Küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya alan Atay, ''saldırısını tutunanların anlamayacağı, reddedeceği türden bir romanla yapar.''
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
517 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin EDEN sadece bir kahraman değildir!
Okuyalı yıllar olmuş olsa da hakkında inceleme yazmaktan keyif alacağım bir eser. İnceleme tartışmaları yaparken savunduğum nokta; bu kitabın ana fikrinin azmin başarısı olmadığıdır. Değerli Jack London`un kısmen de olsa otobiyografisiyle oluşturduğu bu kitabın ana fikri; yanlış amaçlarla doğru bir karar vermenin yanıltıcılığı ve benzer sebeplerle
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,2bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.