Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet "eğitim şart".Ve en ünlü okulumuz Hayat Mektebi,Oxford ile Harvard misali bir şey yani.
Sayfa 207Kitabı okudu
Ailem Londra'da oturuyordu, ancak ben Oxford'da doğdum. Çünkü İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ve Britanya arasında yapılan anlaşmaya göre, Almanya'nın Oxford ve Cambridge'i bombalamaması karşılığında Britanya da Heidelberg ve Gottingen'i bombalamıyordu. Keşke böyle bir medeni anlaşma başka kentlere de uygulanabilseydi.
Reklam
İlahiyatçılari derin evrimbilimsel sorgular için bilim insanlarının sunamadığı hangi uzmanlıkları sunabilirler? Başka bir kitapta bir Oxford gökbilimcisinin, onu bu derin sorulardan bir tanesini sorduğumda verdiği yanıtı nakletmiştim: "Ah, şimdi bilim dünyasının ötesine geçtik. İşte tam bu noktada işi sıkı dostumuz papaza devretmeliyim." Daha sonra yazdığım şu cevabı o anda yapıştıracak kadar hazırcevap değildim: "Fakat neden papaz? Neden bahçıvan ya da aşçıbaşı değil?" Neden bilim insanları ilahiyatçıların (kesinlikle cevaplamaya bilim insanlarından daha fazla yeterli olmadıkları sorular üzerindeki) tutkularına bu kadar korkakça saygı duyarlar?
Teksas eyaletindeki Dallas'ta bir rahip olan Cyrus Scofield, misyoner teolojiyi Atlantik Okyanusu'nun her iki yakasına götüren zincirin bir başka halkasıydı. Bu yaman rahip İncil'in açıklamalı, fundamentalist bir versiyonunu yazdı; Oxford Üniversitesi Yayınları tarafından 1909'da basıldı. Yazdığı İncil, bir anlamda, bugün ABD politikasının temelini oluşturan üç fikrin en aşikâr taslağıydı: Yahudilerin dönüşü, İslam’ın çöküşü ve bir dünya gücü olarak Birleşik Devletlerin bahtının açılması
Bin bir türlü zorluğa rağmen, zirveye çıkmayı başarmış isimlerden birisi de, ünlü fizikçi Stephen Hawking’dir. Stephen Hawking, 1942 yılında doğmuş, Oxford Üniversitesinin fizik bölümünü birincilikle bitirmiştir. Hayatının kâbus dolu günleri, ALS motor nöron hastalığına yakalanmasıyla başlamış. Omurilik ve beynindeki şuurlu kas hareketlerini düzenleyen sinir hücreleri dağılmıştı. Genç yaştaki Hawking’in vücudu beyni dışında resmen çökmüştü. Konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü çekiyordu. Derken elleri de tutmaz olmuştu. Hatta doktorlar iki yıl ömrü kaldığını düşünüyorlardı. Ruh hali yıkım içinde olan Hawking, sürekli klasik müzik dinleyip bilim kurgu romanlarını okumaya başladı ancak, ailesinin ve hocasının yoğun ilgisi ve sevgisiyle hayata tekrar bağlanarak doktorları yanılttı. Ama artık ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm, konuşamayan biri haline gelmişti. İletişimini ancak bilgisayar yardımı ile sağlayabiliyordu. Sağlık durumunun bu kadar kötü olmasına rağmen âşık oldu ve evlendi. Eşinin yardımıyla yüksek lisansını, ardından doktorasını yaptı ve profesör oldu. 1978’de teorik fizikte en büyük ödül olan Albert Einstein ödülünü aldı. 1982 yılına geldiğinde artık dünyanın dört bir tarafından ödüller yağmaya başlamıştı. Kraliçe tarafından verilen Britanya İmparatorluğu kumandanı nişanı bunlardan biriydi. Küresel ısınmayı ilk ortaya atan Stephan Hawking oldu. Buna benzer verilerin ve teorilerinin sahibi acı çekerek zirveye çıkanlardan sadece birisiydi.
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Reklam
St.Paul Katedrali ve daha pek çok muhteşem yapının mimarı Sir Christopher Wren, Oxford mezunuydu ve saygın bir bilimciydi. 1656'da damara zerki icat etmişti. Kullandığı şırınga, bir keseye bağlanmış, ucu sivri bir tüydü. Deriyi delmek yerine damara ulaşmak için bir kesi yapılmasını gerektiriyordu.
Matbaa
1445' te Mainz' da Gutenberg bir yeniliği açıkladı.hareketli hurufata dayalı bir matbaa makinesi. Bu yenilik olmasaydı okuryazarlığın ve eğitimin kitlesel boyutta yaygınlaşması imkansızdı. Batı Avrupa matbaa makinesinin önemini hemen fark etti. Fransa Strasbourg' da 1460' ta , 1460 sonlarında Roma ve Venedik' te . ardından Floransa, Milan ve Torino' da baskı makineleri yayıldı. 1476' da Caxton Londra' da , iki yıl sonra Oxford' da bir baskı makinesi kurdu. Aynı dönemde Benelüks ülkeleri üzerinden İspanya' ya ,hatta 1473' te Budapeşte' ye ve bir yıl sonra Krakow' da açılan matbaalarla Doğu Avrupa' ya yayıldı. II.Beyazıd 1485 te çıkardığı bir fermanla Müslümanların Arapça baskı yapmasını yasakladı. 1727' ye kadar Osmanlı topraklarında matbaa makinesine müsaade edilmedi. Sultan III.Ahmet , İbrahim Müteferrika' ya bir matbaa makinesi kurması için izin verdi.
Sayfa 200 - Doğan KitapKitabı okudu
OTOBÜS YOLCULUĞU
“Nick bir kahraman gibi yürüyordu yüksek topuklu Oxford ayakkabılarıyla. Devetüyünden polo paltosunu dramatik bir biçimde omuzlarına atmıştı. Şapkası hafifçe geriye doğru kaykılmıştı, yürürken mavi puro dumanları salıyordu ardında.”
Ben bir kadından öte bir şey değilim;sevgilim, sevmesini bilirim, istersen senin için ölebilirim; ama ne Eton'da okumuşluğum var ne Oxford 'da ne de Edinbourg'da; ne bilginliğim var ne rahipliğim , bunun için ahlak dersi veremem sana, elimden gelmez bu iş, denesem beceriksizliklerin en kötüsünü görürdün.
Sayfa 264
Reklam
Bin bir türlü zorluğa rağmen, zirveye çıkmayı başarmış isimlerden birisi de, ünlü fizikçi Stephen Hawking’dir. Stephen Hawking, 1942 yılında doğmuş, Oxford Üniversitesinin fizik bölümünü birincilikle bitirmiştir. Hayatının kâbus dolu günleri, ALS motor nöron hastalığına yakalanmasıyla başlamış. Omurilik ve beynindeki şuurlu kas hareketlerini düzenleyen sinir hücreleri dağılmıştı. Genç yaştaki Hawking’in vücudu beyni dışında resmen çökmüştü. Konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü çekiyordu. Derken elleri de tutmaz olmuştu. Hatta doktorlar iki yıl ömrü kaldığını düşünüyorlardı. Ruh hali yıkım içinde olan Hawking, sürekli klasik müzik dinleyip bilim kurgu romanlarını okumaya başladı ancak, ailesinin ve hocasının yoğun ilgisi ve sevgisiyle hayata tekrar bağlanarak doktorları yanılttı. Ama artık ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm, konuşamayan biri haline gelmişti. İletişimini ancak bilgisayar yardımı ile sağlayabiliyordu. Sağlık durumunun bu kadar kötü olmasına rağmen âşık oldu ve evlendi. Eşinin yardımıyla yüksek lisansını, ardından doktorasını yaptı ve profesör oldu. 1978’de teorik fizikte en büyük ödül olan Albert Einstein ödülünü aldı. 1982 yılına geldiğinde artık dünyanın dört bir tarafından ödüller yağmaya başlamıştı. Kraliçe tarafından verilen Britanya İmparatorluğu kumandanı nişanı bunlardan biriydi. Küresel ısınmayı ilk ortaya atan Stephan Hawking oldu. Buna benzer verilerin ve teorilerinin sahibi acı çekerek zirveye çıkanlardan sadece birisiydi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.