22/11/63 - S. KING /2023'te okuduğum en iyi kitap!
"Gerçekten sessiz biri misinizdir?"
Gülümsedi. "Kimin dinlediğine bağlı." (s. 348)
Ve bitti. 
Orhan Veli Kanık misali, kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyim. Aylarımı alan, hayatımın birçok evresine şahitlik eden, gittiğim her yere benimle gelen o kitabın kapağını kapattım. Peki ya ne olacak şimdi? Jake ve Sadie'nin olmadığı bir
İyi ki yazılmış dediğim bir kitap.
Açıkçası kitap ilk başta çok sıkıcı gidiyordu ve yarım bırakırım diye düşündüm fakat biraz ilerledikçe beni o bulunduğu ortama öyle güzel soktu ki oradan çıkamadım bir süre. Mankurt kavramı ve hikayesini anlattıkları kısımda içimi çok garip duygular kapladı. Mankurtun yaşadığı daha doğrusu yaşamaya mecbur bırakıldığı o boşluk hissini hissettim ve o an sahip olduğum tüm anılara sarılmak istedim, bir gün onları unutacağım düşüncesi ise beni çok korkuttu. Kesinlikle tekrar tekrar okuyacağım bir kitap.
9/10 veriyorum.
Bu arada kitap okurken müzik dinleyebilen biriyseniz bu kitabı okurken Kutanin'in "Oğlan" albümünü dinleyin, çok yakışıyor. 
Cengiz Aytmatov
Sade'yi anlamak her şeyi anlamak olacaktır!
Merhaba Arkadaşlar
#alıntı
‘’Sözcükleriyle Kafdağı’nın tepesinde bir tahta oturttu belki ama takındığı tavır, hayatımda hiç hissetmediğim kadar değersiz hissettirmeye yetti.’’
"Ömürlük sözler vermek hem çok zor hem de çok yanlıştı."
"Gelen giden yok. Sanırım kimse beni yönlendirmeyecek. Kendi kendime bulacağım ne bulacaksam. Rüyada mıyım gerçek mi gördüklerim, kendim anlayacağım."
"Sen hiçbir şeyi kutsalına dönüştürmeyecek kadar postmodern bir kadın, ben ölçüsüz şiir yazdığında dedelerine saygısızlık ettiğini düşünecek kadar gelenekçi bir adam."
"Unutacağım. Öyle bir unutacağım ki sen bile kendi varlığından şüphe edeceksin."
"Ben bir gün kendi güneşimi bulacak,yüzümde yanıkları olsada her sabah tekrar benim için doğmasını bekliyor olacağım."
#yorumum
Kitabö çok beğendim öncelikle. Akıcı ve yazarın güzel bir dili vardı. Bir-iki günde bitirelebilcek bir kitap. Açıkcası Toprak'a çok da sinir oldum. Kapak tasarımı çok hoşuma gitti. Kitabın konusuna kısaca gelirsek, Sedef işi için sürekli şehir dışına çıkan birisidir. Karadeniz'e gittiği bir gün eski bir arkadaşı ile buluşur ve o gün Toprak ile de tanışır. Toprak nişanlı birisidir aynı zamanda. Acaba Toprak kalbinin sesini dinleyip Gülce'yi mi bırakacaktı yoksa senelerdir kurduğu düzeni bırakıp Sedef'i mi seçecekti? bu soruya ulaşmak için kesinlikle bu kitabı okumalısınız. İlgi çekici ve güzel bir kitaptı. Şiddetle tavsiye ederim.
3,5/5
@ktrcglftm
Ephesus Yayınları