Merhaba sevgili kitap dostları bugün sizlere sevgili yazarımız 
Hasan Karataş 'ın kaleminden DÜŞ YOLCULUĞU kitabı ile geldim. Sekiz bölümden oluşan bu kitabı bir solukta okudum. Masalsı tadında olan bölümler birbiriyle bağlantılı olup güzel bir yolculuğa çıkarıyor. İlk defa yazarın kitabını okuma fırsatı bulduğum için mutluyum. Beni bu güzel kitapla buluşturduğu için yazara teşekkür ederim.
#kitabınkonusu
Şimdi kulak verin rüzgâra, yağmurun sesine. Sizden alıp götürdüklerine, size neyi getirdiklerine dikkat edin. Sebepsiz değildir hiçbir şey. Saçlarınızı okşayıp geçen rüzgârda öyle, onları ıslatan yağmurlarda.
Su ve rüzgâr bir yolculuğa çıkarlar. Günlerce süren inanılmaz yolculuk ve maceralardan sonra rüzgâr su'yu gül bahçesine bırakır ve gider. Artık su için büyük bir gölde bekleyişe dönmüştü. Aklı rüzgârda kalmıştı acaba tekrar buluşmak nasip olacak mıydı? Devamı kitapta...
Özgürlük mutluluk demekti. Özgürlüğü elde etmek içinse cesaret şarttı. O bütün söylenenlere rağmen bu yolculuğa çıkmaya karar vermiş ve aslında özgürlüğe adım atmıştı.
Rengi değişiyor bazen parlıyordu çayırların. Aşk böyle bir şey miydi acaba...
En çok hüzün taşırım ve en çok hüzün kaldırırım gittiğim yerlerden. Uzak mesafelere bırakırım bazen duyguları.
Rüzgâr manalı bakıp sadece şunları söyledi. Gözyaşı pişmanlık demektir, tövbe demekti
335 syf.
10/10 puan verdi
