Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"... Ne olursan ol, ister padişah ister bey, ister dünyaları zaptetmiş kumandan ol... İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir. ..."
Sayfa 61 - Köroğlu - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Vahdeddin ve Atatürk karşı karşıya gelmişlerdir. Ama dost oldukları zaman da vardır. Kim ne derse desin son padişah hazineyi soyup gitmedi. Gittiği yerlerde de Türkiye devleti aleyhinde faaliyette bulunmadı, söz söylemedi."
Tarihin İzinde
Tarihin İzinde
Reklam
Padişah bile, iktidarını kişisel karizmanın ötesinde bir zemine dayandırma ihyitiyacı hissetmektedir.
437 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
" Esir Şehir" serisi üçlemesinin ilk kitabı olan Esir Şehrin İnsanları... Esir Şehir tahmin ettiğimiz üzere İstanbul.. Milli Mücadele dönemini yer yer halkın gözünden yer yer de aydınların gözünden önümüze koyuyor. Tarih kiitaplarında halkın milli mücadele yanlısı olduğu anlatılırken bu eserde hâlâ padişah yanlısı olan , mandayı savunan kesimin olması eseri ilginç kılan yanlardan. Mustafa Kemal'e yönelik hoş olmayan söylemlere de kitap içinde rastlamak (benim gibi hayranı iseniz) sizi de sinirlendirebilir. Diğer tarafta bu süreçte önemli bir konumda olan Kuvayımiiliyenin de esasen dağıtılması gerektiği , asıl amaçta sapıp bireysel çıkarlar peşinde koştuğu da yine açıkça önümüze seriliyor. Kitabımızın ana kahramanı ise her yönden yetkinliğe ulaşmış bir paşa çocuğu olan Kâmil Bey .. Kâmil Bey etrafında eşi, dostu ,çevresindekilerle olan diyaloglar ile eser bambaşka bir lezzete ulaşıyor. Edebi açıdan oldukça doyurucu ,akıcı ve sizi içine çeken bir eser.. Şimdiye kadar okumamış olmak da bir nebze üzdü açıkçası. Şimdiden okuyucularına keyifli okumalar :)
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910,2bin okunma
Halledebildik Mi?
Halil Paşa, Rusya dönüşü Padişah'a bir rapor sunmuş ve en büyük farkın kadın meselesinde olduğunu anlatmıştı. "Avrupa'da, Rusya'da kadın bir kıymettir ve hayatın içindedir.Erkeklerle birlikte milleti oluşturuyorlar. Bizde ise kadın kafes arkasındadır. Yani biz yarım bir nüfusa sahibiz. En önce halletmemiz gereken konu budur." diyordu.
Sayfa 231 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Yarım nüfus...
Dedem, ezeli rakibimiz Rusya'nın nasıl olup da bu kadar ilerlediğini ve bizi geri bıraktığını anlamak için eniştesini Rusya'ya göndermişti. Halil Paşa, Rusya dönüşü Padişah'a bir rapor sunmuş ve en büyük farkın kadın meselesinde olduğunu açıkça anlatmıştı. "Avrupa'da, Rusya'da kadın bir kıymettir ve hayatın içindedir. Erkeklerle birlikte milleti oluşturuyorlar. Bizde ise kadın kafes arkasındadır. Yani biz yarım bir nüfusa sahibiz. En önce halletmemiz gereken konu budur," diyordu.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Onlar aslında aileleri olan sahipli insanlardı. Önce esir edilip sahipsiz kılınmışlar, daha sonra da yeniden sahiplendirilmişlerdi. Sarayların yüksek duvarları ardında yaşamlarını sürdüren cariyelerdi. Padişahtan çocuk sahibi olup “kadın efendi”, oğlu padişah olduğunda haremin tek sahibi olarak “valide sultan” makamlarına erişiyorlardı. Ama yetkinlikleri sadece bulundukları kısıtlı alanlar içindeydi.
Allah CC tanımak
Çünkü miskin zanneder ki, Allah'ın celâl ve azameti bu âzalardadır. Böyle düşünen bu insan, nefsinden başkasını tanımaz. O ancak nefsini tazim eder. Binaenaleyh sıfatla- rında onunla müsavi olmayan hiçbir şeyde azameti anla- yamaz. Evet, bu insanın gayesi; nefsini, güzel suretli, tahtın üzerinde oturmuş, huzurunda emrini harfiyyen yerine ge- tiren hizmetkârlar bulunan bir padişah şeklinde tasavvur eder. Binaenaleyh şübhe yoktur ki, bu kimsenin gayesi, Al- lâhü (Teâlâ ve Tekaddes) hazretleri hakkında da bunu takdir etmektir ki, azameti anlamış olsun! Belki eğer sineğin aklı olsaydı ve kendisine: - Senin yaradanın kanat, el ve ayaktan münezzehtir. Onun için uçuş bahis mevzuu değildir, denilseydi... Sinek bu hükmü reddederek diyecektir ki: - Nasıl benim yaradanım benden eksik olur? Yaradanım, nasıl kanatları kesik ve uçmaya gücü olmayan bir topal olur? Benim uçma âlet ve kudretim olur da, Hâlik ve şekil veri- cim olduğu hâlde onunki olmaz mı? Halkın çoğunun akılları sineğin bu aklına yakındır! Muhakkak ki; insan, çokça cahil, çokça zâlim ve nankördür:
124 syf.
9/10 puan verdi
Yavuz Sultan Selim Han, kısacık iktidarı döneminde ülkesini başarıdan başarıya taşımış, sahip olunan toprak miktarını üç katına çıkarmış ve ittihad-ı İslam adına ömrünü feda etmiş bir Osmanlı sultanıdır. Şehzadeliğinden itibaren kafasında planladığı büyük İslam birliği hayali, onu, hayatının son anlarına kadar gayret ve mücadele içinde olmaya
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan SelimYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 20111,159 okunma
323 syf.
9/10 puan verdi
Necip Fazıl Kısakürek tasavvuf kitapları ile ün yapmış bir yazardır. Bu alanda bir çok eseri var. Son Devrin Din Mazlumları ise bu uğurda yanlışa uğramış insanlardır. Necip Fazıl Kısakürek'te bunları kaleme almıştır. Dili ağır olsa da günümüzde biraz sadeleştirilmiştir. Ağır bir konusu ve dili yüzünden çok zorlanılacak bir kitap. Son Devrin
Son Devrin Din Mazlumları
Son Devrin Din MazlumlarıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20082,568 okunma
Reklam
Hz. Fatih Muhammed Han'a övgü postudur.
Mülk-ü Osmani'nin 7. Sultanı, Konstantiniyye'yi Fetheden Kayser-i Rum, Ebu'l Feth, Şanlı Sultan, II. Mehmed Han Hazretleri. İmparatorluğu'nun gerçek kurucusu olan Fatih Sultan Mehmed Han döneminde Devlet-i Aliyye bir dünya gücü hâline geldi. Fatih’in hükümdarlık dönemi tarihçilikten edebiyata, mimariden medrese eğitimine,
Zamanın birinde bir padişah, vezirleri arasından vezir-i azam' ı yani baş veziri seçmeye karar verir. Büyükçe bir saray kapısı yaptırır. Yaptırdığı kapıya baştan aşağı onlarca büyük kilit yerleştirir. Sonra vezirleri buyur eder: "Vezir-i azam olmak isteyenin, birazdan göstereceğim kapıyı anahtar veyahut herhangi bir alet kullanmaksızın açması gerekmektedir" diyerek müsabakayı ilan eder. vezir adayları, kapının ihtişamı karşısında, "Anahtarlar bizde dahi olsa bunu açmak günler sürer Sultanım" diyerek müsabakadan çekilirler. Geriye ancak bir vezir kalır. Ki bu vezir, di­ğerleri arasında en küçük cüsseli ve en zayıf yapıda olanıdır. Padişah, "Bu pehlivanların açamadığını sen nasıl açacaksın" diye merakla sorduğunda şu cevabı alır: "SULTANIM! BU KAPI­NIN AÇILMA İMKANI YOK GİBİ GÖRÜNÜYOR. LAKİN BİZE İTMEK DÜŞER. " Elini uzatıp kapıyı hafifçe ittiğinde, kapının açılıverdiğini ve aslında kilitlerin hiçbirinin kapalı olmadığını fark eder ve vezir-i azamlığı elde eder.
31 Mart Manastır'daki Zabitlerin Apaçık Birliğini Kurdu
ŞU HALDE İŞ, VAZİFESİNİ YAPMAYANLAR GİBİ SUSANLAR DA SUÇLUDUR. Ve başta padişah olmak üzere hepsi cezaya çarpılmalıdır.
Sayfa 84 - Kronik KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.