Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Ölümü merkezde tutarak hayatı algılamak bir zihniyet meselesi; "rabıta-i mevt" deniyor buna. Hayatın dışına itmek değil, ölümü hayatın içinde tutmak. Modern zihnin anlamakta zorlandığı, dahası "korkunç" olarak işaretlediği bir şey... Halbuki ne kadar yanılıyor; ölümü düşünerek yaşamak değil, o yokmuş gibi yaşamak korkunç!
Sayfa 156
Reklam
RÂBITA-İ MEVT
Tasavvufta ölümün sık sık hatırlanması nefsin ıslahı için gayet faydalı görülmüştür. Tasavvufta 'râbıta-i mevt' tabiri vardır: Ölümü hatırda tutma ameliyesi. Kişi bu ameliyeyi kendi kendine yeterince yapamasa da, hastalıklar, felaketler ve etrafındaki insanların musibetleri ve ölümleri vasıtasıyla doğal bir şekilde yapmak mecburiyetinde kalmaktadır.
Nerede okumuştum hatırlamıyorum tam olarak "Mustafa isminde velî sayısı azdır" şeklinde bir yargıda bulunuyordu insafsız bir cümle. İstisna olarak da son şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi'yi örnek veriyordu. Biraz önce Eski Üsküdar'a Ne Oldu? başlıklı yazıyı okurken Şeyh Devatî Mustafa Efendi Camii'ni gördüm kelimeler
RÂBITA-İ MEVT : Ölümü her an hatırlama ve hayatını buna göre şekillendirme.
hatırlatma
İhtiyaç.
Rabıta-i mevt: ölümü ve dünyanın geçici oluşunu düşünerek nefsin aldatmacalarından kurtulma.
Reklam
Râbıtâ-ı mevt..
Civânlık zamanı gün-be-gün gider Bu dünya bin derde mübtelâ eder Bin kere öldürür ölüme kadar Gider bu güzellik sana da kalmaz.
Sayfa 46
RÂBITA-İ MEVT
Ve bilmüşahede içindeki mevcudat dahi birbiri arkasından kafile kafile göçüp gider, kaybolur. Hususan benim gibi nefs-i emmareyi taşıyanlara şu dünya çok gaddardır, mekkârdır. Bir lezzet verse bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse yüz tokat vurur. Ey Rabb-i Rahîm'im ve ey Hâlık-ı Kerîm'im! كُلُّ اٰتٍ قَرٖيبٌ "Her
Sayfa 133
Ölümün başına birçok sıfat eklenebilir. Elhak bu sıfatların hepsinin hakikatten payı vardır. Ölümün başına eklenen her sıfat ölüme bakış açısını verir. Bu, ölümün hayatımıza indiği açının aynısıdır. Ağızların tadını bozan ölüm... Hangi ölüm hayatın seyrini bozmaz, ağızların tadını kaçırmaz ki? Ölüm hayattan ayrılıştır ama bazen ölüler,
Her ağaç, varlığın, varoluşun nereden gelip nereye gittiğini anlatan sır dolu bir hikâyedir. Kupkuru dalların yeşermesindeki mucizeyi görüp, yaşamın kıymetini bir daha, bir daha hatırlasak. Sararmış yaprakları bir bir dökülürken "rabıta-i mevt" yapsak. Ölümün dersini alsak ondan. Dersini aldığımız ölüm bize sonsuzluğun kapısı olsa. Ölmenin içinde saklı güzellikleri görsek.
Reklam
Rabıta-i Mevt yapan salike de yobaz derler..
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 'Yeni Trend Ölüm Cafeler' baş likli haberde, ABD'de ölüm hakkında daha fazla bilgiye ulaşmanın amaçlandığı “ölüm kafe' zincirlerinin ülkenin dört bir yanında yayıl maya başladığı anlatılıyordu. Ölüm Cafe'lerin amacı ölüm korku sunu yenmek, ölüm gerçeğiyle yüzleşmek isteyenleri buluşturmak Bu kafelerde, çay içılıp, pasta ve börekler tüketilirken bir yandan da ölüme duyulan merak ve bu konudaki fikirler paylaşılıyormuş. Ca fe'lerde bir de konuşmacı bulunuyormuş. "Nasıl ve ne zaman isterdiniz? Uykunuzda mı, hastanede mi? İdeal ölüm yaşı ne olmalı? Ölümden korkuyor musunuz? Hayatınız sona ermeden ne yapmak isterdiniz" gibi sorulara yanıt aranıyor, çeşitli fikirler ortaya atılıyormuş. Kahveler yudumlanırken, ölüm ve sonrası ölmek bir-iki saatlik sohbetler gerçekleştiriliyormuş. Kahve yudumlarken ölüm üzerine konuşmanın, ölülerin mezarlıklarda hayat üzerine ko nuşmalarından pek farkı olmasa da, pozitif bir gelişme sayılabilir.
Sayfa 250 - HayyKitap - 23.Baskı - 2021
RÂBITA-İ MEVT
iş, ölümü hayalden başlayıp ölümü delmek... o da âlet, o da vâsıta... alet içinde alet, vasıta içinde vâsıta, gâye içinde gâye... iş, Allah'ta ebedî safâya ermek... biraz sonra yunus, onu da söyleyecektir: 'boyandım rengine solmazam artık; âşıkım, âşıkım, ölmezem artık.'
Sayfa 154Kitabı okudu
Ölüm de bir musibet ve en büyük mürşittir. Hadis-i şerifte "Lezzetleri tahrip eden ölümü çok anınız" buyrulmaktadır (Tir mizî, Züht, 4). Efendimiz (sav) bir dönem mezar ziyaretlerini yasaklamış ancak sonrasında ölümü hatırlatmadaki, âhirete ait hisleri canlandırmada ve nefsi gafletten uyandırmadaki önem li etkisi sebebiyle bu etkinliği serbest bırakmış hatta teşvik etmiştir. Tasavvufta ölümün sık sık hatırlanması nefsin ıslahı için gayet faydalı görülmüştür. Tasavvufta ‘râbıta-i mevt' tabi ri vardır: Ölümü hatırda tutma ameliyesi. Kişi bu ameliyeyi kendi kendine yeterince yapamasa da, hastalıklar, felaketler ve etrafındaki insanların musibetleri ve ölümleri vasıtasıyla doğal bir şekilde yapmak mecburiyetinde kalmaktadır.
Sayfa 249 - HayyKitap - 23.Baskı - 2021
'Rabita-i Mevt' yapan: Her an öleceğini düşünen, ölümle arasında bağ kuran.
Rabıta-i mevt.. Bir ölüm rüyasının tabiri. Hep aceleci ölüme dair cümlelerim. Hep sessizce kefene bürünüyor ölümün imlâsı. Ölümün lügatinden seçmek zor kelimeleri. Safer Efendi "Ölmesini bilmeyenin yaşamaya hakkı yoktur." der. Nasıl öleceğimizi öğretmediler bize. Nasıl yaşayacağımız ise muamma. Nasıl ölünür? Yaşayarak elbette. Kendi ölümümün sâf-dîl mihmandârıyım ben. Yaşarayak ölüyorum ve ölerek yaşıyorum. Ama istediğim gibi değil.
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.