Düşünmek iyidir ama tek taraflı düşünmek o kadar iyi değil çünkü tek taraflı düşünce, insanı yön körü yapar. Bir yöne bakarken diğerlerini kaçırır. Hep tek yönlü baktığı için takıntılı bir ruh hâli oluşur.
"Gökyüzündeki aydınlık ve beyaza çalan mavi duruluğun içinde şimdiki ruh hâli o kadar çok vardı ki, bu yakınlık, ona kendi içinin gökyüzü olduğu zannını bir an kanaat haline vardıran bir aydınlık duygusu verdi.."
Kitle kültürünün bariz vasfı, Johan Huizinga'nın "puerilizm" olarak adlandırdığı bir ruh hâlidir. Huizinga, çağdaş insanın olgunlaşmamış, çocuksu davranışlar sergilediğini, ergenlik döneminin zihinsel seviyesine tekabül eden bir ruh hâli içinde olduğunu gözlemliyor. Vahşi ve kitlesel bir hal alan basit eğlenceler, büyük sansasyonlara duyulan ihtiyaç, kitlesel seramonilere ve parolalara temayül, gerçek espri anlayışının yokluğu, değersiz, ucuz yayınların yaygınlaşması, ölçüsüz nefret ve sevgi veya yergi ve övgü söylemleri bu tür davranışlara örnek olarak verilebilir.
Gözlerinde ateşten ve yıldızlardan parçalar vardı. Ne kötü hava ne kötü ruh hali onun gözlerini değiştirmiyordu. Gözleri sihrin kendisiydi. Onlara baktığımda okyanusun, gökyüzünün, alevlerin, sihrin eşsiz parıltısını ve canlılığını görebiliyordum.
Günlük hayattan verdiğimiz bu örneklerden yola çıkarak mimariye bakarsak şunu göreceğiz: Çözmeye çalıştığı sorunlar bütününde, binaya kişilik kazandıracak bir özellik bulan mimarlar, başarılı binalar yapmışlardır. Bu tür binalar özel bir ruh hali içinde yaratılırlar ve bu ruh halini diğer insanlara da yansıtırlar.
"Narsist ruh hali şu demek: Bana ait her şey - benim düşüncelerim, benim duygularım, benim vücudum, benim uğraşlarım - hepsi gerçek ama dünyanın benimle ilgili olmayan geri kalanı gerçek değil, renksiz, gri, ağırlığı yok."
Dün geçmişe dönük bir ruh hali içindeydim, bugünse geleceği düşünüyorum. Maalesef geleceğe baktığımda kapkara bulutlardan gayrı bir şey görememekteyim.
Demek ki:
İnsan övünür, insan ağlar, dövünüverir,
Gönül dürülür, gönül çağlar, dönüverir!
Olaylara göredir insanın ruh hâli,
Bu gün sevdiğini, bir gün öldürüverir.
Bazı kaynaklarda, eski Türk inanç sisteminde hamile kadınları, lohusaları, anneleri ve çocukları koruyan ruh olduğuna inanılan Umay, bazı kaynaklarda da bütün Türkleri koruyan, koruyucu bir ruh olarak tanımlanır. Değişik Türk boylarında, değişik inanç boyutlarında "Umay" anılmakta, kimi zaman "tanrı" olarak da tanımlanmaktadır. Kayalara resmedilen hali ile beyaz giysili, yere kadar uzanan, beyaz gümüş saçlı, orta yaşlı bir kadındır. Zaman zaman kanatlı olarak resmedilmiştir. Değişik resimlerine de rastlanmıştır.
“Şiddete karşı sessiz kalmak bir çözüm üretmez. Bizler toplum olarak şiddet üretenlere karşı durabilmeliyiz. Şiddete karşı durabilmeli ama bunu şiddet diliyle değil daha başka bir dil oluşturmaya gayret ederek yapmalıyız. Aksi halde şiddeti çoğaltmış ve kendimizi içinden çıkılamaz duruma sokmuş oluruz.”