Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ruhları şad olsun..
Mehmetçik Anıtı karşısında yükselen yabancı anıtlara da hayranlıkla bakmıştım. Bu seyahat dönüşü Atatürk'e duygularımı anlatırken, bizim de orada niçin büyük bir anıt yapmadığımızı sordum. O, bana şu cevabı vermişti: "Evet doğru, biz de Mehmetçiğimizi anmak için büyük, çok büyük abideler yapmalıyız, fakat bu bir zaman ve imkan meselesidir. Ancak seni tatmin etmek için söyleyeyim ki, bu toprakların Türk hudutları içinde kalmasıyla, Mehmetçik en büyük abideyi bizzat kurmuştur.
Türk Askeri
Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı vakasını anlatmadab geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına tümüyle düşüyor. İkincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrendirici bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz! Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir umutsuzluk bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur. Benim alıntıya notum: Okurken tüylerim diken diken oldu. Ruhları şad olsun..
Sayfa 38 - İstekKitabı okudu
Reklam
Ruhları şad olsun.
Savaş boyunca Çanakkale'ye İngilizler 410 bin, Fransızlar 79 bin kişi göndermişlerdir. Yarım milyona yakın İngiliz ve Fransız kuvveti Çanakkale'de tutulmuştur. İngilizler 205 bin( 43bin ölü, esir, kayıp, 72 bin yaralı, 90 bin hasta), Fransızlar 47 bin kişi kayıp vermiştir. Şehit sayımız 57.084, yaralı 96.847 yaralılardan 18.746'sı hastanelerde ölmüştür. Yoğun savaş şartlarını ve kayıt zorluklarını dikkate alarak bu sayıyı 100 bine yaklaştıranlar var.
Sayfa 667 - Bilgi Yayınevi
Ruhları şâd olsun
Aziz Nesin’in Bir Sürgünün Anıları Adlı Eseri Yunancaya Çevrildi Romancı ve hikâyeci Aziz Nesin’in “Bir Sürgünün Anıları” adlı eseri, Stelyos Stohastis Yayınevi tarafından birinci hamur kâğıda basılarak yayımlanmıştır. Stohastis Yayınevinin sözcüsü, romanın baş tarafına koyduğu kısa bir önsözde şunları söylemektedir: “Bu kitap, Nâzım Hikmet’in ‘Benerci Kendini Niçin Öldürdü?’ ve Sabahattin Ali’nin ‘Asfalt Yol’ adlı eserlerinden sonra yayınevimizde Türkçeden Yunancaya yapılan üçüncü çeviri olmaktadır. Yukarda adı geçen iki kitap, Türk yazarlarının büyük acı çekmelerine karşılık, dürüst, sorumlu ve kendilerine özgü bir realizm ve hümanizma mücadelesinden vazgeçmediklerini ortaya koymaktadır. Hiçbir şey, açlık, izlenme ve baskı, Türk yazarlarını yolundan çevirememiş, dostluğa saygı göstermişler, savaşçılıklarını sürdürmüşlerdir. Yunan okuru tarafından iyi tanınan Aziz Nesin, bilinen satirik üslubuyla, haklı ve dürüst bir davanın başarıya ulaştırılması yolunda yaptığı mücadeleleri anlatmaya ve göstermeye çalışmaktadır.” “Yeni Ortam”, 10 Kasım 1973
Sayfa 199Kitabı okudu
100 yıl önce bugün;Bandırma Vapuruna binen Mustafa Kemal ve Arkadaşları için bir yazarımızın benzetmesi;GÜNIŞIĞI YOLCULARI Bu yazarımızın adı;Hasan İzzettin Dinamo. Ruhları Şad, Mekanları Cennet olsun.
Din, bağımsızlık ve istiklal davası uğrunda aziz vatana canlarını feda etmiş bütün şehitlerimizin ve de isimsiz kahramanlarımızın ruhları şad olsun. Bizleri de onlara layık, Vatan sevgisiyle dolu, onun aşkına rahatlıkla her şeyden geçebilecek hayırlı mirasçılardan eylesin..
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
10 KASIM 1938 "Bana gelecek bayramdan bahsetme Gökçen. "Hatta gelecek aydan da bahsetme." Ékim ayını çıkarabilsem de Kasım ayını çıkarabileceğini sanmıyorum.." Artık yemek yiyemiyordu.. 1 Kasım,tere yağı sürülmüş ekmeğin ucundan ısırabildi. 2 Kasım,birkaç kaşık bezelye puresi. 3 Kasım, ter yağlı ekmek,üzüm suyu. 4
Sonra birdenbire bu dümdüz beyazlığın üzerinde, yerden birisinin kalktığı görüldü.Elinde yerden kaldırılmış gönderi kurt başlı bir tuğ vardı.Yarasından kanlar akan bu hayalet Kür Şad'dı. Bir eliyle tuğu yükseltirken, öteki eliyle dumanı alan bir işaret yaparak "kalkın!" diye haykırdı.Kırk şehit birden kalktılar. Kür Şad eliyle ileride bir yeri gösterdi."oraya!" diye gürledi.Gösterdiği yer Tanrı Dağı idi.Tepesinde ataların ruhları dolaşıyordu. Kırk bir şehidin ruhu bir fırtına gibi, bir musiki gibi, bir ışık gibi akarak Tanrı Dağına yürümeye başladılar.Onları orada, başlarında Alp Er Tunga olan atalar kafilesi bekliyordu. Bu kırk bir şehidin çevresini bir anda yüzbinlerce başka,şehitler sardı. Tanrının huzurunda başlayan bu en muhteşem geçit resmi büyük,sonsuz boşluğu sararken birdenbire bir türkü; azametli,ürpertici, tanrısal bir türkü kainatı titretti: Delinse yer; çökse gök,yansa,kül olsa dört yan Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan. Yıldırımdan,tipiden,kasırgadan yılmayan; Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz! Bu türkü hala göklerde çınlıyor. Kür Şad ve kırk arkadaşı, ay kızıl bayrağı bekleyerek hala ufukları gözlüyor... "Ruhları Şad olsun"
"Sensiz yola girer isem Çarem yok adım atmağa Gövdemde kuvvetim sensin Başım götürüp gitmeğe." Okur notu: Ne vakit Yunus ile karşılaşsam içim sığmaz içime. Duygulanır yüreğim ve ağlamaklı halimden asla kurtulamam. Yunus benim hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Keza Tapduk Emrem'de öyledir. Ruhları şad olsun.
Sayfa 4 - Kapı Yayınları - 20. Basım - 2018Kitabı okudu
Ruhları şad olsun/ Aziz Şehitlerimiz
Her tarafta bir neslin kahramanları var, kahramanlar için iklimler, düşmanlar, denizler ve karalar birdir.
Reklam
Bir batırlık, yiğitlik ve beceri oyunu olan kökparı bize armağan eden atalarımız nur içinde yatsınlar! Ruhları şad olsun!
Sayfa 63 - Ötüken
181 öğeden 166 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.