Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sahi birden aklıma nişanlın geldi. O ne yapıyor?" Daren anlık bir şüpheyle beni süzdü. Bir şey söylemek için ağzını açtıysa da sessiz kalmayı seçti. "Peki senin?" diye karşı atakta bulundu. "Buraya getirilmeden önce bir sevgilin var mıydı?" Ona doğru biraz daha güldüm. "Varsa kıskanacak mısın?" Yeniden
Sayfa 390Kitabı okudu
Reklam
'Öyle görünüyordu ki Maycomb'daki herkeste bir Damar vardı: İçkicilik Damarı, Kumarcılık Damarı, Kötülük Damarı, Gülünçlük Damarı...' Sahi insanoğlu hep böyle bahanelere mi sığınırdı, İyilik Damarı, Mütevazilik Damarı, Merhamet Damarı da olmaz mıydı...
Avlu Genişliği
sizin evleriniz var, büyük. sıkıntı diye soyunduğunuz dünya, eşiklerde. çocuğunuz odalarda bir gün kapalı kalmadı. habersiz girmedi kapınızdan kimse. o masal hâlâ uyumanız için. gittiğiniz hiçbir toplantı suç sayılmadı. başkası için itiraz etmediniz kimseye. üniforma son sözünüz, içinizden giydiğiniz. emekten, yalnız kendinizi anladınız. susup
Sayfa 23 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 12. Baskı
Sahi öyle miydi?
Mutluluk nedir şimdi biliyordu Nuri. O, ışıl ışıl bir bakışı, anlamı derinlerde saklı bir gülümseyişti. Ilık bir sesti. Bir avucun hararetiydi. İnsanın içini serinleten bir ses titreşimi. Kişiyi alışılmış şeylerden sıyıran, ona yeni bir kişilik veren duyguydu. Mutluluk kısaca aşkın başka bir adıydı. Aşkın ta kendisiydi…
YALNIZLIĞIN YARATTIĞI İNSAN Pardösüsünün kürklü yakasını kaldırınca üşüdü mü diye baktım. Aslında soluk esmer yüzü balmumu gibi sararmıştı. – Üşüdün, dedim. Kaşını kaldırdı. Yanağındaki çıban yerinde kan yoktu. Durdum. Yüzünü avuçlarıma alıp ovaladım. – Neden böyle oldun, dedim. Güldü. Karanlığa doğru tükürdü. Başını iki tarafa şiddetle
Reklam
İşte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben İşte şu begonya, işte yalnızlık İşte su damlacıkları, alnımda, kollarımda İşte yok oluşumdan doğan kent Hiçbir yere taşınıyorum, kendime sızıyorum yalnız Ben dediğim koskocaman bir oyuk Koltuğun üstünde, aynadaki yansıda Bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda Yaşamayı tersinden kolluyorum sanki Yetişip
Unutur muydum onu? Unutur muydum sahi? Bir gün gerçekten de unutur muydum? Onun kalbimde açtığı yara geçse, iyileşse, izi kalmaz mıydı? Hiç olmamış gibi... Öyle yapabilir miydik? Hiç olmamış gibi? Hiç olmamış gibi yaşabilir miydik bir gün? Yapar mıydık sahi?
Sahi, öyle mi?
Allah zulme karşı koyanlarla her zaman birlik olmuştur. Yoksa yeryüzünde zulüm bu kadar azalır mıydı?
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
kimsenin yalnızlığı düşmedi eşiğinize. en büyük dil sizin konuştuğunuzdu. babanızı bir gün üzmediniz. gülmüyordunuz, küçümseme düğün ediyordu. turnalar uçmadı sesinizde bir kanat. utanan biz olduk uzaklığınızdan. bir kara leke halk, her adımda üstünüze sıçrayan. gençlik, büyüyen tehlike siz yaşlandıkça. sayılar ve sayılardı en büyük okumanız. sevinciniz öyle tenha ki üç kişi olamıyor. bir namludan içeriye bakmadınız hiç. hep bir şenlikti çarşılardan dönüşünüz. vurulmuş kimse yok aile fotoğrafınızda. biz çoktuk ama çıkan sizin sesinizdi. ve biz sizden bir avlu genişliği bekledik... size kim, neyi, nasıl aynı dilde mi kederlendik sahi aynı yüzyıl mıydı şu yaşadığımız...
207 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.