Oysa ilişki ya da sevgi yaşayan bir süreçtir, nesne değil. Dolayısıyla sevgi i, beraberliği yaşam katabilmeyi ve canlılığını artırabilmeyi içerir. Sevgiye sahip olabileceği umudunu taşıyan insan ona sahip olduğunu sandığı anda boşluğa düşer ve sahip olabileceği yeni şeyler arar.
Galatasaraylı
Her şeyde kendine göre bir düzey arar. Yalnız ödül kazanmış kitapları alır. Cüzdanındaki yüz liraları bile törenle çıkarır. Çalıkuşu’ndaki Kâmuran’ı anımsatır. Beşiktaşlıyı nedense küçümser; Fenerli dostlarının yanında hoşgörü sözcükleriyle konuşur. Aslında diyalog değil, sayrılı bir monolog içindedir. Kulüp yönetimini başkalarına karşı her zaman savunur. Geçmişiyle fazlaca övünür. Ve geçmişi, mutlaka okula bağlar. Evliya Çelebi’nin anlattığı öyküyü kendi adına zenginleştirmek için çırpınır. Gül Baba, Fatih Sultan Mehmed’e güller sunmuş; bunlar sarı, kırmızı güllermiş... Oysa Evliya’da sarı-kırmızı diye bir şey yok. Ama Galatasaraylı geçmişe sahip olmak için çok şey yapabilir. Hakkıdır da. Evet, roman kişisi.
Sayfa 50 - Yapı Kredi Yayınları (7. baskı)·Kitabı okudu
Reklam
Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş, peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı.
Güzelliğe, aydın bir bilince ve aşka sahip olmak istiyordu.
Sayfa 78
Herkes, kendini değerli hissetme duygusunu sağlayacak ve sosyal prestijini güçlendirecek bir “lüks bilgi” paketine de sahip olmak zorundadır.
Sayfa 66·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.