Bu gece Ahmet Cemil'in uykusunun göklerinde, bu dönen bulutlar arasında, kırmızı, alaycı bir ay yüzü daha ileride, kaybolmuş bir ufukta, bulutlar ve köpükler içinde belirsiz, sanki bir kıskançlık eliyle silinmiş bir yüz sonra bir ses ki derinlerden, sanki yerin bağrından, bir yanardağın uğultuları içinden karışık bir örtülülükle çıkıyor:
"Evet, şair efendi, diyordu; evet, o genç kız..!"