Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1949 yılında Marshall yardımları için II. Dünya Savaşı sonrasında ekonomimiz ile ilgili raporlar hazırlayanların Thornburgh'un ve Baker'in bu dönemin performansı ile ilgili değerlendirmelerinin de olumlu olmadığına işaret edelim: Örneğin M. Thornburgh 1949'da şöyle demektedir: "Cumhuriyetin ilk yirmi altı yılı süresince insanların büyük çoğunluğunun hayat standartları hiç değilse bile çok az artmıştır." Thornburgh bu kalkınma hamlesindeki yavaşlığın nedenini şöyle tespit etmektedir. Türkler'in sanayileşmek gibi insanlığın en çileli sürecini memurlar yani plancılar ve KİT yöneticileri eliyle yürütmeye çalışması sermaye israfından başka bir şey doğurmamaktadır. İtiraf etmek lazımdır ki, yerli veya çağırılan yabancı uzmanlardan çok daha değerli olanı ve ileride Alman Mucizesi'nin mimarı olacak Prof. W. Röpke ve arkadaşları ülkemizde idi: Hitler kaçırdı, biz ise farkına varamadık veya itimat edemedik ve Amerikalılar ülkelerine götürdüler. II. Dünya Savaş'ından sonra K. Adenauer ile sosyal piyasa ekonomisi modelini Almanya'da başarı ile uyguladılar. Oysa Batı'da aydınlanma çağını başlatanlar Descartes gibi gezginci bilginler olmuştur.
Sayfa 191 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Bu dönemde Cumhuriyet'in seçimi sadece Maliye Politikası tercihi değildi. Türkiye kalkınmak veya sanayileşmek için iktisadi model arayışı içinde idi. Bu amaçla İzmir İktisat Kongresi, daha Lozan ve Cumhuriyet öncesinde toplandı. Önce İttihat ve Terakki'den devir alınan "Milli İktisat" modelinin, devlet güdümüne sokularak icrası denendi ama Buhran şartları ile karşılaşılınca başarılı olmadığı anlaşıldı; Devletçılık gündeme geldi. Bir başka deyişle Otuzlu yıllara gelindiğinde Türkiye'nin önünde Milli İktisat Modeli (himayeci piyasa ekonomisi), Devlet güdümündeki Milli İktisat Modeli (NEP benzeri) ve Devletçilik alternatifleri duruyordu. Bu modeller içerisinde maliye politikasının yeri ve işlevi tartışılmaya açıldı. Nihayet iktisadı model olarak devletçilik ile beraber planlı-Maliye Politikası tercih edilmiş oldu. Buhran ve iktisadi model ve maliye politikası değişıklıkleri, hükümet krizine dönüşerek Bayar hükümetine yol açtı.
Sayfa 2 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Reklam
Cumhurbaşkanının nutkunda temas ettiği ikinci nokta, endüstrileşme davası idi. "Endüstrileşme, en büyük milli davalardan biri" idi. Sanayi işlerinde "unsurları memlekette olan", yani hammaddesi, işçisi, mühendisi ve yöneticisi Türk olan fabrikalar kurulmalıydı. "Büyük ve küçük" her türlü sanayi tesisine memlekette ihtiyaç vardı. "İleri ve müreffeh Türkiye idealine erişmek için sanayileşmek bir zorunluktu." Bu yolda, devlet öncü idi. Birinci Beş Yıllık Planın öngördüğü fabrikaları tamamlamak ve İkinci Beş Yıllık Planı hazırlamak lâzımdı. Temas ettiği üçüncü nokta, iktisadi kamu kuruluşlarının durumlarıydı. "Bu gibi kurumların bugünkü yöntemleriyle çalışmalarına ve gelişmelerine imkân" yoktu. Sermayesinin bütünü veya büyük bir bölümü devlete ait ticari-sınai kurumların "mali kontrolu" islah edilmeliydi. "Devlet işletmeleri, ticari usul ve anlayışla yönetilmeliydi. İktisadi devlet teşekküllerinin süratle düzene sokulmaları lâzımdı.
Sayfa 17 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Prof. Haluk Cillov, 1960'lardaki bir konferansında... "İmalat sanayii otomobil lastiğini 300 liraya satar ve yerli malı diye iftihar ederiz. Avrupa'ya gidersiniz, eşini 100 liraya alırsınız. Bu sanayileşmek değildir..."
Sayfa 380 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sanayileşme...
Ama o sıralarda bizde sanayileşmek sözü, ara sıra söylense bile, pek inanılmayan, şüpheli bir söz gibiydi... yazılan yazıların ve söylediğimiz nutukların ardında, gizli maksatlar arayanlar olurdu. Birçok aklı başında geçinenler bile şöyle konuşuyorlardı: Öyle ya? Fabrikalar kurulacak, âlâ! Fabrikalar kurulunca ameleler olacak. Ameleler olunca da, gelsin komünizm!..
Sayfa 380Kitabı okudu
Hangi Atatürk
Devletin ana tutumu;sanayileşmek ve demokratikleşmektir. Demokrasiyi en geniş şekil de gerçekleştirip özgürlükçülük niteliğini gerçekleştirmek.
Sayfa 70 - İşbkyKitabı okudu
Reklam
Hangi Atatürk
Sanayileşmek,tayyarelerimizi ve motörlerinin memleketimiz de yapılmasıni Atatürk 1Kasım 1937 söyledi. .1937-1980 arası 40 yıl boyunca gelmiş geçmiş bütün iktidarlar hem kendileri uyutmuş, hem milleti uyutmuştur. .Cumhuriyet'in ilk yıllarında işaret edilmiş bu hedeflere ulaşıp bağımsızlığı ve özgürlüğü bize bırakmak için canlarını vermiş olanlara layık olmalıyız.
Sayfa 68 - İşbkyKitabı okudu
320 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Herkesin içinde bir gerçek vardır.
Jack London
Jack London
her kitabında olduğu gibi bizleri farklı kurguları ile şaşırtmaya devam ediyor. Baş kahramanımız Ernest emekçilerin, ezilenlerin hakkını savunan mücadeleci lider ruhlu bir genç. Ernest'in mücadelelerini bir toplantıda karşılaşıp aşık olarak evlenen eşinin anlatımı ile okuyoruz. Amerika Birleşik devletleri'nde geçen öykü emekçilerin haklarını almak için ayaklanmasını, onlara yapılan zulmü siyasi perspektif ile okurlarına sunarken devrim mücadelesini olanca gerçekliği ile anlatıyor. Faşist bir oligarşinin hakim olduğu ülkede işçi sınıfının, yönetilenlerin ökçelerinin altında ezilişine tanıklık ediyoruz. Dünya tarihinde ülkelerin geçmişinde gücü elinde bulunduranların, güçsüz olanları ezdiği, sanayileşmek adına hep sömürgelere maruz kalan örneklerle dolu olduğunu görüyoruz. Her ne kadar kitabın sonunda hayal ettiğimiz mücadelenin başarısını okuyamasak da ilgiyle ve severek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. İnsan okurken günümüzdeki yaşanan gerçeklerin içerisinde buluyor adeta kendini. Cesur adamların ölmesini görmek, bir korkağın yaşamak için yalvarmasını seyretmekten çok daha kolaydır. Alıntısında olduğu gibi cesur ve geleceği değiştirmek isteyen yüreklere selam olsun. Okuyacağınız kitaplar arasında yer alması temennesiyle kitapla kalın.
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,6bin okunma
Sanayileşmek, en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır. (1937)
Sayfa 160 - Mustafa Kemal ATATÜRKKitabı okudu
Bir ülke için modern olmak, sanayileşmek anlamına gelmektedir. Fakat bu, şimdilik sadece bir göstergeden ibarettir.
Reklam
598 syf.
·
Puan vermedi
ATI, ARABANIN ÖNÜNE KOŞMAK
İlk olarak İngilizce yazılmış olsa da, Türkçedeki en ünlü eserlerden olan bu kitabın asıl önemi, bana göre, birtakım tarihî olaylar hakkında (II. Mahmut dönemi, Tanzimat dönemi, Namık Kemal, vb.) verdiği bilgilerdir. Yoksa, teorik çerçevesi cılız ve de yanlıştır. En azından günümüzden bakınca… Eserinin ilk halini 1964 yılında yazan (The
Türkiye'de Çağdaşlaşma
Türkiye'de ÇağdaşlaşmaNiyazi Berkes · Yapı Kredi Yayınları · 2019465 okunma
“Sanayileşme en büyük ulusal davalarımızdan biridir. Sanayi işlerinde unsurları ülke içinde olan; yani hammaddesi, işçisi, mühendisi ve yöneticisi Türk olan fabrikalar kurulmalıdır. Büyük ve küçük her türlü sanayi tesisine ülkemizde ihtiyaç vardır. İleri ve müreffeh Türkiye idealine erişmek için sanayileşmek bir zorunluluktur. Bu yolda Devlet öncüdür.
Sayfa 207Kitabı okudu
Sanayileşme
“Sanayileşmek isteyip sanayileşemeyen toplumların, bu yoldaki özlemleri sonuçsuz kaldığı oranda fetiş bir özellik kazanacak ‘aşağılık kompleksleri’ derinleşecek, maddi açıdan zengin ve üretken kapitalist ülkelere ‘bağımlı’ olmaları kaçınılmaz hale gelecektir.
Sayfa 125 - Dergah YayıneviKitabı okudu
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.