Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci “Ali” diye cevap verir. Öğretmen bir anda, “Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der. Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir, neye uğradığı şaşıran Ali de sınıfı terk eder. Herkes ne olduğunu anlamak için beklemektedir hiç birinden tek bir ses
282 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
"Baba, gemi­ler batarken denizin canı acır mı?.."
'Sevgili dost, bir kitabı okurken insanın canı acır mı?..' Acıdı... 9 yaşındaki Cahide ve Kaya. İkisi de 9 yaşında. Hani herkesin dünyasının renkli vakitleri; cıvıl cıvıl, parlak, rengarenk... Ama bu çocukların dünyası karanlık sulara gömüldü. Son saatlerinde gördükleri mavi renk yuttu ve siyaha götürdü onları. Mustafa Bal, 9 ya­şındaki kızı
Önce Çocuklar ve Kadınlar
Önce Çocuklar ve KadınlarSunay Akın · Çınar Yayınları · 19991,001 okunma
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
Size Bir Mektup Var
Avusturyalı yazar Stefan Zweig (1881-1942), Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu orijinal adıyla Brief einer Unbekannten adlı öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme almıştır. Yazarın hayatına yer vermeyeceğim, doğrudan kitabımızın incelemesine geçelim. Kitabın mektup türündedir. Bir yazarımız var ve ona bir mektup geliyor. Gelen mektup
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,3bin okunma
Duyguları tanımak
"İnsan genellikle 6-10 arası değişen temel duygulara sahiptir. Örneğin, sevgi, korku, mutluluk, üzüntü ve öfke insanın rahatlıkla tanıdığı temel duygulardır. Asıl insanı tanımlamayı zorlaştıran duygular, bunların oluşturduğu kombinasyonlardır. Misal, şaşkınlık ile korkunun kombinasyonu dehşeti oluştururken, şaşkınlık bu sefer mutluluk ile kombine olursa da sevinç ortaya çıkar. Bu da aslında insanın duygularının ne kadar kompleks ve karmaşık olduğunu gösterir. İnsan, bu karmaşık yapının farkındalığı ile önce kendi duygularının tanımını kazanmalı ve sonra karşısındaki kişinin duygularının analizini, bunun bilincinde yapmalı. Bu bilinç, insanın insanlığını ve insanı anlaması için önemli bir derstir." 𝓔𝓵𝓲𝓯𝓲𝓷
Ve o tek kelime etmeden, en küçük bir heyecan göstermeden 'bakıyor'. Ne sevinç, ne şaşkınlık, ne özlem; sıfır. Bazen düşünüyorum da, belki de sadece duygusuzluğu sayesinde hayatta kalmıştır.
Sayfa 94 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Yakın zamanda vuku bulan, medrese (Kur'an kursu) talebesi genç bir erkek kardeşimizin yaşadığı ibretlik hadise👇 Henüz 20'li yaşlarında olan kardeşimiz bir müddet İslami ilimleri tahsil ediyor. Fakat ailesinin maddi durumunun yetersiz olması saikiyle eğitimini yarıda bırakıp çalışmaya karar veriyor. Bir süre inşaatlarda amelelik ediyor.
Reklam
İnsanlar! Neden kaybolup gitmeme seyirci kalıyorsunuz? Benden ne kötülük gördünüz? İnsanlar, duygusuz bir telaşla kaçışıyordu. Çok zayıfladım insanlar! Belki de kaçmak istediğim bir işe farkına varmadan sürüklüyorsunuz beni. Oysa, ne kadar korkuyordum beni tutmanızdan. Ne kadar tutucu görünüyordunuz. Ne hileleriniz vardı. Ne kadar zayıf bağlarla bir arada tutuyormuşsunuz toplumu. Benim ayrılmama seyirci kalmanız ne kadar dehşet verici. Sonra, durum artık saklanamayacak bir şiddet kazanınca, şaşırmış görüneceksiniz. Sahte bir şaşkınlık göstereceksiniz. Sizi hesaba katıp yola çıkanları büyük hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Ne diyeyim? Siz beni tanımıyorsanız, ben de sizi hiç bilmiyorum. Buna da üzülmüyorsunuz. Daha beter olun!
Tek Yapmamız Gereken Bakış Açımızı Değiştirmek
I + XI = X Bir artı on bir eşittir on mu? Hemen, "Yanlış," dedi. "Peki bunun doğru olmasının bir yolu var mı sence?" Ambra başını iki yana salladı. " Hayır, denklemin kesinlikle yanlış." Profesör nazikçe genç kadını elinden tutup kendi bulunduğu tarafa çekti. Ambra işaretlere onun durduğu noktadan bakıyordu. Denklem baş aşağı olmuştu. X = IX + I Ambra şaşkınlık içinde başını kaldırdı. Langdon gülümsüyordu. "On eşittir, dokuz artı bir. Bazen başka birinin gerçeğini anlamak için tek yapman gereken bakış açını değiştirmektir."
Sayfa 510 - Altın KitaplarKitabı okudu
Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci “Ali” diye cevap verir. Öğretmen bir anda, “Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der. Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir, neye uğradığı şaşıran Ali de sınıfı terk eder. Herkes ne olduğunu anlamak için beklemektedir hiç birinden tek bir ses
YAŞ 5 Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. YAŞ 7 Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. YAŞ 12 Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. YAŞ 13 Annemle babamın el ele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu
Reklam
YAŞ 5 Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. YAŞ 7 Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. YAŞ 12 Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. YAŞ 13 Annemle babamın el ele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu ettiğini
229 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Hepimizin bir kişiliği var. Peki gerçekten bir kişilikten mi oluşuruz? Kitabın konusu çok orijinal, başladığımda belki bu tür bir konu ile ilk kez karşılaşmış olmamdan kaynaklı, büyük bir şaşkınlık yaşadım. Sandığımız kişi, sanmadığımız kişi, sandıkları kişi... Hepsi bir kişi mi, yoksa her birimiz birçok kişi miyiz? Herkes bizi, bizim
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · Aylak Adam Yayınları · 20184,051 okunma
“BU DA GEÇER YA HÛ”
Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara, kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini salık verirler. Derviş yola koyulur,
70 syf.
8/10 puan verdi
Korku; insanı diri tutar derler ama...
-Spoiler içermez- Korku; kendini en fazla hissettiren duygulardan biridir nazarımda. Şaşkınlık gibi kısa sürmez, aşk gibi parlayıp sönmez, üzüntü gibi unutulup gitmez... Yıllarca aynı frekansla korkabilir bir insan. Korkmaya uykusunda bile devam edebilir. Korku rüyalara bile sirayet edebilir. Korkuyu alt etmek zordur, öğrenmemiz gereken şey onunla
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.