Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oysa, neredeyse hiç kimse 𝘴𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 para için çalışmıyordu asla. Her zaman başka gerekçeler de oluyordu: işe gösterilen özen, çalışmanın getirebileceği saygınlık, meslektaşlarla kurulan iyi ilişkiler.
Sayfa 272 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hayat Doğu'da sessizlik Suskunluk anlamında Batı'da ise Değerli bir taş sanki Susmak doğuda erdem Meziyet anlamında Batıda ise Değersiz bir hak gibi Gülmek Doğu'da utanç Kibir anlamında Batı'da ise Doğal bir istek sanki Bilgi Doğu'da saygınlık İtibar anlamında Batı'da ise Paraya endeksli Ayır bizi Boğaziçi Kurtar beni boğulmadan Ayır bizi Boğaziçi Kutsa beni atlamadan Acı, ağrı ve sonsuz çile Politikayla yok hiç bir dilde Kargo
Reklam
Gerçek önemli değil de politika için gerçeğin nasıl yansıtıldı önemlidir Medya çağında kimin kendinde nasıl ifade ettiği o kişinin gerçek düşüncelerinden daha öndedir Bu yüzdan kentte düşünmaye yatkın kişilikler kentte konuşmaları yönlendirme sanatı olan politikayı pek beceremezler Doğru bildiklerini söylemeye çalışırlar ama sonunda kendi
Gerçek bir ilim talebesi, bir âlim, ilim hizmetkâr insanlardan saygınlık ya da farklı muameleler görmeyi beklemez. Bizler kuluz, ayrıcalıklı insanlar değiliz. Âlimler, hocalar, talebeler imtiyaz sahibi değil; birer kuldurlar, bu dinin hizmetkârlarıdırlar. Özellikle din anlamda istikbar(kibir) düşüncesinden olabildiğince uzak durmamız gerektiğini sürekli telkin etmeliyiz.
Entelektüel üstünlüğünü kanıtlamak için çevresindekileri sürekli eleştiren ve yanlışlarını arayan bir diğeri, onların düşünce ve isteklerine saygı gösteremez. Ancak, diğer insanlara değer veremediği için tüm bu çabalarına karşın kendisini yine de değersiz bulur ve toplumun dışında kalmış hisseder. Saygınlık uğruna bu denli çaba harcadığı halde çevresindekilerin saygısını kazanamamış olmasının nedenini bir türlü anlayamaz. Değersizlik duyguları yaşayan bir insan, ilişkilerinde tutarsızdır. Bazen üstünlüğünü kanıtlamak amacıyla insanlarla yoğun bir ilişkiye geçer, kendisini eksiksiz ve yetersiz bulduğu zamanlarda da onlarla karşılaşmamaya çalışır. Böyle bir insan ancak kendi üstünlüğünü yaşayabileceği ortamlara girme yürekliliğini gösterir, ikinci planda kalacağını hissettiği ya da üstünlük maskesinin düşerek değersizlik duygularıyla yüzleşme tehlikesinin bulunabileceği durumlardan uzak durur. Her yerde birinci planda olmak isteyen bir başkası, girdiği bir toplulukta diğer insanların görüşlerini paylaşmamak ve onlardan farklı biri olduğunu vurgulamak için konuşmalara katılmayabilir. Çünkü değersizlik duyguları yaşayan bir insan üstün olmak “zorundadır”.
Evlilik saygınlık veriyor ama özgürlük ve neşeyi yok ediyor.
Reklam
İffetlilik egemen şimdi. Herkesin özel hayatı ortada. Temel içgüdüler saygınlık görüyor, temel içgüdüler ve duygular. Bir gösteri istediler: Göğsünü döv dediler, pişmanlık göster, mümkünse gözyaşı dök. Bir televizyon gösterisi, senin anlayacağın. Ben razı olmadım.
Sayfa 83 - Can Yayınları Çağdaş
Saygı
Neleri unuttuk: 1- Birbirimize saygıyı; 2- nitelik ve bilginin önceliğini; 3- görev ve sorumluluğun, şuna buna sadakatten önce geldiğini; 4- adaletin düzenin omurgası olduğunu; 5- önemli ve popüler olmanın saygınlık olmadığını; 6- zenginliğin, kültürsüz gösteriş olduğunu...Başka?
Bazı kişilerin güç kazanma çabaları diğer insanları güçsüz bırakma öğesini de taşır. Böyle kişiler güç kazandıkça, çevrelerindeki insanların kendilerinden daha güçsüz olduklarını görmekten ötürü gizli bir haz duyarlar. Bazı insanlarda bu mekanizma saygınlık kazanma biçimde işler ve kişi kazandığı saygınlığı başkalarını küçük görme duygusuyla birlikte yaşar. Oysa, eğer bir insan diğerlerini küçümsüyorsa, aslında küçümsenmekten korkan ve kendisini küçük gören biridir. Başkalarını güçsüz bırakmak için güç kazanma çabasında olan biri ise aslında başkalarına güçsüz görünmekten ya da güçsüz yönleriyle yüzleşmekten korktuğu için böyle bir mekanizma geliştirmiştir.
Eşit olmadığımızı ve olamayacağımızı biliyorum; ama bence, saygınlık bulmak için, sözde ayaktakımından uzak durması gerektiğini sananla, yenilmekten korktuğu için düşmandan kaçan alçak arasında bir ayrım yok.
Sayfa 10
Reklam
Makro ve mikro düzeyler arası bağlantıların en iyi şekilde, sistematik olarak akılsal seçim bakış açısı ile açıklanabileceğini ileri süren Amerikalı sosyolog (Walace ve Wolf, 2004: 410) James Coleman (1926-1995) ise tabakalaşma konusundaki belirsizliklerin sosyolojinin öteki bütün alanlarından daha fazla olduğunu belirtir. "Sosyal Tabakaların İncelenmesi İçin Bir Paradigma" (1966) adıyla yayınladığı makalesinde, altı sosyal tabakalaşma "perspektifi"nden söz etmektedir: (1) Saygınlık; (2) Kültür; (3) İlişki; (4) Nüfuz (iktidar/otorite); (5) Demografi; (6) Sosyal-psikoloji.
Sosyal tabakalaşma araştırmalarında genellikle, Weber'in ayırt ettiği üç tabakalaşma boyutu temel nesnel ölçüt çerçevesi olarak kullanılmaktadır. Bunlar saygınlık, iktidar ve ekonomik durum boyutlarıdır.
Gereklilikleri İstekiere çevirirseniz, kendinize karşı saygılı davranıyor olursunuz. Bu, seçme özgürlüğü ve kişisel saygınlık yaratacaktır. Ödül sisteminin daha iyi çalıştığını ve kırbaçtan daha uzun sü­re işe yararlığını göreceksiniz. Kendinize sorun: "Ne yapmak istiyorum? Hangi hareket en fazla işime yarayacak?" Olaylara bu şekilde bakmanın motivasyonunuzu güçlendireceğini göreceğİnizi düşünüyorum.
Sayfa 132
Eğitim sistemi zihne hükmeder, kalbe değil. Bu şekilde yaşamı köreltir. Sana hep bir şey ol, bir yerlere gel, çok para kazan, saygınlık elde et. Bunlar yaratıcılığı, hazzı ve sevgiyi öldüren şeylerdir. Zihin parçalara odaklanır. Koca evrende yalnızca bir zerreye adar kendini. Sen hayatın bütününü anlamalısın.
Demokrasi, erkeğin ve kadının helali ve haramı hiç umursamadan dilediğini yapabildiği kişisel özgürlükleri, yine hiçbir sınır tanımaksızın irtidat etmeyi ve din değiştirmeyi içeren inanç özgürlüğünü, sonra çeşitli araçlar ile kuvvetlinin zayıfı sömürdüğü, böylece zengini daha da zenginleştiren, fakiri daha da fakirleştiren mülkiyet özgürlüğünü ve yine hak sözü söylemede değil, bilakis yalnızca ümmetin mukaddesatı aleyhinde olan ifade özgürlüğünü de ikrar etmektedir. O kadar ki ifade özgürlüğü adı altında İslâm'a küstahça dil uzatanlara saygınlık verilmekte, kendilerine cevazlar yağdıranlara "Kanaat Önderleri" olarak itibar etmektedirler.
Sayfa 25 - Köklü değişimKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.